Hey, Sen iç çamaşırı bulmak için eve küreler vardır. | Open Subtitles | مهلاً ، أنت التي انتقلت إلى المنزل لإيجاد ملابس داخلية |
Otobüse binemedi. Havalanına gidebilmek için eve gidip temizlenmek zorunda kaldı. | TED | لم يستطع ركوب الحافلة, فكان عليه الذهاب إلى المنزل ليتنظف ليلتحق بالمطار. |
Harika. Yaz tatili için eve geldiğimde bana ondan bahsedersin belki. | Open Subtitles | عظيم، عندما أعود للمنزل في عطلة الربيع، ربما تخبريني القليل عنه. |
Tatil için eve döndüğümde ev sessiz, annem suskundu. | Open Subtitles | عندما عدت للمنزل في العطلة كان المنزل هادئاً و أمي كانت صامتة |
Sen sıcak köpük banyosu ve erken bir gece için eve kaçmadan önceydi. | Open Subtitles | كان ذلك قبل أن تركضي للمنزل من أجل حمام ساخن وقضاء ليلة مبكرة. |
Hayır, ayılmak için eve gidecek. Yapması gereken bir işi var. | Open Subtitles | لا، إنه ذاهب للمنزل كي يستفيق لديه عمل يقوم به. |
Arabaya geri bindim ve uyumak için eve geri döndüm. | Open Subtitles | رجعت الى السيارة و قدت الى المنزل حتى أنام و أستطيع التفكير |
Umarım yemek için eve gitmemişsindir. | Open Subtitles | آمل بألا يجب عليكِ الذهـاب إلى المنزل للعشـاء |
- Yemek için eve gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب إلى المنزل لتناول الغداء؟ |
Rahipler midelerini doldurmak için eve üşüştü. | Open Subtitles | وجاء الكثير من الكهنة إلى المنزل لملء بطونهم |
"Hoş geldin" yemeği için eve geliyorsun. | Open Subtitles | ستأتين إلى المنزل لحضور حفلة عشاء ترحيبيّة |
Pencereye bir lamba koyacağım... tünemek için eve döndüğünde arayacağım ilk kişi siz olacaksınız. | Open Subtitles | سأضع مصباحاً عند النافذة وستكون أول من أتصل به عند عودتها إلى المنزل. |
Haftasonu için eve gidebilirim. | Open Subtitles | ربما أعود إلى المنزل في عطلة نهاية الأسبوع. |
Ben şu an için eve dönmek için mümkün olmayacaktır çünkü Ayrıca, beni affet | Open Subtitles | وأغفري لي أيضاً، لأنني لن أستطيع العودة للمنزل في الوقت الراهن |
Noel için eve gidebilecek miyim sence? | Open Subtitles | إذاً هل تظنني مازلت أستطيع الوصول للمنزل في وقت الكريسماس ؟ |
Bir gece metresini ziyaret ettikten sonra gözlerini oymak maksadı ile karısını bulmak için eve gelmiş. | Open Subtitles | لقد أتى للمنزل في الليل بعد زيارة لعشيقته ليعثر على زوجته منزوعت العينين |
Akşam yemeği için eve kaçta geleceğini sordu. | Open Subtitles | لقد كان يريد أن يعرف متى ستعود للمنزل من أجل العشاء. |
Birkaç gece önce, babanız, ...sizinde bildiğiniz gibi, erkeklerin en iyisi ve pilotların en cesuru, ...Noel için eve uçuyordu. | Open Subtitles | قبل بضع ليالي والدكما، و الذي كما تعلمان، أفضل رجل و أشجح ربان كان عائدا للمنزل من أجل الميلاد |
Anneme göstermek için eve gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | -لا أطيق صبرًا أن تأتي أمي للمنزل كي أريها هذا |
Çocuklar, biliyor musunuz annenizin arabasını bırakmak için eve geldim. | Open Subtitles | . كما تعرفوا , يا أولاد ، أنا هنا فى المنزل حتى أعطى والدتكم السيارة |
Diwali için eve dönüyorum. sizi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا رُاجُع للبيت في الديوالي لا أستطيعُ الإنتِظار أراكم فيما بعد يا شباب. |
Sadece bir müddet için eve geliyormuş ve gerçekten de okulda yaşıyormuşsun gibi gelirdi bana . | Open Subtitles | .. كان يبدو لي أنكِ تعودين للمنزل فقط لبعض الوقت وأنكِ بالفعل تقطنين بالمدرسة |
Herkesin tatil için eve döneceğini ve çok bilet satacaklarını düşündüklerine eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بمعرفتهم أن الجميع يعود للوطن لأجل العطلة، سيبيعون أكبر عدد من التذاكر. |
Hey, oğlum, sonunda doğum günün için eve geldin demek! | Open Subtitles | يا بنى ، لقد عدت أخيراً إلى البيت من أجل عيد ميلادك |