Vücuttaki zehirli maddeleri atmak için harika bir yöntem. | Open Subtitles | انها طريقة رائعة ل... .. لازالة المواد السامة |
Bundan sonra bir ay daha senin için harika olur. | Open Subtitles | شهر واحد من الآن كان يمكن أن يكون رائع بالنسبة لك |
Bu ticari zihniyet Google için harika, geri kalanlar için ise felaket sonuçlar doğurdu. | TED | كانت تلك السلعة رائعة بالنسبة إلى غوغل وسيئة بالنسبة إلى الآخرين تقريبًا. |
Olympia, bu kampanya işe yarar da evler satılırsa bu bizim için harika şeyler demektir. | Open Subtitles | اولمبيا , اذا نجحت هذه الحملة و تم بيع البيوت هذا يعني اشياء رائعة لنا |
O zaman senin için harika bir saklanma yerim var. | Open Subtitles | حسنا، إذن، لقد حصلت على مكان المثالي بالنسبة لك لإخفاء. |
Demek ki sen de bir insansın. Ki bu benim için harika bir haber çünkü bunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | أعني، أنت بشر، وهذا خبر جيد بالنسبة لي، لأني لم أكن أملك أدنى فكرة |
Kampuste bir grup öğrenci, Haiti'ye yardım için gidecek gönüllüler topluyor, ve Rebecca, bence bu ikimiz için harika olur. | Open Subtitles | هذا المخيم هو تجنيد طلاب الطب للذهاب الى هايتي لمدة عام للمساعدة ، و أعتقد أن هذا سيكون رائع بالنسبة لنا. |
Onlar için harika olur. | Open Subtitles | سيكون شيء رائع بالنسبة لهم. إنه أمر مُذهل للغاية. |
Üniversite senin için harika bir deneyim olacak. Gerçekten büyümene yardım ediyor. | Open Subtitles | ستكون الكلية تجربة رائعة بالنسبة لكِ |
Belki, bu kadın baban için harika biri olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون تلك المرأة رائعة بالنسبة له |
Hepimiz için harika bir geceydi. | Open Subtitles | كانت تلك ليلة رائعة لنا جميعاً |
Senin için harika insanı buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت الشخص المثالي بالنسبة لك. |
Kıyıya çıkmak için harika bir yer. | Open Subtitles | هذا مكان جيد بالنسبة لشاطئ صغير |
Serinlememiz için harika bir yer olur. | Open Subtitles | هذه البركةِ، ذلك سَيَكُونُ a مكان عظيم لنا للتبريد. |
Harika bir yıla kadeh kaldırıyoruz. Benim için harika bir yıldı. | Open Subtitles | فى صحة هذة السنة الجيدة لقد كانت سنة عظيمة بالنسبة لى |
Sanırım sahnede perişan olursam ve bu bir felakete dönüşürse bu senin için harika bir hikaye olur. | Open Subtitles | أظن أنني لو احترقت على هذا المسرح وتحول الأمر إلى كارثة فستكون قصة جميلة بالنسبة لك |
Sorun değil. Her şeye rağmen, bence Jack için harika bir iş çıkartıyorsun. | Open Subtitles | لا بأس ، لما قد يعنيه هذا أعتقد أنك تقومين بعمل رائع حيال جاك |
Bu yıl bitti sayılır ama ben sizin gelecek yılın sonuymuş gibi davranmanızı istiyorum ve sizin ve önemsediğiniz insanlar için harika bir yıl oldu. | TED | وهو نوع من الإنجاز السنوي لكنني أريدُ منكم تخيل أننا في نهاية العام المقبل وكان عامًا رائعًا تمامًا بالنسبة إليك وإلى الأشخاص الذين تهتم بهم. |
Kaliteli bir mal için harika bir fiyat teklif ediyor. | Open Subtitles | إنه يقدم لى مُنتجاً ممتازاً مقابل سعر بسيط |
# Bugünün senin için harika geçmesini sağlayacağım # | Open Subtitles | أنا اليوم يوم مثالي بالنسبة لك |