"için ona" - Translation from Turkish to Arabic

    • به من
        
    • له في
        
    • عليه لأنه
        
    • بإتجاهة لكى
        
    • له حتى
        
    • له ليقتله
        
    • لها بليلةٍ
        
    • إليه أن
        
    • به لأجلي
        
    • بها من أجلي
        
    • بضربع بعد أن
        
    Onunla gitmene seviniyorum. Benim için ona iyi bak. Open Subtitles إننى سعيد أنك سوف تذهبين معه اعتنى به من أجلى
    Biliyorsun kim olduğuma dair bir sırrım var, ben bunu saklaması için ona yalvardım... ama o dinlemedi. Open Subtitles إن لدي سراً عن ماذا أكونه انا لقد رجوته بأن يختفظ به من أجلى ولكنه لم يفعل
    Ama güvenliğin için ona daha sonra açıklayacak. Open Subtitles ولكن من أجل السلامة، سيشرح له في وقت لاحق
    Annem bir hemşireyi becerdiği için ona bas bas bağırıyordu ve bunun benim üzerindeki etkilerini bilmesini istedi ve beni babama doğru hızlıca itti başımı masaya çarptım ve başımda büyük bir yarık açıldı, babam dikiş attı. Open Subtitles ...وكانت أمي تصرخ عليه لأنه يعبث مع الممرّضة وأرادته أن ينظر إلى مدى التأثير الذي أصابني
    Yaralamak için ona ateş etmiş... ve hedefi şaşırmış. Open Subtitles إطلق النار بإتجاهة لكى يجرحة ولكنة أخطأ الهدف
    Ağlatmadım.Duygularıyla temasa geçebilmesi için ona güvenli bir yer yarattım. Open Subtitles لم أجعله يبكي وإنما صنعت مكاناً آمنا له حتى يتصل بمشاعره على كل حال، كيف سار يومك؟
    Kirill bunu yapması için ona para verdi. Open Subtitles كيريل) دفع له ليقتله)
    Senin için ona elveda öpücüğü vereceğim. Open Subtitles سأوصل تمنيّاتك لها بليلةٍ هانئة
    Beni bırakması için ona yalvarıp, durdum. Open Subtitles مكبلة إليه ظللت أتوسل إليه أن يطلق سراحى
    Temizlik yapacak, çamaşır yıkayacak, ütü yapacak, ve benim için ona göz kulak olacak. Open Subtitles سوف تنظف قليلا, وتقوم بغسيل الملابس والكي وتهتم به لأجلي
    Hep seni sevdi. Benim için ona iyi bak. Open Subtitles لطالما أحببتك، اعتني بها من أجلي.
    - Bayan dediğine göre telefonunu çaldığı için ona... Open Subtitles -لقد قالت بأنها قامت بضربع بعد أن سرق ...
    Güvenliği aşabilmek için ona bir silah vermemi istedi. Biliyor muydun? Open Subtitles طلب مني إعطاءه سلاحاً يستطيع أن يمرّ به من الأمن
    Benim için ona bakar mısın? Open Subtitles هلا اعتنيتي به من أجلي؟
    Benim için ona iyi bak. Open Subtitles أعتنى به من أجلى
    Benim için ona göz kulak ol, lütfen. Open Subtitles أرجوكِ ، أعتني به من أجلي
    Benim için ona göz kulak ol, olur mu? Open Subtitles اعتنِ به من أجلي، اتفقنا؟
    Eğer seni kendi için çalıştırırsa bu, ailesini halletmek için ona büyük bir avantaj verebilir. Open Subtitles إذا تكمن من جعلك تعمل لصالحه، فهذا قد يمثل مزية كبيرة له في التعامل مع عائلته.
    Seni kızdırdığı için ona silah çektin demek? Open Subtitles لذا تَنسحبُ a بندقية عليه لأنه أزعجَك.
    Yaralamak için ona ateş etmiş... ve hedefi şaşırmış. Open Subtitles إطلق النار بإتجاهة لكى يجرحة ولكنة أخطأ الهدف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more