| Şimdi, eğer kefaletle serbest bırakılırsa, yaşamak için paraya ihtiyacı olduğunu görüp, büyük ihitmalle bazı küçük hesaplarınızı açarlar. | Open Subtitles | الآن، إن خرج بكفالة يمكنني أن أقول أنه يحتاج المال ليعيش و سيتركوا أحد الحسابات الصغيرة |
| İşi için paraya ihtiyacı olduğunu söyledi ama bir şeyler sakladığına eminim. | Open Subtitles | قال أنّه يحتاج المال لأسباب تجاريّة، لكن كان بإمكاني أن أعرف أنّه يُخفي شيئاً. |
| Evet, çünkü terlik için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | أجل، لأنّه يحتاج المال للصّنادل. |
| Restoranı için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد إحتاجها من أجل المطعم |
| Restoranı için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد إحتاجها من أجل المطعم |
| - Ivır zıvır dedim, çünkü ne yapmak için paraya ihtiyacı olduğunu bilmiyorum ama başardık! | Open Subtitles | -قلتُ "الخ" لأنّي لا أعرفُ فيما يحتاج المال . -لكنّنا نجحنا ! -مرحى ! |
| Yani Flynn'in ilaçları almaya devam etmek için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إذا (فليين) يحتاج المال ليبقي نفسه في الحبوب. |
| Yani Flynn'in ilaçları almaya devam etmek için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إذا (فليين) يحتاج المال ليبقي نفسه في الحبوب. |
| - Bud'ın kolej için paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | -ولكن ( بود ) يحتاج المال للكلية |