"için sağ ol" - Translation from Turkish to Arabic

• شكراً على
• شكرا على
• شكرًا على
• شكراً لك على
• أشكرك على
• شكراً لأنك
• شكرا لك على
• شكراً لكَ على
• شكراً لكِ على
• شكرًا لك على
• شكرا لانك
• شكرا لأنك
• شكراً علي
• شكرًا لكِ على
• أقدر لك

Zihinde canlandırma için sağ ol. Neden asıl düşündüğünü söylemiyorsun?
شكراً على تلك الصورة التخليلية، لمَ لا تخبرنا برأيك الحقيقي؟

Pekala bu yeterli olur, zaman ayırdığın için sağ ol ahbap.
حسناً، هذا يكفي. شكراً على ما أعطيتني من وقتك يا رفيق.

Bugün benle gelip bunu bana yaptırdığın için sağ ol.
شكراً على مجيئك معي اليوم شكراً على إرغامي لفعل هذا

Tavsiyen için sağ ol, yine de Kralı görmem lazım.
شكرا على النصيحة، ولكن لا بد لي من تلبية الملك.

Sahilde yaptıkların için sağ ol. Diğer tüm yaptıkların için de.
شكرًا على حسن معاملتي عند الشاطئ، وعلى كل ما أسديتنيه بالخارج.

Geldiğin için sağ ol. Hangi Slurpee'yi alacağıma karar veremedim.
شكراً لك على قدومك أعتقد أن هذه الفرصة الوحيدة لدينا

Dün gece mekânı biz kapattık. Davet için sağ ol.
بقينا حتى إغلاق ذاك المكان ليلة أمس أشكرك على الدعوة

Bu tişörtü bana ödünç verdiğin için sağ ol adamım.
شكراً لأنك أعرتني هذا القميص الكثير من الأخوات يطرين عليّ

Tarih dersi için sağ ol, ama bu eskilerde kaldı.
. شكراً على درس التاريخ , ولكن هذا كان بالماضى

Ron için bu töreni hazırladığın için sağ ol. Gerçekten müteşekkirim.
شكراً على تنظيمكم هذا الاستقبال لاجل رون, انا حقاً اقدر ذلك

Arka arkaya izlettiğin için sağ ol ama hâlâ kulağımdan yaban mersini çıkarıyorum.
شكراً على اعادة العرض الفورية ولكنني ما زلت أخرج التوت البري من أذني, لذا أنا بخير

Her şey için sağ ol, Big Gay Al.
شكراً على كل شيء يا آل الشاذ الكبير لا مشكلة.

Hiç bir zaman fasulye sevmeyeceğim, Büyükanne, fakat diğer her şey için sağ ol.
إنني لن أتعلم كيف أحب الباجلاء الخضراء أبداً، ياجدَّتي ولكن شكراً على كل شيء

Bu gece için sağ ol. Yani, biliyorum tam bir belâydım.
شكراً على الليلة، فأنت تعرف أنى كنت فى حالة فوضى.

Ettiğin zahmet için sağ ol. Niyetinin iyi olduğuna eminim.
شكرا على متاعبك انا متأكدة انك كنت تعنى الخير

Seni tekrar görmek güzeldi ve haberler için sağ ol.
انه لجميل ان اراك ثانية و شكرا على الانباء

Peki. Sohbet için sağ ol.
شكرا على هذه المحاوره يا نايلز انت اخ صالح

Misafirperverliğin için sağ ol ama trafiğe yakalanmamak için gitmemiz gerekiyor.
شكرًا على حسن الضيافة، لكنّنا حقًّا يجب أن نرحل قبل الزحام المروريّ.

Geldiğin için sağ ol. Yaptığın her şey için.
شكرًا على قدومك، شكرًا على فعلك هذا أصلًا.

- Hemen yatacağım. - Tamam. Çocuklara baktığın için sağ ol.
يجب أن أكون في الفراش كالعادة شكراً لك على إهتمامك بالأطفال

İyimserliğin için sağ ol, Hastings.
أشكرك على هذه الملحوظة المتفائلة ,هيستنجز

Fuardaki gününü bozduğuma üzgünüm. Beni hastaneye getirdiğin için sağ ol.
آسف على تخريب يومك في المهرجان شكراً لأنك جلبتيني إلى المستشفى

Lanet şeyi hatırlattığın için sağ ol. Ne yapıyorsun?
شكرا لك على التقرير اللعين ماذا تفعلين ؟

Bu korkunç tavsiyen için sağ ol, ...ama artık benim koşumdan dönmem gerek.
شكراً لكَ على النصيحة القيّمة. لكن عليّ العودة إلى هرولتي الآن.

Beni özgür bıraktığın için sağ ol, cadı.70 yıl uzun bir zaman.
شكراً لكِ على تحريري، أيتها الساحرة فسبعين عاماً مدة طويلة

Anlayışlı olduğun için sağ ol ve umarım bu dostluğumuzu etkilemez.
شكرًا لك على تفهّمك، وآمل حقًّا ألّا يؤثّر هذا على صداقتنا.

Define avında dükkanı kullanmama izin verdiğin için sağ ol.
شكرا لانك اتحت لي ان استخدم المتجر في رحلة التنقيب

Burasıyla ilgili kendimi iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol, Luke.
شكرا لأنك جعلتني أُغير شعوري للأفضل اتجاه هذا المكان

Cidden yine de beni kurtarmaya çalıştığın için sağ ol.
بجدّ , ومع ذلك شكراً علي محاولة إنقاذي بأيّ حال

Kahvaltı için sağ ol tatlım. Gitmem gerekiyor.
شكرًا لكِ على الإفطار يا حلوتي، عليّ المغادرة

Teklifin için sağ ol ama ahlaki değer yargılarıma tamamen aykırı bu.
أقدر لك عرضك ، لكن هذا يضاد كل خلية أخلاقية في جسدي