| - Beni haklı çıkarttığın için sağol. - Çipler nerede? | Open Subtitles | ـ شكراً على إثباتك وجهة نظري ـ أين رقاقات التوجيه؟ |
| Hayır, bakmasan daha iyi, ama teklifin için sağol. | Open Subtitles | .لا .من الأفضل عدم فعل ذلك .ولكن شكراً على الاقتراح |
| Bunu durduracak tek kişi-- Aradığın için sağol. Ben de bir kız tutuklanmak için ne yapmalı diye merak etmeye başlıyordum. | Open Subtitles | شكراً على الإتصال، لقد بدأت أتسائل ماذا على الفتاة أن تفعل ليلقى القبض عليها |
| Davetin için sağol ama bugün Noel arifesi, vaktimi çocuklarımla harcamak istiyorum. | Open Subtitles | شكرا على الدعوة لكنها عشية الكريسمس و أريد أن أقضيها مع أولادي |
| - Sonra görüşüyoruz? - Evet. Bıraktığın için sağol. | Open Subtitles | ـ أراك لاحقا ـ نعم ، بالطبع شكرا على التوصيلة |
| Bunu ortaya koyduğun için sağol. İlgin ve güvenin için minnettarım. | Open Subtitles | أشكرك على إثارة هذا الموضوع وأقدّر لك اهتمامك وثقتك |
| Yapabilirim..canım kahve için sağol | Open Subtitles | يمكنني القيام بذلك، شكرًا على القهوة يا عزيزتي |
| Babamın işini batırdığın için sağol, seni şişko ****. | Open Subtitles | شكراً على تدمير عمل أبي أيها البدين اللعين |
| Akşamki partiyi iptal etsem iyi olacak. Burnunun verdiği haberler için sağol, komşu. | Open Subtitles | الأفضل أن ألغي حفلة العشاء الليلة شكراً على الملاحظة يا جار |
| Lanet olsun hayır! Sorduğun için sağol. Craig? | Open Subtitles | لا ، ولكن شكراً على سؤالك لن يضايقني سؤلك |
| - Ne diyebilirim? İçki için sağol! | Open Subtitles | ما الذي استطيع قوله عدا شكراً على الخمر؟ |
| Dinle, yemek için sağol ama gitmem gerek. | Open Subtitles | أسمعي , شكراً على الطعام ولكن يجب أن أذهب الآن |
| Davetin için sağol ama babamla gidemem. | Open Subtitles | شكراً على الدعوة, لكنني لا أستطيع أن أذهب مع أبي |
| Bu çok ilginç. Anlattığın için sağol. | Open Subtitles | حسنا, هذا مثير للأهتمام شكرا على إخبارك لى |
| Geldiğin için sağol Bir arabaya ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | شكرا على مرورك أريد سيارة في متناول يدي , لأطمئن فقط |
| Yemek için ve dertlerimi dinlediğin için sağol. | Open Subtitles | لديه صلاحية الاطلاع على أي شريط يأتي إلينا هنا شكرا على العشاء يا رالف |
| Her şey için sağol. Bu gece iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | أشكرك على كل شيء لقد قضيت وقتاً ممتعاً الليلة |
| Benimle böyle buluşmayı kabul ettiğin için sağol. | Open Subtitles | شكرًا على الموافقة على الإلتقاء بهذا الشكل |
| Oh, o zaman yıllar yılı ilk yardımın için sağol ! | Open Subtitles | اوه، شكرا لك على العلاج طوال السنوات الماضية |
| Bana bunları anlatacak kadar dilini kardeşimin boğazından çektiğin için sağol. | Open Subtitles | شكراً لأنك قبلت شقيقتي مدة كافية لاخباري |
| "Aslında, yaptığın her şey için sağol." | Open Subtitles | في الواقع، شكراً لكِ على كل شيء قدّمتيه. |
| Seni sevmiyor. Ama soruma cevap verdiğin için sağol. | Open Subtitles | إنه لا يحبك لكن شكراً لك على إجابة سؤالي |
| - Tamam kardeşim. Kendine iyi bak. - Yemek için sağol. | Open Subtitles | حسناً يا أخي اهتم بنفسك شكراً علي العشاء |
| Ben gitsem iyi olacak.Resimler için sağol | Open Subtitles | يجب علي أن أرحل , علي كل حال , شكرا علي جعلي أشاهد هذه الصور |
| Arkadaşım Fedora çok hayran kaldı. Sorduğun için sağol. | Open Subtitles | القبعة التي كنت البسها كانت رائعة شكرا لانك سألتني |
| Anne, geldiğin için sağol. Yemek pek iyi gitmedi. | Open Subtitles | أهلاً يا أمي أشكركِ على الحضور الغداء لم ينتهِ على خير |
| Bu arada silahı tuttuğun için sağol. | Open Subtitles | أوه، إيه .. بالمناسبة، شكرا لعدم اتخاذ البندقية. |
| Konuşmamın bir kopyasını Holt'a verdiğin için sağol. | Open Subtitles | شكراً , لانك اعطيتي هولت نسخه من خطاب النخب |
| Arkadaşım olduğun için sağol, seni çılgın kaltak. | Open Subtitles | شكرا لأنك كنت صديقتي أيتها الساقطة المجنونة |