"için sorun" - Translation from Turkish to Arabic

    • مانع
        
    • مشكلة بالنسبة
        
    • تمانع
        
    • أمانع
        
    • مشكلة مع
        
    • موافق على
        
    • تمانعين
        
    • بخير مع
        
    • جيد بالنسبة
        
    • مشكلة في
        
    • موافقة على
        
    • بأس بالنسبة
        
    • بأس بذلك
        
    • بأس به
        
    • تمانعي
        
    Buna avukatımın yanıt vermesi sizin için sorun olur mu? Open Subtitles هل لديك مانع ان تمت الاجابة بواسطة المحامى الخاص بى؟
    Yani kapıyı böyle açmamız senin için sorun değil mi? Open Subtitles أوه, ليس مشكلة بالنسبة لك في فـتح البـــاب بهــــذه الطــــريقة؟
    Daireme dönüp, üstümü değiştirmem senin için sorun olur mu? Open Subtitles هل تمانع لو اننا رجعنا إلى شقتي كي اغير لابسي؟
    Güneş orada hiç batmıyor, ki bu benim için sorun değil. Open Subtitles , حيث لا تغيب الشمس أبداً و انا لا أمانع هذا
    Bana gerçeği söyle anne. Gerçekten benim için sorun değil. Open Subtitles اخبريني الحقيقة يا امي انا ليست لدي مشكلة مع هذا
    Beni senin gibi bir kaçık olmamı engelliyorlarsa benim için sorun yok. Open Subtitles و أنهم يمنعوني من أن أكون مجنون مثلك أنا موافق على هذا
    Yani Brady sahilde beni yürüyüşe çıkarsa senin için sorun olmaz mı? Open Subtitles أذا أنت لا تمانعين أن قام برادي بأصطحابي بنزهة على الشاطئ ؟
    Benim için sorun değil ama seni bilemiyorum. Open Subtitles أنا بخير مع ذلك، ولكن لست متأكدا من أنت.
    Sadece görmezden gelmeni istiyorum. Senin için sorun olur mu? Open Subtitles أريدك أن تتجاهل الأمر هل لديك مانع في ذلك ؟
    Senin için sorun olmazsa, konuk listesinin bir kopyasını alacağız. Open Subtitles اذا كان ليس لديك مانع سنحتاج نسخة من قائمة ضيوفك
    Hatırlayabildiğim kadar uzun zamandır benim için sorun oluşturuyorlar: önce minik bir erkek fatma iken sonra da erkek görünümlü ancak östrojen ağırlıklı bir organizma iken. TED كانت مشكلة بالنسبة لي منذ أمد بعيد، بدايةً منذ أن كنت فتاة مسترجلة صغيرة ثم بعد ذلك كصاحبة مظهر ذكوري، قائم أساساً على هرمون الإٍستروجين الأنثوي.
    Sizin için sorun yok. Direksiyonu değişecek adamınız var. Open Subtitles الامر لا يشكل مشكلة بالنسبة لكم يا شباب انتم تملكون سائق مساعد, بإمكانكم التبديل بينكم
    Eger bir dakika beklemek sizin için sorun olmazsa arkadan getirebilirim. Open Subtitles يمكنني أني آتي بالمزيد من الخلف اذا لم تمانع الأنتظار لدقيقة
    Bu seansları filme alıyorum, tabi senin için sorun teşkil etmezse. Open Subtitles أنا أسجل هذه الحصص بفيلم إذا كنت لا تمانع
    Uzun vadede nereye gittiğimizi düşünüyorum Chris, tekrar nükleer enerjiye dönmemizde benim için sorun yok. TED لكن يا كريس، أظن أنه إلى حيث نتجه، على المدى الطويل، لا أمانع في العودة إلى النووي.
    Partilere gitmen benim için sorun değil. 16 yaşında olmanla ilgili hiçbir sorunum yok. Open Subtitles ل ليس لديهم مشكلة مع أنت ذاهب إلى الأطراف. ل ديك مشكلة الصفر مع وجودك 1 6.
    Evet, büyük bir katliam görmek sizin için sorun değilse eğlencenize bakın. Open Subtitles أجل، إن كنتَ موافق على قتل جماعي حينها استمتع بالأمر، بكل الوسائل
    Sizin için sorun olmayacaksa hakkında biraz daha bilgi toplamak istiyoruz. Open Subtitles نرغب ببعض المعلومات عن طريقة نشأتها, ان كنت لا تمانعين
    Diyelim ki Robin gibi biriyle takıldım senin için sorun olmazdı değil mi? Open Subtitles لهذا انا مرتبط بواحده اسمها روبن سوف تكون بخير مع هذا الامر .. صح ؟
    Savaş devam ettiği sürece onun için sorun yoktu onları Doğu'ya ya da Madagaskar'a sürmeyi düşünüyordu. Open Subtitles طالما الحرب تسير بشكل جيد بالنسبة له يفكر بإرسالهم إلى الشرق او حتى إرسالهم بحراً إلى مدغشقر
    - Hızlı olduğumu biliyorum. - Benimle yarışmak senin için sorun mu? Open Subtitles ــ أنا أعرف مدى سرعتي ــ هل تواجه مشكلة في التسابق معي؟
    Onun için sorun olmayabilir. Sana bakmak için bir süreliğine dersleri bırakmalı zaten. Open Subtitles ربما هي موافقة على هذا الشيء ربما يجب عليها أن تُوقف التدريس لبعض الوقت
    Bakın, rahatsız edilmek istemiyorsanız benim için sorun değil. Open Subtitles ولكن لا بأس بالنسبة لي . إذا كنتِ لا ترغبين الإزعاج
    Endişe etme, en rahat müşterim için sorun olmadığı sürece ikinci sıradasın. Open Subtitles لا تقلقي. أنتِ بالمركز الثاني في قائمة عملائي السهلة التدبير لا بأس بذلك
    Tamam mı? Oraya gelmeden önce kafa bandımı bulmam senin için sorun olur mu? Open Subtitles هل هذا لا بأس به معك ان ابحث عن قفازاتي قبل ان اتي الى هناك؟
    Aslında, senin için sorun değilse daha sade bir şeyler yaparız düşünmüştüm. Open Subtitles في الحقيقة، إن لم تمانعي أفضل أن نقوم بشئ غير ملفتاً للنظر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more