"için yaşıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أعيش لأجل
• أعيش من أجل
• ما أعيش لأجله
• أنا أعيش
• أنا أحيا
• أعيش لأجلك
• أعيش لكي
• انا اعيش

Ama artık tek bir şey için yaşıyorum.
لكنّي أعيش لأجل غاية واحدة الآن

Sen deli misin? Bu büyük dalgalar için yaşıyorum.
أنا أعيش لأجل هذه الأمواج.

Ben ne kız kardeşin, ne babam ne de senin için yaşıyorum.
لن أعيش من أجل الموتى بعد الان يا ماما ليس من أجل أختكِ ولا من أجل أبى وليس حتى من أجلكِ

Bugünü yaşamak için yaşıyorum.
أنا أعيش من أجل الحياة التي أعيشها اليوم

Sırf bunun için yaşıyorum. Tek önem verdiğim şey bu.
"هذا كلّ ما أعيش لأجله." "هذا كلّ ما أهتم به."

Kürk için yaşıyorum. Kürke tapıyorum!
أنا أعيش في الفورير بالأضافة إلى عملي فيه

Aman Tanrım, bebeklerim için yaşıyorum ben!
! يا إلاهي ! أنا أحيا من أجلهم

Kendimi imha ettim ve senin için yaşıyorum.
لقد محيت نفسى... وأنا أعيش لأجلك.

Zaack Addy. Hizmet etmek için yaşıyorum.
انا أعيش لكي اخدم

- Hayır etmiyorsun. Ben son dakika adamıyım. Bunun için yaşıyorum.
. انا رجل الـ 11 ساعه . انا اعيش لذلك

İşte bunun için yaşıyorum.
أعيش لأجل هذه الأشياء

- Roger, bu değerli saatler için yaşıyorum.
(روجر) انا أعيش لأجل هذة الساعات الثمينة التي نقضيها معاً

İnsanları eğlendirmek için yaşıyorum.
أنا أعيش لأجل اللهو

Oh, hadi ama, ben bunun için yaşıyorum.
بالله عليك أنا أعيش من أجل هذه التفاهات

Kürk için yaşıyorum. Kürke tapıyorum.
أعيش من أجل الفرو وأعشقه

Ama "kelimelerin için yaşıyorum" ve "bana ihtiyacın var" gibi cümleler...
لكن عبارة مثل "أنا أعيش من أجل كلماتك" و "أنت تحتاجني"، قد تشير...

Bunun için yaşıyorum.
هذا كلّ ما أعيش لأجله.

Söylemiştim, bunun için yaşıyorum.
أخبرتك، ذلك ما أعيش لأجله

Yo, yo, yo, lütfen, Bu küçük fedakarlıklar anları için yaşıyorum.
لا، لا، لا، رجاءً، أنا أعيش حياتي لهذه اللحظات الصغيرة من الإيثار.

Bill Norwood'u etkilemek için yaşıyorum.
هذا أنا (أنا أحيا لأثير إعجاب (بيل نورود

Ben senin için yaşıyorum.
إنني أعيش لأجلك

Sana hizmet etmek için yaşıyorum.
-أنت بطلي .. أعيش لكي أخدمك

Yalnızca, senin saygına layık olmak için yaşıyorum.
انا اعيش فقط لكى استحق احترامك