"için zamanım" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقت لهذا
        
    • الوقت لهذا
        
    • لدي وقت
        
    • لدي الوقت
        
    • لدى وقت
        
    • لديّ وقت
        
    • الوقت لذلك
        
    • وقت لذلك
        
    • لي وقت
        
    • وقت لهذه
        
    • وقتاً لهذا
        
    • وقت لتناول
        
    • وقت من أجل
        
    • وقتٌ لذلك
        
    • لديّ وقتٌ
        
    Ben sadece bu saçmalık için zamanım yok. Birini öldürebilirdin. Open Subtitles ليس لدي وقت لهذا الهراء,كان من الممكن ان تقتلي احداً.
    Bu gibi saçmalıklar için zamanım yok. Open Subtitles يمكنك التعامل مع ذلك ؟ ليس لدي وقت لهذا الهراء
    Sana okumak istediğim bir yer var. Bunun için zamanım yok. Open Subtitles هناك ذلك الجزء اود ان اقرأه عليك ليس لدي الوقت لهذا
    - Bekle ve gör dostum. - Bunun için zamanım yok. Open Subtitles ــ دع الأيام تخبرك بذلك ــ ليس لدي وقت لذلك الآن
    Size panjurların tozunu almak için zamanım yok diyebilirim ama bu doğru değil. TED يمكننني القول ليس لدي الوقت لإزالة الغبار عن ستائري ولكن هذا ليس صحيحًا.
    - Bunun için zamanım yok. - Seçim kampanyasına bağış yapanlar. Open Subtitles ليس لدى وقت لهذا الهراء أنهم مؤيدون انتخاباتك
    Cidden bunun için zamanım yok. Taksimetre çalışıyor ve okulu tekrar asamam. Open Subtitles حقاً ليس لديّ وقت لهذا، العدّاد يعمل ولا يمكنني تفويت المدرسة مجدداً
    Bunun için zamanım yok. Trip'i yenmek zorundayız. Open Subtitles ليس لدي وقت لهذا أخرج إلى هناك و اهزم تريب
    Bak, bu saçmalık için zamanım yok tamam mı? Open Subtitles انظري ، أنا ليس لدي وقت لهذا الهراء ، مفهوم ؟
    Sorunun nedir bilmiyorum ama, bu saçmalık için zamanım yok. Open Subtitles لا اعرف ماهي مشكلتك .. لكن ليس لدي وقت لهذا الهراء
    Evet, koç da sordu aynı soruyu ama bunun için zamanım yok. Open Subtitles نعم , المدرب طلب مني ذلك لكن ليس لدي الوقت لهذا
    Üzgünüm, iyi bir kıza benziyorsun ama, sadece bunun için zamanım yok. Open Subtitles أنا آسف، تبدين فتاة لطيفة، ولكن ليس لدي الوقت لهذا
    Bunu şimdi yapamam. Tamam mı, bunun için zamanım yok. Open Subtitles أنا لا أستطيع فعل ذالك الآن مفهوم ، أنا لا أملك الوقت لهذا
    Bakın, şu anda şaka için zamanım yok, tamam mı? Open Subtitles اصغيا , ليس لدي وقت للاحديثكما الان , حسنا ؟
    Şuanda bunu tartışmak için zamanım yok. Bu iki üniformayı almak istiyorum. Open Subtitles ليس لدي الوقت لمجادلة ذلك الأن أريدكم أن تأخذو هذا الزي الموحد
    Telefonda da söyledim, bu casusluk oyunları için zamanım yok. Open Subtitles كما أخبرتك على الهاتف , ليس لدى وقت لأضيعه
    Beni yemeğe çıkarmak istedi ama onun için zamanım olmadı. Open Subtitles أراد أن يأخذنـي لتنـاول العشـاء ولم يكـن لديّ وقت لـه
    Ne ekibim, param ne de sosyal biri olmak için zamanım var. Open Subtitles لا املك المال للموظفين او الو الوقت لذلك.
    Ama bugünlerde mitingler ve siyaset için zamanım yok. Open Subtitles لكن هذه الأيامِ لَيْسَ لي وقت للإجتماعات والسياسة
    - Bunun için zamanım yok. - Senin onun için zamanın yok. Open Subtitles ليس لدي وقت لهذه التفاهات انت ليس لديك وقت لإجله
    Bilmece gibi konuşmayı bırak, Charles. Bunun için zamanım yok. Open Subtitles توقف عن التحدث بالأحاجي يا (تشارلز) لا أملك وقتاً لهذا
    Galiba, bir sandviç için zamanım var. Open Subtitles أظن لدي وقت لتناول شطيرة
    Sen gerçekten iyi bir adamsın, Jeff, ...ama bir erkek arkadaş için zamanım yok. Open Subtitles أنت شخص لطيف جيف لكن ليس لدي وقت من أجل صديق
    Bunun için zamanım yok salaklar. Open Subtitles -ليس لديّ وقتٌ لذلك, إيها الحمقى. تنحوا جانباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more