Evde onları bekleyen çantanın içinde ne olduğunu görene kadar bekle. | Open Subtitles | إنتظروا حتى يروا ما بداخل تلك الحقيبة التي تنتظرهم في بيتهم |
O kaselerin içinde ne olduğunu görene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن اذهب لأي مكان حتى ارى ما بداخل تلك الأوعية |
- İçinde ne olduğunu bilmeden alıp odama mı koydunuz? | Open Subtitles | . لا بدون معرفة ما بداخله ,هل اخذته و وضعته في غرفتي؟ |
İçinde ne olduğunu öğrenmek için kıvrandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تتوق لتعرف ما بالداخل |
Yemin ederim o partilerin içinde ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أقسم، أنني لا أعرف ماذا حدث بداخل تلك الحفلات |
Keşke içinde ne olduğunu bilseydim... ama kimin gönderdiği belli olmayan, gizlice kaydedilmiş bir uydu bağlantısı. | Open Subtitles | ليس لدي معلومات هول ما بداخل الديسك لقد إعترضت إرسال قمر صناعي مجهول |
Keşke içinde ne olduğunu bilseydim... ama kimin gönderdiği belli olmayan, gizlice kaydedilmiş bir uydu bağlantısı. | Open Subtitles | ليس لدي معلومات هول ما بداخل الديسك لقد إعترضت إرسال قمر صناعي مجهول |
Kutunun içinde ne olduğunu biliyorum. Fry kadar aptal oldum. | Open Subtitles | أعرف ما بداخل الصندوق لقد كنت أحمق كفراي |
Elimizde fırsat varken kitaptan kurtulmamız gerekirdi. O şeyin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | انظري ، كان يجب أن نتخلص من الكتاب ونحن لدينا الفرصة ، نحن لا نعرف ما بداخل هذا الشيء |
- Bunun içinde ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum. - Evet. | Open Subtitles | لا استطيع الانتضار حتى ارى ما بداخله |
Aç şunu! Aç! İçinde ne olduğunu söyle. | Open Subtitles | افتحي ذلك، أخبريني ما بداخله.. |
İçinde ne olduğunu söylemedi, ben de sormadım. | Open Subtitles | لم يخبرني ما بداخله و أنا لم أسأل |
Yemin ederim o partilerin içinde ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أقسم، أنني لا أعرف ماذا حدث بداخل تلك الحفلات |
Saçmalık. O şeyin içinde ne olduğunu görmek için canını bile verirsin, öyle değil mi ? | Open Subtitles | هذا هراء ، انت تعلم انك تموتين لرؤية ماذا بداخل ذلك الشيئ اليس كذلك ؟ |
Onun peşinde olduğu paketin içinde ne olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا علمنا ماذا كان في الطرد الذي أخذه |
İçinde ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما بداخلكِ |
Yüzlerinizde ki ifadeden konteynırı açtığınızı ve içinde ne olduğunu gördüğünüzü anlıyorum. | Open Subtitles | التعابير التي على وجوهكم تدل على أنكم فتحتم الحاوية ورأيتم ما بداخلها |
- Doğru içinde ne olduğunu hiç söylememiştim, | Open Subtitles | لأني لم اذكر ابدا ما كان بداخله |
İçinde ne olduğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتذكر ما كان فيه ؟ |
Bütün yapmamız gereken ufaklığın silindiri nerede sakladığını öğrenmek... sonra da onu almak ve içinde ne olduğunu öğrenmek. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو إكتشاف ما في تلك العلبة نأخذه و نشاهد ما فيه |
İçinde ne olduğunu öğrenmen için gerçekten bakman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك ان تنظر حقا لتعلم ما يوجد داخل الشخص |
Çorbanın içinde ne olduğunu söyleyene kadar böyle sürer. | Open Subtitles | مادُمت ستخبرني بما يحتويه حسائي " |
Bayan Barone,o tatlının içinde ne olduğunu bilmiyorum, ama eğer evli olmasaydınız.... | Open Subtitles | سيدة بارون ، لا أعلم ما في هذا الطبق ولكنإنلم تكونيمتزوجة... |