"içindekileri" - Translation from Turkish to Arabic

    • محتويات
        
    • محتوياته
        
    • داخله
        
    • المحتويات
        
    • بمحتويات
        
    • محتوياتها
        
    • إذا لم تلقي
        
    Kutuların içindekileri doğrulamak için kutulardan alınması gereken şeker en az kaç tanedir? Open Subtitles مـاهو الحـد الأدنى لعدد الحلويـات الذي سوف يأخذه الرجـل للتأكـد من محتويات الصنـاديق؟
    Örneğin şu an ayağa kalkıp çantanızın içindekileri yere dökmeniz. TED كعندما تقوم الآن وتفرغ محتويات شنطتك كلها على الأرض.
    Şimdi efendim, bu değerli paketin içindekileri... kontrol etmeliyiz. Open Subtitles والآن يا سيدي علينا التأكد من سلامة محتويات هذه الشحنة الثمينة
    Yani, o bilgisayarı görmem lazım, ki içindekileri analiz edebileyim. Open Subtitles لذا أنا سأحتاج لرؤية ذلك الحاسوب فيمكنني أن أحلّل محتوياته
    İçindekileri görebilmeleri gerçeği, içeride halen birşeyler kalmış olmasını gerektiriyordu. Open Subtitles الحقيقة أنهم يستطيعوا أن يروا داخله يعني أنه يجب ان يكون شيء ما بقي هناك.
    Böyle ara sıra çukura girip içindekileri elle çıkarması gereken çalışanlarınız olmalı. TED هناك هؤلاء العمال الذين يجب أن ينزلوا أحيانا إلى أسفل داخل الحفر لإزالة المحتويات يدويا.
    Eksiği tamamlamanı tavsiye ederim, yoksa bilgisayarının içindekileri FBI'a e-mail ile göndereceğim. Open Subtitles أقترح أن تسدد أنت الفارق فورا و إلا سأبعث بمحتويات قرصك الصلب إلى المباحث الفيدرالية
    En iyisi, içindekileri kontrol edip bir belge imzalasın. Open Subtitles من الأفضل أن تدعه يرى محتوياتها ويوقع عليهم
    Mahzuru yoksa içindekileri görmek istiyorum. Open Subtitles أنت تعرف، في الواقع، أود أن أرى محتويات إذا كنت لا تمانع.
    Ve samimiyetinin bir kanıtı olarak bu bavulun içindekileri verdi. Open Subtitles ولقد عرض محتويات هذه الحقيقبة كدليل لإخلاصه
    Peki sıradaki ne, buzdolabımın içindekileri mi sınıflandıracaklar? Open Subtitles سيقومون بتصنيف محتويات برادي؟ أم خزانة ملابسي الداخلية؟
    İç Güvenlik bayım. O silindirin içindekileri görmek istiyoruz, lütfen. Open Subtitles معك الأمن القومي، سيدي ، نـوّد أن نلقي نظرة على محتويات هذا الإسطوانة، من فضلك
    Mini barın içindekileri şeylerde parmak izin bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا بصماتك على محتويات الحانة الصغيرة
    Polis, olay mahallini temizlediğini sandıktan sonra, birisi gelip kasanın içindekileri çabucak boşalttı. Open Subtitles بعد ما ظنّت الشرطة أنها , أخلت مسرح الجريمة عاد أحدُهم ، وأفرغ محتويات الخزنة على عجل
    Lütfen çantanızın içindekileri boşaltır mısınız? Open Subtitles من فضلك قومي بتفريغ محتويات حقيبة اليد الخاصة بك
    Eğer yerine ulaştırmadan önce... içindekileri bir gören olursa kendini burada bulursun. Open Subtitles لو أي شخص رأى محتوياته ..قبل أن توصله هناك فسينتهي بك المطاف بالعودة هنا..
    O uçağa bin, Macor'un yalnız kalmasını sağla, sunucuya gir ve içindekileri bize gönder. Open Subtitles أصبح في الطائرة، إدخل الخادم، ويرسل محتوياته.
    Elleri, içindekileri almak niyetiyle bir poşetin içine izinsiz giriyordu yani. Open Subtitles كان يده تنتهك كيساً ورقياً، وفي نيته سرقة محتوياته
    Belki içindekileri kurbanlarının da hissetmesini istiyordur. Open Subtitles ربما الجاني يريد أن تشعر ضحاياه بما يجري داخله.
    Evet ama ölüm belgesi ya da mahkeme emri olmadan kiralama süresi bitene kadar içindekileri veremeyiz. Open Subtitles بالتأكيد, لكن من دون شهادة وفاة و أمر من المحكمة سياستنا هي أن نحافظ على المحتويات حتى ينتهي عقد الإيجار
    Kara Kutuların içindekileri de bu yüzden etrafa yaymadım. Open Subtitles إنه نفس سبب عدم بوحي بمحتويات الصندوق الأسود
    Sadece çanta alımını onaylayabiirim, içindekileri değil. Open Subtitles يُمْكِنُني أَنْ أُؤكّدُ إيصالَ الحاوفظة فقط، ولَيسَ محتوياتها.
    Şimdi, o çantanın içindekileri sahipleniyorsan bu hüzünlü günde hapse giden tek Crowe sen olursun. Open Subtitles والآن إذا لم تلقي بمحتويات ذلك الكيس هنا سوف تكون الـ " كراو " الوحيد الذي يرحل في هذا اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more