| Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها |
| Gözlerimin içine bakıp bizi kandırmadığınızı söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن تنظر في عينني وتضمن أن هذا ليس نوع من الخداع؟ |
| Gözünün içine bakıp bunu söyleyemeyeceğimi biliyordu. Ben de onlarla birlikte gittim. | Open Subtitles | علم أنّي لن أقوى على النظر في عينيك وإخبارك، لذا غادرت معهم. |
| Gözlerimin içine bakıp bana bunu olmayacağını söyler misin? - Söyleyemem. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظري في عيني وتقولي لي أن هذا لن يحدث؟ |
| Gözlerimin içine bakıp niçin olduğunu söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هلا نظرت في عيني وأخبرتني لماذا؟ |
| Seni beş para etmez herif! Gözümün içine bakıp bana yalan söyledin! | Open Subtitles | أنت مثير للشفقة ، لقد نظرت إلى عينيّ وكذبت عليّ |
| Şu kadının gözlerinin içine bakıp ona Almanları sevmesini söyle. | Open Subtitles | انظر في عيناها يا سيدي وأخبرها بأن تُحب الألمان |
| Peki, gözlerimin içine bakıp yanıldığımı düşündüğünü söyle. | Open Subtitles | حسنا انظري في عيني واخبريني انك تعتقدين انني مخطئ |
| Gözlerinin içine bakıp, gizlediği ihaneti görmeden olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن أنظر في عينيه، وأرى إذا كانت الخيانة تقبع هناك |
| Oğlumun gözlerinin içine bakıp, evi kaybettiğimizi ve onu üniversiteye gönderemeyeceğimi nasıl söylerdim? | Open Subtitles | كيف يمكنني النظر في عين أبني و أخباره أنني خسرت منزلنا و أنه لا يمكنني أرساله للجامعة ؟ |
| Gözlerimin içine bakıp Tok'ra'ya tamamen güvendiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عيني و تقول لي هل تثق في التوكرا بالكامل؟ |
| Gözümün içine bakıp onun sizi tutmamış olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أريدك ان تنظر في عيناي وتقول لي انه لم يستخدمك |
| Birinin gözlerinin içine bakıp, senden daha büyük bir yazgıları olduğunu ve bununla rekabet edemeyeceğini bilmek nasıl bir şey, hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكن أن تتخيل ...كيف سيكون عندما تنظر في عيني شخص ما وتعرف أن قدره أعظم بكثير من قدرك أنك لن تنافسه أبدا؟ |
| Bir şey söylemeden, gözümün içine bakıp emin olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن، وقبل أن تقول أي شيء أريدك أن تنظر في عينيّ وتخبرني أنك متأكد من أنك تريد فعل هذا أنا متأكد |
| Gözümün içine bakıp ne olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تنظر في عيناي و تخبرني ماذا حدث |
| Eğer gözlerimin içine bakıp gerçekten bir başlangıç yapmaya hazır olduğunu söylersen taksi tutmamıza bile gerek kalmaz. | Open Subtitles | لو استطعت النظر في عيني وأن تقولي لي إنك مستعدة حقاً لبدء علاقة الآن لن نحتاج حتى إلى سيارة أجرة |
| İnsanların gözlerinin içine bakıp... | Open Subtitles | أريد أن أكون قادرا على النظر في عيون الناس و أن أقول |
| Hayır, belkide gözlerimin içine bakıp, -ve bana ne sakladığını söyle, Kıskanıyor musun? | Open Subtitles | لا يجب ان تنظري في عيني وتخبريني ماذا تخفين؟ |
| Gözlerinin içine bakıp tüm kalbimle söz vermiştim. | Open Subtitles | نظرت في عينيه ... ... ووعدته من عميق قلبي ... |
| - Gözlerimin içine bakıp yaşlı kadınlarla deneyimim olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | -لا أعتقد ذلك لقد نظرت إلى عينيّ وسألتني إذا كان لديّ أيّ خبرة مع النساء المسنات |
| Bugün buraya gözlerinin içine bakıp, bunları söyleyip, sonra da lüks arabama binip gitmek için geldim.En nihayetinde sana ihtiyacım olmadığını, kendime, sana ve beni seven aileme ispatlamak için geldim. | Open Subtitles | أتيتُ اليوم حتى انظر في عينيك واقول لك هذا ومِن ثم اعود الى سيارتي الفارهة واخيراً أثبت لنفسي ولك |
| Gözümün içine bakıp gerçeği söyle. | Open Subtitles | الأمر يبدو في غاية السهولة بالنسبة لي انظري في عيني و حسب و أخبريني بالحقيقة |
| Onun gözlerinin içine bakıp soru sormak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنظر في عينيه وأود فقط أن أسئله بعض الأسئلة |
| Oğlumun gözünün içine bakıp da babasını kurtarmaya çalışabilecekken ölmesine izin verdiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني النظر بعين ابني وأخبره أنّي تركت والده يموت بينما كان بوسعي محاولة إنقاذه |
| Gözlerimin içine bakıp detayları hallettiğini söyledi. | Open Subtitles | و قد نظر إلي بعينيه, و أخبرني أنه يعمل على التفاصيل |
| Gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ? | Open Subtitles | هلا نظرتِ فى عينى وتخبرينى أنكِ تحبينى الآن ؟ |
| Onlar ise gözlerimin içine bakıp şirketi parçalamak istediklerini söylediler. | Open Subtitles | وهم نظروا إلى بالعين .وأخبروني بأنهم يرغبون بأن يمزقوناه إرباً |
| Sonra ben de onun itibarına saldırdım çünkü sen benim gözümün içine bakıp kaportanın sağlam olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد سحقه ، وقسمه لنصفين ثم هاجمت سمعته كل ذلك بسبب أنك نظرت إلى عيني |
| Tabi ki var Susan eğer gözlerimin içine bakıp seni öptüğüm zaman hiç birşey hissetmediğini söylersen herşeyi bırakıp giderim. | Open Subtitles | ،إن أستطعتِ أن تنظري إلى عيناي ... و تخبرينني أننا عندما قبلنا بعضنا ،لم تشعري بشئ و سأرحل بعدها |
| Bak, nasıl gözlerinin içine bakıp sana yüzüğü sevmediğimi söylerim seni o kadar çok severken? | Open Subtitles | كيف يمكن لي أن أنظر إلى عينيك وأخبرك أني لم أحب الخاتم في حين أني أحبك حبا جما ؟ |