"içine bak ve" - Translation from Turkish to Arabic

• انظر في
• انظري في

Gözlerimin içine bak ve bunun iş için olduğunu söyle.
انظر في عيني وقل لي أن هذا كل مافي الأمر

O yüzden, gözümün içine bak ve bana bunu yapabileceğini söyle.
لذا انظر في عيني وقل لي إنك قادر على القيام بذلك

Gözlerimin içine bak ve o buldozer olayıyla hiçbir alakan olmadığını söyle.
انظر في عينيّ وأخبرني أنك لا تعلم أيّ شيء عن تلك الجرافة

Gözlerimin içine bak ve bana yemin et bu çocuğun seni bir şekilde allak bullak etmediğine.
انظري في عيناي واقسمي أن هذا الفتى لن يفسد حياتكِ بطريقةٍ أو بأخرى.

Gözümün içine bak ve tek derdinin sonuç olduğunu söyle.
هيّا! انظري في عينيّ قولي أنّكَ لا تحفلين سوى بالذهب!

Ama gözümün içine bak ve yine de doğru olmadığını söyle.
و لكن انظر في عيني و قول لي بأنها ليست الحقيقة على كل حال

Eğer bu kadar eminsen, ortak o zaman gözlerimin içine bak ve ne gördüğünü söyle.
ان كنت واثقاً يا شريكي اذن انظر في عيني وقل لي .. من الذي تراه ؟

Lütfen gözlerimin içine bak ve sen olmadığını söyle.
رجاء انظر في عيني وأخبرني انه لم يكن انت

Gözlerimin içine bak ve osurukların komik olmadığını söyle.
انظر في عيني وأخبرني بأن مزحة اطلاق الريح غير مضحكه

Gözlerinin içine bak ve bana onun için yapabileceğim bir şey olmadığını söyle.
انظر في عينيه... .. وتقول لي هناك شيء يمكنني القيام به بالنسبة له.

Gözlerimin içine bak ve senden üstün tuttuğum güce gör.
انظر في عينيّ وشاهد السلطان الذي أحمله عليك

Gözlerimin içine bak ve bana Yardımcı Direktör olmak istemediğini söyle.
انظر في عيني وتقول لي كنت لا تريد أن يكون نائب المدير.

Gözlerimin içine bak ve gözlerini kırpmadan ondan ayrılmayacağını söyle.
انظر في عيني و بدون أن ترمش أخبرني... أنك لن تنفصل عنها...

Gözümün içine bak ve John un bu işe bir ilgisi olduğunu düşündüğünü söyle Bütün deliller onu gösteriyor.
انظر في عيني وقل لي أنّك تعتقد أنّ جوني فعل هذا؟ - كل الأدلة تشير له -

Sadece gözlerimin içine bak ve özür dile.
فقط انظر في عيني مباشرة و قل أنك آسف

Hemen gözlerimin içine bak ve dediklerime inandığını söyle!
انظري في عيني حالاً وأخبريني بأنك تصدقين كل ما قلته!

İçine bak ve gör.
انظري في الداخل لتتأكدي

Gözümün içine bak ve bana Urca altınıyla döndüğümde o toplarla bizi soyup soğana çevirmeyeceğini söyle haydi.
انظري في عيناي واخبريني أنك متأكدة أنه إذا أحضرت ذهب (الأوركا) لهنا وتخطيت تلك المدافع بأنه لن يستخدم مكانته كي يسلب مني كل فلس منها