| Gözlerimin içine baktın ve başka hiçbir şeyin olmadığını... bununla sınırlı olduğunu söyledin. Seninle neler neler yaşadım, Nathan. | Open Subtitles | لقد نظرت في عينيّ وقلت لي بأنه ليس هنالك شئ آخر |
| Antonio, o adamın gözlerinin içine baktın değil mi? | Open Subtitles | انتونيو لقد نظرت في عيني الرجل, أليس كذلك؟ |
| İki ay önce yanıma geldin gözlerimin içine baktın ve "her yolu dene" dedin. | Open Subtitles | منذ شهرين لقد أتيت إلي لقد نظرتِ في عيني و فلت لي أن أفعل كل شيء |
| Kutumun içine baktın, değil mi? | Open Subtitles | لقد نظرتِ في صندوقي, أليس كذلك؟ |
| Gözlerinin içine baktın ve onu anladığını mı söyledin? - Bunu bir kadına yapamazsın. - Evet, anlaşılan yapılmazmış. | Open Subtitles | أنت نظرت إلى عينيها و أخبرتها أنك فهمت ؟ |
| Logan, gözlerimin içine baktın ve ben sana inandım. | Open Subtitles | (لوغان)، أنت نظرت إلى عيني، وأنا صدقتك |
| Gözlerimin içine baktın ve bana arkadaşım dedin. | Open Subtitles | لقد نظرت في عيني وناديتني بصديقك |
| Sallama, gözümün içine baktın. | Open Subtitles | هذا هراء, لقد نظرت في عيني |
| Onun gözünün içine baktın. | Open Subtitles | - لقد نظرتِ في عيني - |