İyi akşamlar. İçki için teşekkür ederim beyler. | Open Subtitles | شكرا على الشراب ايها السادة تصبحون على خير |
- İçki için sağ ol. - Hayır. Bekle. | Open Subtitles | ـ شكراً لك على الشراب ـ لا، لا، أنتظري، لقد كنت أمزح |
Bu çok aydınlatıcı oldu. İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | ذلك كان كفيلًا بالإيضاح شكرًا لكِ على الشراب |
Seni görmek güzeldi evlat. İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | فرصة سعيد انى رأيتك, بنى شكرا لك على المشروب |
Bir içki için ölebilirim. Ama biraz erken. | Open Subtitles | أنا أتوق للشراب و لكن الوقت لازال مبكراً |
-Sanırım içki için yaşın tutmuyordur? | Open Subtitles | سان ص م ن عقد لتناول مشروب أو لا، أليس كذلك؟ |
Eve gitmeliyim. Bir içki için dışarı çıkacağım. Bill onun hakkında başka şeyler anlatabilir. | Open Subtitles | علي الذهاب الى المنزل , الخروج للشرب بيل هنا سيخبرك المزيد عن الامر |
- İçki için teşekkür ederim. - İngiltere'de yetiştiğini sanmıştım. | Open Subtitles | شكراً لك على الشراب "ليس الآن , ظننت أنك نشأت فى "أنجلترا |
"İçki için sağ ol ama ben bir adam arıyorum!" | Open Subtitles | أجل! "شكرا على الشراب "ولكن الآن أبحث عن رجل |
İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على الشراب سيدي اللواء. |
İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراّ على الشراب |
İçki için sağol. | Open Subtitles | شكرا ً على الشراب |
İçki için sağol. | Open Subtitles | شكرا ً على الشراب |
Git, partine gecikme. İçki için sağol. | Open Subtitles | فكر بأنك ستكون ضمن الحفلة شكراً على المشروب |
- Çok şakacıdır. - İçki için tekrar teşekkür ederim. | Open Subtitles | . ـ إنّه يمزح . ـ شكرًا مرّة أخرى على المشروب |
İçki için sağol, ama bence burdan gitmen gerek. | Open Subtitles | شكراً لك على المشروب, لكنني أعتقد بأنه يجب عليك الخروج من هنا |
Turelli'nin öldüğü gece içki için ödeme yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | و نحن نعلم بأنه دفع للشراب في الليلة التي ماتت فيها توريللي |
Benton içki için durduğunu duyarsa, kafanda bir yaradan daha fazlası olur. | Open Subtitles | إذا علم لورد بينتون أنك عرجت للشراب بطريقك للعودة ستحصل على ما هو أكثر من جرح بالرأس |
Uzun süredir yoldaydım, bir içki için meyhaneye girdim. | Open Subtitles | كانت رحلتي شاقّة جدّاً فتوجّهت نحو الحانة لتناول مشروب |
İmkânı bile yok, arkadaşım. İnternet üzerinden, çok istekli bir hatunla tanıştım da ve bir içki için, birazdan benimle buluşacak. | Open Subtitles | مُحال يا صاحبي، قابلت سيدة على الإنترنت وسوف نتقابل للشرب |
Ertesi gece bir içki için Jim ve Miranda'yla buluşmayı kabul ettim. | Open Subtitles | وفي الليلة التالية، وافقت لتلبية جيم وميراندا للمشروبات. |
İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | حَسناً، شكراً للشرابِ |
İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | اشكرك علي الشراب |
Sadece içki için para gerektiğinde arar zaten. | Open Subtitles | إنهّا لا تتصل إلاّ إن كانت بحاجة للمال من أجل الخمر |
Bir içki için ölüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط اموت من أجل الشرب |
İğrenç bir içki için çocuklarımı satacağımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنين أن سأتخلى عن أبنائي من أجل شراب ردئ؟ |
Daha sonra kesinlikle bir içki için uğramalısın. | Open Subtitles | عليكِ فعلاً ان تأتي لتناول المشروب لاحقاً |
Ve Carlyle'da içki için bir masa. | Open Subtitles | ومائدة فى - كارليل - لتناول شراب |
İçki için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً ، شكراً للمشروب |
Anlaşılan içki için zamanın kalmadı. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنكَ تملك هذا الوقت من أجل الشراب بعد كل هذا |