| Yaklaşıyorsun ama... içkiden fazlasını da ikram edecekler, değil mi? | Open Subtitles | . َ ولكنهم سيشاركون أكثر من مجرد الشراب, اليس كذلك؟ |
| Belki bir otel barında birkaç içkiden sonra birbirinizle yakınlaştınız. | Open Subtitles | ربما بعد بعض الشراب في بار الفيدق تكونان قد تقاربتما |
| Kendime bunun içkiden olduğunu, herkesin üniversitede böyle şeyleri tattığını söyledim. | Open Subtitles | كنت أقول لنفسي أنه تأثير الخمر و الكل كان يجرب أيام الكلية |
| - O kadar içkiden sonra acayip zeki olmalıydın oysaki. | Open Subtitles | كنت تظنين أنه مع كل هذا الشرب سيصبح تفكيرك أقوى |
| Bu korkunç içkiden biraz daha alacağım. | Open Subtitles | و سأسكب لنا المزيد من هذا المشروب المروع. |
| İçkiden nefret ediyorum ama her akşam kadehleri deviriyorum. | Open Subtitles | كرهت الخمور إلا إنني أشربها كثيرا في كل ليلة |
| Muhakeme yeteneğimin etkilenmesi için birkaç içkiden daha fazlası gerekir. | Open Subtitles | قد نأخذ أكثر من بعض المشروبات لأعادة حكمتى المشوشه |
| Yaklaşıyorsun ama... içkiden fazlasını da ikram edecekler, değil mi? | Open Subtitles | ولكنهم سيشاركون أكثر من مجرد الشراب, اليس كذلك؟ هل تعلم ما أعنيه؟ نعم, بالطبع |
| İçkiden uzak durmak için hobi edinmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاولنا أن نُبدله ببعض الهوايات لنُبعده عن الشراب. |
| İçkiden dolayı daha önce de hayal gördüğüm olmuştu. | Open Subtitles | هذا بسبب الشراب .. إنتابتنى من قبل أحلام مشرقه .. |
| Bu parşömendeki gravürleri hatırlıyorum. İçkiden dolayı biraz kafam iyiydi ama... | Open Subtitles | أتذكر نقش هذهِ اللفيفة، لقدّ كنتُ بثراً تماماً من الشراب. |
| Efendim, bütün bunları sen bana... bir kaç içkiden sonra söyledin. | Open Subtitles | سيدي، لقد أخبرتني بكل هذا بعد القليل من الشراب |
| Zaten içkiden ölecek birini kim neden öldürmek istesin ki? | Open Subtitles | لمَ سيقتل أيّ شخص الضحيّة ما دام سيموت من الخمر على أيّة حال؟ |
| Bu hikayeyi duyduğumdan beri, içkiden nefret ediyorum. | Open Subtitles | هل تعلمين أني بعد أن سمعتُ هذه القصة كرهتُ الخمر, والذين يشربونه أيضاً |
| Onu içkiden uzak tutacak her şey olur. | Open Subtitles | أيّ شيء لإبعاده عن تعاقر الخمر. لقد إعتاد الشرب. |
| Onu içkiden kurtarıyoruz.Hemde diğer polisleri. | Open Subtitles | يَمْنعُه من الشرب. والشرطة الآخرون أيضاً. |
| Ama o gece, bir kaç içkiden sonra, açılmıştı. | Open Subtitles | لكن تلك الليلة بعد القليل من الشرب تحدث حقاً |
| Hayatları bir zamanlar sadece içkiden ibaretken sonra da İA'dan ibaret oluyor. | Open Subtitles | حياتهم تجري حول الشرب ليكونوا جميعهم حول الكحوليين المجهولين |
| Eğer beleş içkiden çok sevdiğim bişey varsa, o da bedava kalacak yerdir. Size çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | باضافه المشروب المجانى هناك سرير مجانى شكرا لك |
| Evet, sersem gibiyim. Çok fazla güneş, çok fazla içkiden. | Open Subtitles | نعم، اختلط الأمر عليّ الكثير من أشعّة الشمس، المشروب |
| Ellerindeki içkiden kurtulmak isteyen, bir sürü dostumuz var. | Open Subtitles | الكثير من الخمور التى يريدون ان يتخلصوا منها |
| Beklendiği gibi, mutfakta içkiden eser yoktu. | Open Subtitles | كما هو متوقع,00 فإن المطبخ كان ساحة خالية من المشروبات |
| Claudia yola getirdi beni. İçkiden filan kurtardı. | Open Subtitles | (كلوديا) جعلت مني شخصاً مستقيماً خلصتني من شرب الويسكي وما شابه |
| Yani, bir-iki içkiden bir zarar gelmez. | Open Subtitles | لذا، لربّما قد تودّ إحتساء مشروبين. |