| Eddie onun fazla içmediğini söyledi | Open Subtitles | هذا فقط ما قاله ايدى بأنه لم يراه يشرب كثيرآ |
| - Yani, hayır hiç içmemiştim. Ailemdeki hiç kimsenin neden içmediğini öğrenmem gerekiyordu. | Open Subtitles | أقصد أنني لم أعتد على ذلك علي أن أدرس و لا أحد في عائلتي يشرب |
| Kendisi ise içki içmediğini iddia etti, doğru mu? | Open Subtitles | في يده اليمني وهو ادعي انه لم يشرب الكحول تلك الليلة ،هل هذا صحيح؟ |
| Annenin uyku haplı birayı içmediğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أظن أن والدتك لم تشرب الخمرة التى كان بداخلها الحبة المنومة |
| İçki içmediğini biliyorum. Su yeterli olur umarım. | Open Subtitles | أعرف أنّك لاتشرب الخمر لذا أمل أن يكون الماء مناسب |
| Sana yaşayan kimsenin kanını içmediğini falan mı söyledi? | Open Subtitles | لقد أخبرك أنه لا يشرب دماء البشر أو ما شابه؟ |
| Artık D.C'de kimsenin alkol içmediğini fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت أنّه لم يعد أحدٌ يشرب الخمر في العاصمة |
| Sadece kardeşinizin içip içmediğini öğrenmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أعرف إذا كان شقيقك يشرب الخمر فحسب آجل . |
| - Sizin gibi insanların görevde içmediğini sanırdım. | Open Subtitles | لا أفترض أحداَ يشرب أثناء عمله |
| Sizler bu arkadaşın içmediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتقولون أن هذا الرجل المتأنق لا يشرب ؟ |
| Bana saldırdıktan sonra artık bir şey içmediğini gördüm. | Open Subtitles | بعد أن تم ضربي , لاحظت أنه لم يكن يشرب " يـو - هـو " على الإطلاق |
| İçki içmediğini söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك انه لم يشرب. |
| Ama içmediğini biliyorsun. | Open Subtitles | لكنك تعرف، بأنه لا يشرب |
| Ben de, neden içmediğini merak ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اتسائل لماذا لا يشرب |
| Tanrı'nın içmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني , أن الرب لا يشرب ؟ |
| Şimdi Ronny'nin neden içmediğini anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف لماذا (روني) لا يشرب |
| Hayatında toynak izinden hiç su içmediğini söyleyen Texas çocuklarından biriyle tanışırsam ellerini sıkarım ve ona Daniel Webster purosu ikram ederim! | Open Subtitles | لو قابلت يوماً حارساً من (تكساس) يقول إنه لم يشرب يوماً ماءاً من أثر قدم حصان أعتقد أني سأصافحه وأعطيه سيغار (دانيال ويبستر). |
| Akşam yemeğinde içmediğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت أنك لم تشرب أثناء العشاء. |
| Özellikle hiç içmediğini de göz önünde bulundurursak. | Open Subtitles | خصوصاً بالنظر أنك لم تشرب حتى |