Doğru hatırlıyorsam, karın evde kahve içmene izin vermiyordu değil mi? | Open Subtitles | لو كنت أتذكر بشكل صحيح, زوجتك لا تسمح لك بشرب القهوة في المنزل |
Bayağı enerjiksin küçük dostum. Sanırım annen kahve içmene izin veriyor? | Open Subtitles | اعتقد بأن والدتك تسمح لك بشرب القهوة؟ |
Um... Abin içki içmene izin veriyormu? | Open Subtitles | هل أخيك يسمح لك بالشرب ؟ |
Gazozumu içmene izin veriyorum. | Open Subtitles | أسمح لك بالشرب من عصيري |
Seni buraya getirip zehirli çay içmene ve deli kadın tarafından bodruma atılmana sebep olduğum için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً لأحضارك إلى هنا لشرب الشاي المسمم و إلقائنا في قبو بواسطة سيدة مجنونة |
Ortalıkta bir sürü kahve dükkânı var. Burada içmene gerek yok, değil mi? | Open Subtitles | هناك الكثير من المقاهى فى الجوار لذلك أنت لا تحتاج لشرب القهوة هنا أليس كذلك؟ |
Bu içmene çözüm bulamamanın ve saldırgan davranışlarını kontrol edememenin yarattığı acı son. | Open Subtitles | إنها مأساة حقاً أن لا تتمكن من إحتساء شرابك والسيطرة على السلوك المتعسّف |
Annen içki içmene izin verir mi? | Open Subtitles | هل امك تأذن لك بالشراب ؟ |
Tedavi sürecinde, içki içmene izin veriyorlar. | Open Subtitles | العلاج هو أن تشرب باستمرار. |
Kadın, 'Sadece içmene kızgın değilim. | Open Subtitles | ردت هى : شربك ليس هو الشئ الوحيد الذى ضايقنى |
Yukarı gelirsen yarım bardak şarap içmene izin verebilirim. | Open Subtitles | إصعدي، سأسمح لك بشرب نصف كأس من النبيذ |
Darren, kanımı içmene izin verdim. Tabi ki beni öpebilirsin. | Open Subtitles | دارين) سمحت لك بشرب دمي) بالتأكيد, يمكنك تقبيلي |
Hakikaten espresso içmene katılacağım. | Open Subtitles | حسناّّ ، سألتزم بعرضك لشرب القهوة |
Cidden espresso içmene katılacağım. | Open Subtitles | حسناّّ ، سألتزم بعرضك لشرب القهوة |
Yine de bunca yıl içmene katlandı. | Open Subtitles | حسناً ، اعتقد إنها تحملت شرابك كل هذه السنوات |
- Sus ve içmene bak. | Open Subtitles | -كفى حديث واحتسي شرابك . |
Burada içki içmene. | Open Subtitles | أن أسمح لكِ بالشراب هنا |
Büyük Joe amcan öldü, ama senin içmene izin verildi. | Open Subtitles | -ماتَ خالكَ " جو "، لكن مسموحٌ لكَ أن تشرب . |
Burada içki içmene izin veremem. - Bu bana göre değil. | Open Subtitles | لا أستطيع تقبّل شربك هنا الأمر لا ينفع معي |