"içtiğimiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نشربه
        
    • شربنا
        
    • التي نشربها
        
    • شربناه
        
    • احتسينا
        
    • إحتسينا
        
    • نشربُ
        
    Kirlilik, sigara, içtiğimiz su yiyeceklerdeki koruyucu maddeler kanserin oluşumuna katkı sağlayabilir. Open Subtitles التلوث والسجائر و الماء الذي نشربه , المواد الحافظة في طعامنا قد يكون جميع المساهمين إلى السرطان.
    Sokaklarda içtiğimiz o boktan şeyi hatırlıyor musun? Köpek öldüren şarabını? Open Subtitles أتذكر ذلك المشروب السيء الذي كنّا نشربه في الشارع ؟
    Birkaç şişe içtiğimiz bir gece Nick bana evlenme teklif etmişti. Open Subtitles شربنا عدة زجاجات وطلب نـك يدي للزواج منه
    Bundan dolayı ailem, içtiğimiz suyun güvenli olduğundan emin olmak zorunda. TED و لذلك على والداي أن يحرصا أن المياه التي نشربها آمنة.
    Geçen gece içtiğimiz boktan niye satmıyoruz, hı? Open Subtitles لماذا لا نبيع هذا الشيء الذي شربناه بالأمس؟
    Hadi ama. Bir şeyler içtiğimiz de eğlenmiştik. Open Subtitles بحقك لقد استمتعنا عندما احتسينا المشروبات
    Yoksa son yıl dönümümüzde şampanya içtiğimiz yere mi oturayım? Open Subtitles ربما هنا حيث إحتسينا النبيذ في آخر ذكرى زواج
    - Bunu içtiğimiz zaman birbirimiz hakkında neler hissettiğimizi tamamen unutacağız. Open Subtitles عندما نشربُ هذا سننسى شعورنا حيال بعضنا البعض
    İçtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın... ve yediklerimizin bozulmasının başlıca sorumlusu büyük şirketlerdir. Open Subtitles الشركات الكبرى هي المسؤولة بالدرجة الأولى عن دمار الماء الذي نشربه ، والهواء الذي نتنفسه والطعام الذي نأكله
    Üniversitedeyken içtiğimiz alkollü tarçınlı bir içecek. Open Subtitles إنه مشروب بلون القرفة كنا نشربه في الجامعة
    Şafak söktüğünde gökler tertemiz, soluduğumuz hava ve içtiğimiz su da taze olacak. Open Subtitles و عندما يبزغ فجر جديد ستكون السماء صافية مرة آخرى الهواء الذي نتنفسه ، الماء الذي نشربه سيكون نقي
    Kaç kilo verirsek verelim içtiğimiz... galonlarca şampanya yerine geçecektir. Open Subtitles أنا واثق من كل ما الوزن فقدنا وقوبلت من قبل جالون من الشمبانيا شربنا
    Sahilde sıcak çikolata içtiğimiz yeri hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين عندما شربنا الشيكولاتة الساخنة على الشاليه؟
    Tamam, yeter bu kadar içtiğimiz. Open Subtitles أعتقد أننا شربنا كفاية من هذا
    Bu içtiğimiz suyun bir örneği, değil mi? Open Subtitles هذه هي العينة من المياة التي نشربها , صحيح؟
    Bu içkiler daha evden çıkmadan içtiğimiz içkiler kadar. Open Subtitles هذه هي المشروبات التي نشربها قبل أن نخرج ونحتسي الشراب
    Bu, bizim düğünümüzde içtiğimiz şarap. Open Subtitles من أين هي؟ إنه النبيذ الذي شربناه في زواجنا
    Biliyor musun, çok komik birşey oldu, içtiğimiz kokonat süt, sanki mayalanmış alkollü gibiydi. Open Subtitles أتعلم ، أظن أن هناك شيئاً غريبا في حليب جوز الهند الذي شربناه كأنه متخمرماً أو شيئاً من هذا القبيل
    Bu şeyi son defa içtiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles -أتتذكّرين آخر مرّة احتسينا فيها هذه الأشياء؟
    Babanı içtiğimiz için üzgünüm. Open Subtitles آسف لأنّنا إحتسينا والدك.
    O Lethe kökü nedeniyle bunu içtiğimiz zaman birbirimiz hakkında neler hissettiğimizi tamamen unutacağız. Open Subtitles جذر الـ(ليثي) ذلك عندما نشربُ هذا سننسى شعورنا حيال بعضنا البعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more