"iğnesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • إبرة
        
    • الإبرة
        
    • حقنته
        
    • دبوس
        
    • فعلها فقط
        
    • إبرتها
        
    • بدبوس
        
    Netrofiller içi enzimle dolu küçük taneciklerle saldırmaya başlar. Enzimler insulin pompasının iğnesini parçalamaya çalışır. TED تطلق العدلات حبيبات صغيرة مليئة بالأنزيمات والتي تحاول تدمير سطح إبرة مضخّة الأنسولين.
    Birkaç sterlin. Başka birinin iğnesini kiralamak daha ucuz. Open Subtitles بضعة جنيهات، وثمنها أرخص من استئجار إبرة أحد آخر.
    Ben çenemi kapayayım, sana bir plak koyayım iğnesini indireyim ve sesi kökleyeyim. Open Subtitles دعني اصمت , و اضع الإسطوانة لك إغرز الإبرة , و إرفع الصوت
    Perşembe günü gelip... son iğnesini de yapacağım. Open Subtitles سأعود يوم الخميس المقبل لأعطيه حقنته الأخيرة!
    Bu kravat iğnesini beğendin mi? Open Subtitles هل يُعجبك دبوس ربطة العنق هذا؟
    İlk öpücüğümü 22 yaşımda alabildim ve öpen çocuk da, insülin iğnesini alabilmek için öptü. Open Subtitles لم أنل قبلتي الاولى حتى كان عمري 22، و الرجل فعلها فقط حتى أعيد له الأنسولين
    Sokmak bir arının yapabileceği en büyük fedakarlıktır, çünkü saplanan iğnesini yerinden çıkaramaz bu yüzden gövdesi parçalanır. Open Subtitles اللّسع هو ذُروة التضحية بالذات للنحلة، فليس بمقدورها نزع إبرتها اللاّسعة. لذا يتمزق جسدها إلى أشلاء.
    Onu almaya gittiğimde, annem şapka iğnesini ona saplamaya çalışıyordu. Open Subtitles عندما ذهبت لجلبه ، وجدت أمي تحاول قتله بدبوس قبعة
    O ölüm iğnesini senin koluna sokacaklar, o da burada benimle birlikte olacak. Open Subtitles بعدما يضعون إبرة الوفاة في ذراعك ستصبح معي هنا تمامًا
    Ne olacaksa olsun, ben kocaman kalça iğnesini alayım. Open Subtitles ماهذا بحق سأخذ إبرة الورك العملاقة
    Arının iğnesini çıkardığımda ağlamıştı. Open Subtitles لقد بكت عندما سحبت إبرة النحلة
    Biyopsi iğnesini ver. Open Subtitles اعطني إبرة فحص النسيج
    Biyopsi iğnesini çalıştırıyorum. Open Subtitles أدخل إبرة قطع النسيج
    Şapka iğnesini kaptı. Open Subtitles أخرجت إبرة القبعة
    Dikiş iğnesini hepimiz görürüz, biliriz. Ama dikiş iğnesinin deliğine, iplik geçirmek dışında aşina değilizdir. TED لأننا نعلم ما هي الإبر ولكن الناس لا يعرفون عن عين الإبرة إلا أنه لتمرير الخيط.
    Bir orman samanlığında maymun iğnesini nasıl buluruz? Open Subtitles (كيف يمكننا أن نجد القرد (الإبرة) في الغابة (كومة القش
    - İğnesini çıkarmalıyız. Open Subtitles - علينا إخراج الإبرة
    Kalmanı ve Martin'e iğnesini yapmanı istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تبقى وتعطي مارتن حقنته.
    Birileri iğnesini sivriltti. Open Subtitles أحدهم لوث حقنته.
    İğnesini yapacağım Open Subtitles سأعطيه حقنته
    Süs iğnesini tamirciye götürecektim. Open Subtitles سأصوغ لها دبوس مزخرف في ورشة الصاغة.
    -O Kızıl Haç iğnesini sevdim. -Teşekkürler. Open Subtitles -يروقني دبوس الصليب الأحمر (أفيس )
    İlk öpücüğümü 22 yaşımda alabildim ve öpen çocuk da, insülin iğnesini alabilmek için öptü. Open Subtitles لم أنل قبلتي الاولى حتى كان عمري 22، و الرجل فعلها فقط حتى أعيد له الأنسولين
    Eşek arısının aksine bal arısı her zaman iğnesini bırakır. Open Subtitles بخلاف الدبور، دائمًا ما تترك النحلة إبرتها اللاسعة
    # Hayat bize çok acımasız # # Çengelli iğnesini tak # Open Subtitles ـ إنها حياة قاسية بالنسبة لنا ـ أطعنوها بدبوس الأمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more