"iğrenç bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقرف
        
    • قذر
        
    • مثير للاشمئزاز
        
    • مثيرة للاشمئزاز
        
    • مُقرف
        
    • كريه
        
    • مثير للإشمئزاز
        
    • مثيرة للإشمئزاز
        
    • بغيض
        
    • بشعة
        
    • شنيع
        
    • شنيعة
        
    • مقرِف
        
    • للقرف
        
    • أمر مقزز
        
    Ne yazık ki böyle. İğrenç bir şey. Teşekkürler, Tanrım! Open Subtitles كما تعرفوا هذا الوضع محزن و مقرف و الحمد لله
    Son bir saatimi iğrenç bir serserl olduğunu düşünerek geçirdim. Open Subtitles أتعرف أنّني قضيتُ الساعة الأخيرة أفكّر في أنّكَ متشرّد مقرف
    Bu parti endüstriyel nakliye konteynırının içi gibi veya Brooklyn'deki iğrenç bir kulübün içi gibi ilginç bir yerde olmalı. Open Subtitles هذه الحفلة يجب أن تكون في مكان ما مثير مثل في مصنع حاويات الشحن او في نادي قذر في بروكلي
    Bu iğrenç bir şey ama yaparım. Kızım için. Open Subtitles هذا مثير للاشمئزاز , ولكن سوف أفعل هذا كله من أجل ابنتي
    Aptal bir kedisi ve sol kalçasında iğrenç bir doğum lekesi var. Open Subtitles إنه قطة غبية ولديها وحمة مثيرة للاشمئزاز على وركها الأيسر.
    Lütfen, her erkeğin, bilgisayarında iğrenç bir klasörü vardır. Open Subtitles أرجوكِ، كل شاب لديه ملف مُقرف على حاسوبه
    Alçak, iğrenç bir ucube. Open Subtitles حقير, شخص مفزع كريه لم أعد أخافك بعد الآن
    İğrenç bir katil, her ne kadar sonunu hak etmiş de olsa, iğrenç bir cinayetin kurbanı oldu. Open Subtitles قاتل جدير بالإشمئزاز حاز لنفسه وصف مثير للإشمئزاز
    İğrenç bir saldırıdan suçlu bulunmuş ya da suçu kabul etmiş. Open Subtitles وجد مذنباً أو أقر بذنبه فى جريمة مثيرة للإشمئزاز
    Tanrım, iğrenç bir şey olmalı bu. Bir sabah farklı bir bedende uyanmak. Open Subtitles يإلهي , لا بد وانه مقرف أن تقومي يوماً ما في جسدٍ مختلف
    Kızın işi göze dikiş atmak yani. İğrenç bir şey. Open Subtitles تعلم، فهي تكسب رزقها من خياطة كرات العين، هذا مقرف.
    Ona ben öyle değilim dedim. -Tori, bu çok iğrenç bir şey. Open Subtitles لقد أخبرتها بإني لست من هذا النوع توري هذا مقرف جدا
    Böyle mezar kazmak olmaz! Bu iğrenç bir şey! Open Subtitles إنتظر، لا أنت لا يمكن أن تحفر قبر شخص ما ذلك مقرف
    Ve şimdi de çok iğrenç bir adam olduğunu öğrendim. Buna hiç şaşırmadım. Open Subtitles الآن إننى أسمع أنه عجوز قذر أيضاً و لست مندهشة لذلك
    Pekala, eğer hayır işleri için bu kadar koşuştururken iğrenç bir hastalığa yakalanmak istiyorsan, bu senin sorunun. Open Subtitles إذا أردتي إلتقاط مرض قذر وأن يمتلئ جسدك بالبراغيث فأخال أن هذه ضالتك
    Sanki iğrenç bir insanmışım gibi davrandın. Open Subtitles انها مثل الحقير أو شيء مثير للاشمئزاز انها ليست ذلك لا تلمسني
    "İnsan yiyen devasa iğrenç bir canavar girer." Open Subtitles و يدخل الوحش عبارة عن مخلوق مثير للاشمئزاز . يقوم بقتل الناس.
    Saunalar, iğrenç bir şey. Open Subtitles حمامات البخار, مثيرة للاشمئزاز لقد مرّ الأمر بسرعةٍ جداً
    Ben bunu yemeyeceğim, ve bunu önerdiğini de unutacağız. Çünkü bu iğrenç bir şey. Open Subtitles لن آكل هذا، و سننسى أنّكَ إقترحت ذلك، لأن هذا مُقرف.
    Çoğu şeyde sayılmaz ama maalesef daha az acemi işi daha çok iğrenç bir açlık iblisinin işi. Open Subtitles ليس بالنسبة لمعظم الأمور، لكن.. أخشى أن القضية لا تتعلق بحالة زكام، بل بشيطان جوع كريه
    Ne kadar iğrenç bir insan olduğumu düşünmem. Open Subtitles و ما أعتقده عن نفسي بأنني انسان مثير للإشمئزاز.
    Üzerine daha fazla trajedi yüklemek istemezdim ama şuranda iğrenç bir kabarcık çıkmış. Open Subtitles أكره أن أحمّلك مأساة آخرى ولكن لديك نفطة مثيرة للإشمئزاز
    Bu ikisinin evlenmesinin tek nedeniyse iğrenç bir gala düzenleyip kendileri dışındakilerin değersiz hissetmelerini sağlamak. Open Subtitles السبب الوحيد لإقدامهما على الزواج هو إقامة حفل بغيض وإشعار بقيتنا بالتفاهة
    - Ne? Söylediğim için bağışlayın ama, iğrenç bir suç işliyorsunuz. Open Subtitles ‫إذا سمحت لي أن أقول، أنت ‫ترتكب جريمة بشعة
    Bu, öyle tuhaf gelmişti ki bunun gerçek bir savaş mı yoksa iğrenç bir hata mı olduğunu merak etmeye başlamıştım. Open Subtitles -كان الأمر يبدو وكأنه خاطئ جداً -وجعلني أتساءل إذ ما كانت هذه حرب حقيقية -أو أننا جميعاً ارتكبنا خطأ شنيع.
    Eğer duymadıysan: kardeşim iğrenç bir cins gerizekalıdır. Open Subtitles في حالة إذا لم تسمع، أختي بمنتهى الوضوح خاسرة شنيعة
    Şişmanlıktan ayakta bile duramayan iğrenç bir insan. Open Subtitles رجل بدين رجل مقرِف الذي يُمكن أن يقف بالكاد.
    En son böyle iğrenç bir gruba yaptığım dünya turu sırasında katılmıştım. Open Subtitles إنضممت إلى أخيرا تلك المجموعة المثيرة للقرف مسافرين عالميين.
    İnan bana, koca bir popo, osurmak, iğrenç bir şey. Open Subtitles صدقيني، المؤخرة السمينة إطلاق الغازات، أمر مقزز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more