Kızın işi göze dikiş atmak yani. İğrenç bir şey. | Open Subtitles | تعلم، فهي تكسب رزقها من خياطة كرات العين، هذا مقرف. |
Ona ben öyle değilim dedim. -Tori, bu çok iğrenç bir şey. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بإني لست من هذا النوع توري هذا مقرف جدا |
Bu iğrenç bir şey ama yaparım. Kızım için. | Open Subtitles | هذا مثير للاشمئزاز , ولكن سوف أفعل هذا كله من أجل ابنتي |
Sinemada izlemiştim, rezaletti. Korku filmi değil, iğrenç bir şey. | Open Subtitles | لقد شاهدته فى السينما , ليس مخيفاً إنه مقرف |
İğrenç bir şey bu. Bunu benim önümde anlatmak zorunda mıydın? | Open Subtitles | هذا مقزز ، هل كان ينبغى أن تقص هذه القصة أمامى ؟ |
İğrenç bir şey. Onlara şarkı söyletip dans ettiriyorlar ve böylece insanlar da onları yiyor. | Open Subtitles | أنه شيء مقزز رجال الأعلانات تجعلها تغني وترقص حتى يأكلها الناس |
Ben bunu yemeyeceğim, ve bunu önerdiğini de unutacağız. Çünkü bu iğrenç bir şey. | Open Subtitles | لن آكل هذا، و سننسى أنّكَ إقترحت ذلك، لأن هذا مُقرف. |
Herkesin şarkısı var, ama hepsi saçma ve herkes biliyor o şarkıları. İğrenç bir şey. | Open Subtitles | لان الكل لديه اغنية ,ولكنهم خبثاء و هم يتشاركونها,هذا مقرف |
Bence iğrenç bir şey ama herkesin farklı bir tarzı var, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد ان هذا مقرف لكن كلاً له طريقتة . أليس كذلك؟ |
- Favorini destekliyorsun, öldürülünce ağIıyorsun. Bu çok iğrenç bir şey. - Gale. | Open Subtitles | فهم يشجعون المفضل لديهم و نحن نبكي عليهم عندما يموتون, هذا مقرف |
Fıskiye suyundan içme salak. İğrenç bir şey! | Open Subtitles | لا تشرب من ماء النافورة آيها الأحمق هذا مقرف |
Birbirinin penisine bakmak iğrenç bir şey değil mi? | Open Subtitles | وليس مثير للاشمئزاز أن يكون الأولاد يحدق في الأعضاء التناسلية للذكور بعضهم البعض؟ |
- İğrenç bir şey bu. - Çok fazla yedim. - İğrenç bir şey bu. | Open Subtitles | هذا مثير للاشمئزاز - أكلت أكثر من اللازم - |
Bu iğrenç bir şey. Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? | Open Subtitles | هذا مثير للاشمئزاز هل تمزح معي الآن؟ |
Eh, acele et o zaman. Tanrım, iğrenç bir şey. | Open Subtitles | حسنا, أسرع إذا يا إلهي, إنه مقرف |
Yemeğini yemek için sabırsızlanıyorum. - İğrenç bir şey bu. | Open Subtitles | لا أطيق كى اجرب طعامك إنه مقرف |
Ben yaşlıyım, sen gençsin. Haklısın! İğrenç bir şey bu! | Open Subtitles | أنا عجوزة، أنت صغير أنت محق، هذا مقزز |
İğrenç bir şey bu, kimse görmek istemez ki bunları. | Open Subtitles | هذا مقزز. لا أحد يريد أن يرى ذلك |
Kendi ebeveynlerimiz tarafından kullanılmak bence iğrenç bir şey. | Open Subtitles | أنّكِ مغّوية من قبل والديكِ، والذي أظن إنه شيء مقزز. |
Neyse ki iğrenç bir şey için hayatımızı riske atmıyoruz. | Open Subtitles | على الأقل نحن لا نعرض أنفسنا لسكتة قلبية من أجل شيء مُقرف |
Korku filmi değil, iğrenç bir şey. İşkenceli porno zırvalıklarını hiç sevmiyorum. | Open Subtitles | سبق وان رأيته في السينما انه سيء وليس مرعباً انه مُقزز , انا اكره كل افلام التعذيب الاباحيه |
Bu çok iğrenç bir şey. | Open Subtitles | هو مُقْرِفُ كلياً. |
- İğrenç bir şey bu. Çok iğrenç hem de. - Hayır! | Open Subtitles | ـ هذا مقرف حقًا ـ لا تقل هذا! |
Şunu yapmayı keser misin? İğrenç bir şey. | Open Subtitles | هل يمكنك عدم فعل ذلك إنه مقزز |
İnan bana, koca bir popo, osurmak, iğrenç bir şey. | Open Subtitles | صدقيني، المؤخرة السمينة إطلاق الغازات، أمر مقزز |