"iş bulup" - Translation from Turkish to Arabic

    • على عمل
        
    • على وظيفة
        
    • تجد عملاً
        
    • تجد وظيفة
        
    Bir iş bulup faturaları ödemeye başladıktan sonra bana soru sorabilirsin. Open Subtitles عندما تحصلين على عمل وتدفعين أحد هذه الفواتير بعدها تستطيعين أن تسألين أسئلة
    Ve buradan çıktığında ben ve çocuğumuz için bir iş bulup dürüst bir hayat yaşamalısın. Open Subtitles و عندما تخرج من هنا عليك أن تحصل على عمل و تؤمن عيشة شريفة لي و لطفلك
    Belki de kilisenin taşınması iş bulup taşıma ücreti ödeyebilmeleri için esinlendirir onları. Open Subtitles انتقال الكنيسة ربما يُلهمهم بالحصول على عمل لذا،ذلك يمكنهم من تحمل بعضاً من النقل
    Hayır onu seviyorum ama bir iş bulup kendi hayatını kurmalı. Open Subtitles أنا أحبه، لكن لابد أن يحصل على وظيفة ويرحل عن البيت
    İş bulup çalışmalısın, yoksa bir süre sonra meteliksiz kalırsın. Open Subtitles وأود أن الحصول على وظيفة أو ظلت مستقرة في أي وقت من الأوقات.
    Metadon programına yazılırım,.. ...bir iş bulup erdemli bir hayat yaşarım." Open Subtitles والدخول في برنامج التطهير والحصول على وظيفة " "وعيش حياةٍ كريمة
    Bir iş bulup para kazanman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تجد عملاً تتلقى عنه أجـراً.
    Bu yüzden başka bir yerde bunları yapacağın yeni bir iş bulup orada arkadaşlar edin, olur mu? Open Subtitles لذا لماذا لا تجد وظيفة جديدة في مكان آخر.. بفعل ذلك النوع من الأشياء واصنع صداقات هناك، حسناً؟
    Asla bir iş bulup, bir hafta içerisinde kirayı ödeyemeyeceğim. Open Subtitles أنا أبداً لن أحصل على عمل و مستحّق إيجاري في الأسبوع
    - Burada yaşamaya devam edeceksem bir iş bulup, para kazanıp doğal gazımı açtırmam gerek. Open Subtitles أتعلم، إن كنتُ سأستمر بالعيش هنا فيجب أن أحصل على عمل وأجني بعض المال وأدفع لإعادة التدفئة
    Kendine bir iş bulup, blog yazmaya ne dersin? Open Subtitles لما لاتحصلين على عمل وتبدأين بإنشاء مدونة؟
    Bir iş bulup, para kazanıp doğal gazımı açtırmam lazım. Open Subtitles فيجب أن أحصل على عمل وأجني بعض المال وأدفع لإعادة التدفئة
    Eve yerleşip, iş bulup onun çocuğunun babası olmaya hazırdım! Open Subtitles الذي خسر شخص. كنت مستعد لتخطيه الحصول على عمل, اصبح اب لأبنها
    Evlenmeden önce iş bulup, kendi ayaklarının üzerinde durmak için para kazanmak istemiyor muydun? Open Subtitles ظننت بأنكي تريدين الحصول على عمل ...قبل أن تستقري لكي تكسبي المال و تكوني نفسك
    Bundan sonra bir iş bulup bana ödeme yapabileceğini zannetmiyorum. Open Subtitles لا أظنك ستحصل على وظيفة لتستطيع سداد الدَين لي
    Sonra iş bulup döndüm. Bam! Evlendik! Open Subtitles ثم عدت لخطبتكِ بعد أن حصلت على وظيفة وتزوجنا سريعاً
    Arkadaşını; sana iş bulup hayatta kalmanı sağladığı için. Open Subtitles صديقك لأنه يساعدك للحصول على وظيفة لـ تبقى على قيد الحياة.
    Küçük bir şehir gazetesinde part-time iş bulup uluslar arası suikatçıların hedefi olmayı sadece babanız başarabilirdi. Open Subtitles وحده والدك يستطيع الحصول على وظيفة بدوام جزئي في جريدة ببلدة صغيرة وينتهي به الحال كهدف لقتلة محترفين دوليين
    Önce taşınıp, yerleşirsin, ve sonra, bir iş bulup kira ödersin. Open Subtitles يمكنك أن تنتقل هناك و تهئ وضعيتك و بالنهاية يمكنك الحصول على وظيفة و أن تدفع لي إيجاراً
    Bir iş bulup, kızını besleyecek parayı kazanana kadar geri gelme. Open Subtitles و عندما تريد العودة أحصل على وظيفة أولاً و أحصل على المال لتربية إبنتك
    Steve iş bulup kendi yerine çıkana kadar kanepedeki yerimi alabileceğini söyledi. Open Subtitles قال(ستيف) انه يمكنك اخذ مكانى على الكنبه إلى ان تجد عملاً , ويمكنك ايجاد بيت
    Bir iş bulup bu evi terk etmen lazım. Open Subtitles عليك أن تجد وظيفة وتنتقل للعيش خارج المنزل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more