"işaretini" - Translation from Turkish to Arabic

    • علامة
        
    • إشارة
        
    • علامتك
        
    • علامته
        
    • لافتة
        
    • علامه
        
    • اشارة
        
    • أشارة
        
    • علامات
        
    • إشارته
        
    • وجهآن
        
    Ona Kızıl Haç işaretini gösterdim ama bacağıma ateş etti. Open Subtitles أظهرت له علامة الصليب الأحمر لكنّه أطلق النار على قدمي
    Soru işaretini kendisinin icat ettiği gibi... Open Subtitles مثل إدعاءه بأنّه هو من اخترع علامة الاستفهام
    Lanet olsun! Soru işaretini kim yazdı? Open Subtitles اللعنة, من الذي طبع علامة استفهام علي جهاز التلقين؟
    Tüm denklemlerin bu şekilde olduğunu söyleyecek kadar ileri gideceğim, eşitlik işaretini gördüğünüz tüm matematiksel denklemler aslında bir metafor. TED وأريد أن أذهب أبعد وأقول أن كل معادلة هي بهذا الشكل، كل معادلة رياضية تستخدم إشارة المساواة ما هي إلا استعارة مجازية.
    - Şehre Miguel'in işaretini bekliyorum. Yarış başlamak üzere. Open Subtitles أنا في انتظار لميغيل إعطاء إشارة بدء السباق.
    O yaratığın icabına bakıldıktan sonra işaretini hemen benimkinin yanına bırakacaksın. Open Subtitles وعندما تنتهي من أمر المخلوق، ستضع علامتك على الصومعة بجوار علامتي
    Ama asıl peşinde olduğu, işaretini tüm dünyada bırakmak.. Open Subtitles لكن طموحه لشيء ما أيضاً يريد علامته ان تكون بمختلف أنحاء العالم
    Bayanlar baylar kaptanımız "kemerlerinizi bağlayın" işaretini verdi. Open Subtitles سيّداتي و سادتي، لقد شغّل الربّان لافتة ربط الأحزمة
    Mızrak işaretini, bütün donanma birimlerinde araştırmış. Open Subtitles لقد حقق في كل وحدة بحرية لها علامة الرمح الثلاثي
    Eğer sürücü dur işaretini görecek olsaydı. yada kavşaktan geçiyor olsaydı.Onu yakalıyordum.işte bunu anlatıyorum. Open Subtitles و أخبرك إذا كان السّائق على وشك أن يرى علامة التّوقّف الّتي كنت دعمتها
    İşte. İşte. Lanet olası soru işaretini bulmak mı istiyorsun? Open Subtitles امسك، امسك تريد العثور على علامة الاستفهام اللعينة؟
    Tüm fotoğraflarda "X" işaretini kim koyar ? Open Subtitles من غيره يضع علامة أكس على وجهه في كل هذه الصور
    Uçuş görevlisi kemerleri çözün işaretini daha söndürmedi. Open Subtitles لا اعتقد ان رفيق الطيران اغلق علامة حزام الامان
    Sonuncuda da, tüm yaşamı yok edecek olanın işaretini taşıyacak. Open Subtitles واخيراً، سيحمل علامة الشخص الذي دمر كل الحياة
    - Sam! - Rahatsız etmeyin işaretini görmedin mi? Open Subtitles أظن أنك لم تقرأي إشارة عدم الإزعاج لقد رأيتها
    Pilotumuz, "kemerlerinizi bağlayın" işaretini vermiştir. Open Subtitles ‫سيداتي سادتي، أضاء الطيّار ‫إشارة حزام الٔامان
    Pilotumuz, "kemerlerinizi bağlayın" işaretini vermiştir. Open Subtitles ‫سيداتي سادتي، أضاء الطيّار ‫إشارة حزام الٔامان
    Bir dahaki sefere gökyüzüne işaretini yansıttıklarında gitme. Open Subtitles في المرة التالية عندما يضيؤون علامتك في السماء لا تتبعها
    Ve bununla tüm şehre işaretini bırakıp gösteriş yapıyor. Open Subtitles ثمّ يتباهى بها بأنحاء المدينة، تاركاً علامته لنراها.
    Askeri üs işaretini 8 km öteden gördüm. Open Subtitles لقد رأيت لافتة قاعدة الجيش من على بعد خمسة أميال.
    Ben de küçük çocukları eğitmem gerektiği işaretini almış oldum. Open Subtitles لكن كلهم كانوا ذوى بشره سمراء لذا ... كانت هذه علامه لى
    - Sen delisin! - Belki. Ama sen de bir dur işaretini geçtin. Open Subtitles ـ انت مجنون ـ ربما,ولكنك تجاوزت اشارة وقوف للتو
    Bunu yaparak Abu Nazir'e hala bağlı olduğunun bir işaretini vermiş olucaksın. Open Subtitles ستكون هذه أشارة لأبو نزيز إنكِ ما زلت ملتزم بتنفيذ هذه الخطة.
    Yani bu toplumsal eğilimler hakkında mutlu hikayeler söyleyemem. ve geri dönüşün herhangi bir işaretini göstermezler. TED لذا لا يمكنني أن أحكي قصة سعيدة إزاء هذه الاتجاهات الاجتماعية، وهم لا يبدون أيّ علامات تحسّن.
    Işıkları söndürmenizi istiyor, tamam mı ama ekipleri içeri yollamadan önce onun işaretini beklemeniz çok önemli. Open Subtitles سيحتاج لكم لتعطيل الأضواء، اتفقنا، لكن من الحاسم انتظار إشارته قبل إرسالهم للداخل.
    Benim yüzümün iki işaretini... Open Subtitles حياة وآحده .. وجهآن حياة وآحده ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more