"işaretti" - Translation from Turkish to Arabic

    • إشارة
        
    • علامة
        
    • اشارة
        
    • علامه
        
    • نذير
        
    • مشعلا
        
    Bu, Stalin'e bir işaretti. Open Subtitles كان هذا بمثابة إشارة لستالين، بأن ،لا تقم بالضغط علينا أو على تركيا
    Bu bol gelişmiş balık popülasyonu için bir işaretti. Open Subtitles هذه كانت إشارة لسكان السمك المزدهر الكبير
    Rita'nın kendisini tabutumda ölü halde görmesi eşim olmasının kaderi olduğuna dair bir işaretti. Open Subtitles رؤية ريتا انها رأت نفسها فى التابوت كانت علامة مؤكدة كانت من المفترض ان تكون زميلتى.
    Sara hiçbir zaman o 5 doları bulamadı, bu bir işaretti. Open Subtitles , سارة" لم تعثر أبدا ً على ورقة النقود" هذه علامة
    Lütfen beni affedin, siyah bir adam olarak, kutlama için, Obamanin seçilmesi olağanüstü bir işaretti aslında iyilğin yıllıdır, TED اسمحوا لي كرجل اسود بالاحتفال ان انتخاب اوباما هو اشارة غير عادية على ان الامر هو هنا سنة الاصلاح
    Bence bu bayağı kötü bir işaretti. Open Subtitles اعتقد ان هذه كانت علامه سيئه
    Lastik patlamıştı. Bu bir işaretti ama ben sadece lastiği değiştirdim. Open Subtitles الإطار قد أنفجر، تلك إشارة لكن لقد بدلت الإطار
    İkinci görüşme paketin yerine konduğuna dair bir işaretti. Open Subtitles المكالمة الثانية كانت إشارة أنّ الحزمة في مكانها
    İdeal bir konuk olmadığım ortada ve sanırım bu da artık gitmem için bir işaretti. Open Subtitles من الواضح أني لست ضيف المنزل المثالي, و أظن أن تلك إشارة لي بأنه حان وقت الذهاب
    Herşeyden önce taban çizgisi vardı ki çok daha büyük ve daha güvenilir bir işaretti. TED كان هناك خط الأساس -- أولا وقبل كل شيء ، أكبر بكثير و إشارة معتمدة أكثر
    Hayır, o şarkı bir işaretti. Open Subtitles لا , لا , لا بد أن تكون تلك إشارة
    Petrol tankerinde füze taşınması ihtimalinin olmadığını biliyordu fakat bu Khrushchev için, ne kadar ciddi olduğunu gösteren bir işaretti. Open Subtitles كان يعلم انه لا يوجد إمكانية ،لتحميل صواريخ على ناقلة نفط ولكن ذلك الفعل كان بمثابة إشارة إلى خروشوف بأن الأمر بالنسبه له جدي للغاية
    Her nokta ısıyı işaret eder, her bir ısı işaretti de zanlı olabilir. Open Subtitles كل نقطة هي علامة حرارية كل علامة حرارية يمكن أن تكون مشتبهنا
    Sarılma iyi işaretti, değil mi? Open Subtitles لكن العناق كان العناق علامة جيدة أليس كذلك؟
    Belki de ilk girişiminde başarısız olman bir işaretti. Doğadan kendimize ders çıkarmamız gerekir. Open Subtitles علامة , علامة بأننا يجب أن نترك الطبيعة لحالها
    Dinle beni, tabela tarafından vurulduğumda o bir işaretti. Open Subtitles أصغ إليّ عندما ألمّح إلى العلامات فتلك كانت علامة
    Bunu nasıl yapacağımı fark ettiğimde midem bulandı ve başım döndü. Herhâlde adrenalin yüzündendi ve benim için harika bir işaretti. TED عندما أتتني فكرة كيفية عمل هذا، أتاني نوعٌ من التشوش والدوران، والذي في الغالب مجرد أدرينالين، ولكن بالنسبة لي فهو علامة جيدة.
    Orta Çağ'da, cadılığın bir kanıtı vücuttaki bir işaretti, şeytanın kendisi tarafından yapıldığına inanılan, acıya duyarsız bir işaret. Open Subtitles فى القرون الوسطى ، كان الدليل على ممارسة السحر هو وجود علامة ما بالجسد و تعتبر علامة من الشيطان نفسه و هى مكان غير حساس للألم
    Bu son hakaret gitmen için işaretti. Open Subtitles الاهانة الأخيرة كانت اشارة لوجوب مغادرتك
    O bir işaretti. Open Subtitles هل هذا كان علامه
    Genç anne durumu dışında, şenlik ateşi bizim ailede şanslı bir işaretti. Open Subtitles جانب من مراهقة أمي الشعلة كانت نذير حظ في عائلتي
    Bu bir işaretti. Open Subtitles لقد كان مشعلا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more