Sıradan şeylere sinirlenmek ya da gülmek huzurlu zamanların geri döndüğüne işarettir. | Open Subtitles | أن تضحك وتغضب على الأشياء العادية هذه علامة على عودة الخير للعالم |
Birkaç saniye sonrasındaysa bilgisayarda kendi kendine birtakım işler dönmeye başlar, ki bu genelde kötüye işarettir. | TED | بعد عدة ثوان. الأمور تبدأ تحدث على الحاسوب من تلقاء نفسها، عادة ما تكون هذه علامة سيئة. |
Yani, eğer bunu tanımlayamıyorsak bu iyiye işarettir. | TED | إذاً، إذا لم نستطع تعريفه، فتلك علامة جيدة. |
Görüşmeniz gereken tek insanın kendiniz olduğunu gösteren bir işarettir belki de. | Open Subtitles | ربما هذه إشارة على أن الشخص الذي تحتاجين التواصل معه هو نفسك |
Durma güdüsü hayata devam etmek için bir işarettir, yeni bir şey yapmak, farklı bir şey yapmak için. | TED | اشارات التوقف جوهريا إشارة إلى أوان المضي قدما، إلى فعل شيء جديد، شيء مختلف. |
Millet motorlu testere kullanmaya başladı mı, bir işarettir. | Open Subtitles | عندما بدأ الناس تبيع المناشير الكهربائية فهذا مؤشر |
YNH: Evet. Yani, yalan haberin kasti kullanımı rahatsız edici bir işarettir. | TED | يوفال: نعم، أقصد، الأستخدام المفرط للأخبار الوهمية هو علامة مزعجة. |
Talihi dönmüş insanların canının sıkkın olması kötüye işarettir. | Open Subtitles | إنها علامة سيئة أن يغتمّ الناس عندما يبتسم لهم الحظ |
Bir erkek artık içkiyi kaldıramıyorsa, bu ilk işarettir. | Open Subtitles | عندما الرجل لا يستطيع حمل خموره فهذه أول علامة |
Bir kızla tanıştığında makyajı yoksa bu kötüye işarettir derler. | Open Subtitles | أنها علامة سيئة عنما تقابل فتاة بلا تبرج. |
Belki de bu unutmamız için bir işarettir. | Open Subtitles | لا.. ربما تكون هذه علامة.. تعرفون أنه يجب علينا أن ننسى أمره |
Belki Dünya'ya giden yolda bir işarettir. | Open Subtitles | ربما كانت علامة طريق للإتجاه ناحية الأرض |
Belki de başkası üzerinde çalışman için bir işarettir. | Open Subtitles | ربما انها علامة لتحاول الحصول على شخص أخر. |
Belki de bu, bu sezon hiçbir mezhep tutmayan "Bay Kış"ın öğrenci salonu yolunda olduğu dedikoduya bir işarettir! | Open Subtitles | حسناً .. لابد أنها علامة أخرى بأنه هذا الموسم |
Belki bu bir işarettir. Eve gitmemiz için. | Open Subtitles | ربما تكون إشارة ، ربما تكون فقط إشارة بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ إلى البيت |
Belki de bu umulmadık bir anda umulmadık bir yerden gelen... ve bana çekip gitme zamanı olduğunu hatırlatan ilahi bir işarettir. | Open Subtitles | ربما هذه إشارة آتية من السماء أخبرني إنه وقت, لقد حان الوقت للخروج لقد حان الوقت لنفعلها |
Astrolojide başak, kadınsı bir işarettir. | Open Subtitles | في علم التنجيم ، العذراء تعتبر إشارة نسائية |
Ki hiç yağmaz. Belki bu da bir işarettir. | Open Subtitles | الأمر الذي لا يحدث إطلاقا، مما يعني أنها قد تكون إشارة |
Alnını kırıştırmak genellikle kişinin yanlış yaptığına ya da kendine güvenmediğine işarettir. | Open Subtitles | تجعد منطقة الجبين تعتبر مؤشر جيّد على أن هناك شيء ما خاطئ أو أن شخص غير مستقر. |
Belki bu daire bizim bu evreye başlamamız için bir işarettir. | Open Subtitles | ربما هذه الشقة التي أتت لصالحنا هي علامةٌ ما |
Mavi atkı, kolluk kuvvetlerine bir işarettir. | Open Subtitles | الخرقه الزرقاء هى علامه لدورياتنا المحليه |
Öyle değil mi? Belki de, onunla birlikte olman gerektiğini gösteren bir işarettir. | Open Subtitles | او اشاره من الرب لوجوب وجودك بجوارها |