"işemem" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتبول
        
    • التبول
        
    • اتبول
        
    • أتبوّل
        
    • أقضي حاجتي
        
    • قضاء حاجتي
        
    • للتبول
        
    • ليتبول
        
    • للحمام
        
    • لأتبول
        
    • للتبوّل
        
    • لقضاء حاجتي
        
    • شخ
        
    • التبوّل
        
    • أقضى حاجتى
        
    Orası Burkittsville di. Ordan alışveriş yapmam, hatta işemem bile. Open Subtitles تلك كانت بركتزفيل وأنا لا أتسوق فيها ولا حتى أتبول فيها
    Sana bunu söylemenin vakti değil, biliyorum ama şu ana kadar işemem gerekmiyordu, Kevin. Open Subtitles كيفن, أنا أعرف أن هذا ليس الوقت المناسب لخبارك بهذا ولكنى لم أتبول حتى الآن
    Bu gece bende parti var, çocuklar. Siktir. İşemem lazım. Open Subtitles الحفلة في بيتي اليوم يا رفاق تباً ، أريد التبول
    Çok fena işemem lazım aslında, nereye çekersen bana uyar. Open Subtitles في الحقيقة, عليّ التبول بشدة, لذا متى ما أستطعت توقف
    Söyleyeyim mi? Birine söz verirsem üstlerine işemem.. Open Subtitles لانه عندما يكون لدي مشكله مع احد , لا اتبول عليه من فوق؟
    Ayrıca bir bardağa işemem ve insanlık için tehlikeli olduğumu bildirmem gerek. Open Subtitles ويجب أن أتبوّل في كوب و أسجّل نفسي كخطر حيوي عامّ
    Gidip işemem lazım zaten. Sen ona eşlik edersin. Open Subtitles ،عليّ أن أقضي حاجتي أصلا .يمكنك أن تبقي معها
    Bu kadar dayanamam, şimdi işemem lazım. Open Subtitles أنا لا أستطيع الإنتظار لمدة طويلة أنا يجب أن أتبول الآن
    Haftada bir kez misyoner pozisyonunda sevişeceğiz ve sonra işemem gereken zamana kadar kaşık uyuyuşu yapacağız. Open Subtitles سنقوم بمارسة الجنس مره في الأسبوع .. بالوظع ومن ثم ملعقه حتى أتبول
    - Barry işemem gerek demek kamyoneti kenara çek de işeyeyim demek. Open Subtitles - باري هذا يعني بأن عليك ايقاف السيارة لكي أستطيع أن أتبول
    Bu keratayla aramızdaki fark şu: Ben üzerinize işemem. Open Subtitles الفرق الوحيد بيني و بين هذا الحيوان أني لن أتبول عليكم
    Olmaz! Üstünde büyükannemin resmi olan bir kaba işemem! Open Subtitles لا، لا يمكنني التبول في كوب عليه صورة جدتي
    Gece iyi uyuyamamış. Çık şu banyodan! İşemem gerek! Open Subtitles أيفي تريد بعضاً فهي لم تنام بشكل جيد. اخرج من الحمام احتاج إلى التبول
    İşemem lazım ve pantolon konusunda da tam olarak dürüst değildim. Open Subtitles علي التبول و لم أكن صريح تماماً بخصوص بنطالي
    Zira benim biriyle sorunum olsa adamın üstüne işemem. Open Subtitles لانه عندما يكون لدي مشكله مع احد , لا اتبول عليه من فوق؟
    Sussana sen, ihtiyar. Bak, ağırlığım kadar meyve suyu içtim ve acil işemem lazım. Open Subtitles صمتا ايها الرجل الكبير انا فقط شربت لترين من عصير الصانى دى ويجب على أن اتبول
    Yola çıkacaksak önce işemem lazım. Open Subtitles لو كنّا سنذهب برحلة بالسيّارة، فإنّي يجب أن أتبوّل أوّلاً.
    Sıvı giriyorsa, sıvının çıkması da lazım. İşemem lazım. Open Subtitles متى يدخل السائل إلى الجسد ينبغي أن يخرج، أريد قضاء حاجتي.
    Biraz işemem gerek ve bu yorganı gerçekten çok seviyorum. Open Subtitles لأني سأضطر للتبول قليلًا وأنا أحب غطاء السرير هذا جدًا
    Hava biraz sıcak ve işemem lazım. Open Subtitles انه نوع من الملفات الساخنة، ولدي ليتبول.
    - Sen söyle. Benimki saçmaydı. Zaten benim gidip işemem lazım! Open Subtitles لا كان شئ غبي يجب أن أذهب للحمام على كل حال
    Bay Avilla, işemem lazım. Open Subtitles أيها المعلّم ، أيها المعلّم؟ يجب أن أذهب لأتبول
    Eklemlerimin ağrıması diş etimin çekilmesi ve 5 dakikada bir işemem gerekmesi haricinde pek bir harikayım. Open Subtitles بخلاف آلام المفاصل، وانكماش اللّثة، وذهابي للتبوّل كل 5 دقائق.
    İşemem lazım. Hemen dönerim. Open Subtitles سأذهب لقضاء حاجتي سأعود على الفور
    İşemem gerekiyor ve boşa giderse yazık olurdu. Open Subtitles أحتاج إلى شخ ويبدو من العار أن تضيع عليه.
    Üzgünüm. Acilen işemem gerek. - Sorun olmaz değil mi? Open Subtitles آسفة، يجب عليّ التبوّل حقاً، هل تُمانعين؟
    İşemem lazım. Open Subtitles أريد أن أقضى حاجتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more