"işlenmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعالج
        
    • معالج
        
    • المعالجة
        
    • محفور
        
    • أرتكبت
        
    • المكرر
        
    • مرتكبة
        
    • تنفيذها
        
    • ارتكبها
        
    • مصقول
        
    • مُعالج
        
    • هناك جريمة
        
    • لحوم معالجة
        
    • المنقوشة
        
    • تم ارتكابها
        
    Ve sol tarafta ise, onu görünmez yapan kameranın olduğu işlenmiş videoyu göreceksiniz. TED وفي الجهة اليسرى، سترون الفيديو المعالج حيث جعلته الكاميرا غير مرئي.
    Akademik kurumları insanlara yeniden yemek yapmayı öğretme yolları hakkında düşünmeye başlatmalıyız, çünkü kuşkusuz ki yapmıyorlar! çünkü bu işlenmiş gıdalar okullarda ve kurumlarda çok uzun zamandır var. TED يجب أن نحصل على مؤسسة أكاديمية لنبدأ التفكير بطرق لتعليم الناس كيف يطهوا مجدداً لأنهم بالطبع لا يطهون لأنه لدينا هذا الطعام المعالج في المدارس والمؤسسات منذ وقت طويل.
    Ne yüksek früktozlu mısır pekmezimiz, ne trans yağlarımız, ne de işlenmiş gıdalarımız var. TED لا يتوفر لدينا شراب الذرة بنسبة عالية من سكر الفركتوز لا دهون غير مشبعة ولا غذاء معالج
    Dilimlenmiş İşlenmiş Uzaylı Eti. Open Subtitles أو بعبارةٍ أخرى .. لحوم الفضائيين المشرحة و المعالجة
    Arkaya işlenmiş bir gravür ve mücevher var. Open Subtitles هناكَ نقش محفور ورائها ما المحفور عليها ؟
    Potansiyel silahımız kayıp bu yüzden tam olarak suç işlenmiş diyemeyiz. Open Subtitles ولكن السلاح المُحتمل استخدامه مفقود لذلك مـن الصعب تأكيد أن هناك جريمة أرتكبت
    İşi bağlamak için gerçekten de işlenmiş şekeri beslenme biçimimden çıkardım. Open Subtitles بالواقع, توقفت عن تناول السكر المكرر من نظامي الغذائي لأتمام الصفقة
    Peki, o zaman neden senin arabanda işlenmiş senin plakanı içeren bir trafik ihlâline dair celp bana geliyor? Open Subtitles حسنا, و لم تصلني إذن استدعاءات قضائية بخصوص مخالفات مرورية مرتكبة في سيارتك و تحمل رقم بطاقات ترخيصك؟
    Şu yeni otomatik makine işlenmiş şeker, sanayi atıkları ve yağ verilmiş asit dolu! Open Subtitles وجباتآلةالبيعالجديدةتلكمليئة .. بالسكر المعالج والمنتجات الثنائية الصناعية والاحماض الدهنية
    Gelişigüzel şeyler söyleyecek, video oyunlarının ya da işlenmiş şekerin zararları hakkında. Open Subtitles سيقول أشياءً عشوائية حول خطر ألعاب الفيديو و السكر المعالج
    Kötü işlenmiş polyesteri gece gündüz giyince antimoni zehirlenmesi oluyor ki bu da senin ishaline senin de ellerindeki uyuşukluğa neden oluyor. Open Subtitles ان ارتديتم البوليستر المعالج بشكل رخيص طوال الليل و النهار لأيام و ليالي ستصاب بتسمم الأنتموني
    Bütün yiyecek üreticileri onu işlenmiş gıdalar hakkında ve işlenmiş gıdaları nasıl daha iyi yapabilecekleri konusunda uzun ve çetrefilli bir müzakereye sürükledi. Open Subtitles كل صناعات الأغذية إستدرجوها إلى مناقشة طويلة معقدة بشأن الطعام المعالج كيف يمكننا جعل الطعام المعالج أفضل
    Çocuklara kimyasal dolu, işlenmiş çerçöp sunmayı sürdüremeyiz ve onların sağlıklı vatandaşlar olmasını bekleyemeyiz. TED لا نستطيع الاستمرار في تقديم هراء معالج يعج بالمواد الكيميائية ونتوقع بأننا سوف نصبح مواطنين أصحَّاء
    Ne yazık ki işlenmiş un. Hayır, teşekkürler. Open Subtitles وللأسف، إنه طحين معالج لا شكراً
    Okul yemek programı öğrencilere hizmet etmek yerine işlenmiş gıda sektörüne hizmet eder hâle gelmiş. Open Subtitles برنامج غداء المدرسة تطور بطريقة بحيث أنه يخدم الأطعمة المعالجة أكثر مما يخدم الطلبة
    İşlenmiş etlerin kanserde görülen artışla ilgisi açık. Open Subtitles اللحوم المعالجة مرتبطة بشكل واضح بازدياد السرطان.
    Ve oyunumuz, 19. yüzyıla ait eski Kanton yazılarıyla işlenmiş altın bir saat ile başlıyor. Open Subtitles وتبدأ اللعبة مع ساعة يد ذهبيّة من القرن الـ 19 محفور عليها نقوش كانتونيّة قديمة.
    O zaman NCIS'in ABD sularındaki bir İngiliz gemisinde işlenmiş bir suçu araştırma yetkisi olduğunu da biliyorsundur. Open Subtitles إذن أنت على دراية بإن الفريق لديه السلطة للتحقيق في جريمة أرتكبت على سفينة بريطانية داخل المياه الأمريكية.
    Dolayısıyla sistem, evrimsel anlamda bu ani, yüksek seviyede işlenmiş şeker bolluğu ile başa çıkmak üzere oluşturulmamış durumda. Open Subtitles فالاجهزة الجسدية الآن لو تم تعريفها على مرحلة تطوره غير مهأية للتعامل مع هذا القدر مع هذه الوفرة المفاجأة للسكر المكرر
    Tabii kendimizi küçük çocuklar ve büyük evcil kediler tarafından işlenmiş suçları çözmekle kısıtlamayacaksak. Open Subtitles وهذا يمكن ان يحدث الا اذا اكتفينا بالتحقيق بجرائم مرتكبة من قبل اطفال او قطط منزلية كبيرة الحجم
    Cinayetin bir bayan tarafından işlenmiş olması mümkün, ya da işbirliği içinde bir erkek ve bir kadın tarafından. Open Subtitles من المحتمل أن جريمة القتل قد تم تنفيذها بواسطة إمرأه أو بواسطة رجل و إمرأه إشتركا فيها سويا
    Tulsa'a geçen sene 20'li yaşlarında beyaz erkekler tarafından işlenmiş suçlara bakmayı dene. Open Subtitles جربى البحث عن الجرائم التى ارتكبها الذكور البيض فى منتصف العشرينات فى تولسا على مدار العام المنصرم
    Dylan. Görüp görebilecegin en işlenmiş sanatçidir.. Open Subtitles ديلان، هذا أكثرُ فنان مصقول يمكنُك التفكير به
    Ekmek. İşlenmiş halde. Open Subtitles خبز,معظمه مُعالج
    Dün gece bir cinayet daha işlenmiş. Open Subtitles جنرال ، الليلة الماضية كانت هناك جريمة أخرى
    Bunların her biri işlenmiş ettir ve bir kolon kanseri için son derece, doğrudan bağlantılıdır. Open Subtitles أياً مِن هذه الأشياء هي لحوم معالجة وتلك هي الأسوأ على الإطلاق ذات صلة مباشرة بسرطان القولون
    Evet özellikle de şu işlenmiş kimlik numaralarıyla.. Open Subtitles نعم، خصوصاً مع تلك الأرقام التسلسلية المنقوشة
    Bu odaların birinde cinayet işlenmiş olması muhtemel. Open Subtitles من المحتمل ان يكون هناك جريمة قتل تم ارتكابها فى احدى الغرف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more