Ama o zamanlar oldukça zengindi. Baban da garaj işletiyordu. | Open Subtitles | لكن حينها، فقد كان غنيا ووالدك كان يدير في ورشة |
Kansas'ta bavulların geldiği bakkal dükkanını işletiyordu. | Open Subtitles | كان يدير المتجر حيث كانوا يحضرون الحقائب إليه |
- Yani benim Sabit Durum Teorisine karşı çıkmam ... - Babam bir pamuk fabrikası işletiyordu. | Open Subtitles | أذا فكرتي لمهاجمت نظرية حالة ثبات أبي يدير مصنع قطن |
Ailem İkinci Dünya Savaşından önce tekstil ürünleri satan bir yer işletiyordu. | Open Subtitles | كانت تدير عائلتي مخزن سلع مجفّفة في "آزوزا" قبل الحرب العالمية الثانية |
Büyükannem Paris'te bir dans stüdyosu işletiyordu, ve beni tüm o kızlarla dans etmeye zorlardı. | Open Subtitles | جدتي تدير استديو للرقص في باريس و جعلتني أرقص مع كل تلك الفتيات |
Alabama'da bir savaş kampı işletiyordu. Boya atan silahlarla oyun oynarlardı. | Open Subtitles | أدار معسكر حرب في "ألاباما"و جلسوا يلعبوا كرة الطلاء |
Kendi yayıncı şirketini açmadan önce Random House'u* işletiyordu. | Open Subtitles | كان يُدير داراً قبل أن يفتح شركته للنشر |
Küçük bir kafe işletiyordu sonra garson kızın biriyle kaçıp gitti, bir daha da dönmedi. | Open Subtitles | كان يدير مقهى صغير و لكنه هرب مع النادلة و لم يعد أبدا |
Sahibi kimdi bilmiyorum ama o işletiyordu. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من كان يمكله لكنه كان يدير المكان |
Bella Vista pizza salonunu ve başka yerleri... bu civarın patronu olan kardeşi Paul adına işletiyordu. | Open Subtitles | كان يدير تودي موقف سيارات الأجرة ومطعم بيلا فيزتا ... ... وأماكن أخرى لأخيه، بول الذي كان رئيساً للحي |
Burayı ne zamandır senin adına işletiyordu? | Open Subtitles | منذ متى وهو يدير هذا المكان لك؟ |
Üç yıl önce genelev işletiyordu. | Open Subtitles | ثلاث سنوات مضت كان يدير بيت دعارة |
Baban bir müze işletiyordu değil mi? | Open Subtitles | كان والدكَ يدير متحف أليسَ كذلك؟ |
Baban bir müze işletiyordu değil mi? | Open Subtitles | كان والدكَ يدير متحف أليسَ كذلك؟ |
Annem bizim bodrumda illegal bakım evi işletiyordu. | Open Subtitles | كانت أمي تدير مركزا غير قانوني لرعاية الأطفال في قبونا |
Bir sürü met laboratuvarı işletiyordu. | Open Subtitles | كانت تدير مختبرات ميث حتى انفجر واحد منهم |
Dinle, onun annesi gezici bir kütüphane işletiyordu. | Open Subtitles | اسمع, أمه كانت تدير مكتبة متنقلة لا يمكنك استصغار رجل علم نفسه بنفسه |
Fitzgerald ailesi bu imalathaneyi 90 yıldır işletiyordu. | Open Subtitles | لقد أدار آل "فيتزجيرالد" معمل التقطير هذا لمدة تسعين عاما. |
Jud onu öldürünceye kadar, 14. caddedeki tüm kumarhaneleri, o işletiyordu. | Open Subtitles | (الآن ، قبل أن يقتله (جو أدار جميع القمار من الجادة 14 |
Lester Bradovich, Elliston çiftliğini iki kişiyle birlikte işletiyordu. | Open Subtitles | (ليستر برادوفيتش) أدار مزرعة (إليستون) مع شخصين آخرين... |
Chili bir ganster. Miami'de başka bir ganster için çalıştığım bir klübü işletiyordu. | Open Subtitles | (تشيلي) يُدير نادي الذي أعتدتُ اللعب بهِ في "ميامي"، كيف حال (مومو) هذه الأيام؟ |
Üç kız kardeş işletiyordu. | Open Subtitles | كانت تدار من قبل 3 أخوات. |