"işletmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • إدارة
        
    • ادارة
        
    • تُدير
        
    • لتشغيل
        
    • لأدير
        
    • بإدارة الفندق
        
    gazeteyi böyle işletmek gerçekten senin fikrin miydi? Open Subtitles أحقاً ، هل هذا فكرك فى كيفية إدارة الصحيفة ؟
    Şu senin modern oteli işletmek heyecan verici olsa gerek, ha? Open Subtitles إذن هل هو مثير إدارة فندقك الأنيق الصغير ذاك؟
    İşin gerçeği bugünlerde kötü bir gazeteyi daha az parayla işletmek daha karlı. Open Subtitles حقيقة الأمر هي أن الربح أكبر هذه الأيام في إدارة صحيفة سيّئة بأموال أقل
    Burayı işletmek için çok çalışmak gerekiyor bundan eminim, ama sen harika bir patron olacaksın gibi görünüyor. Open Subtitles انا متأكدة انه امر شاق ادارة هذا المكان لكن يبدو انك ستكونين مديرة لطيفة
    Bir telekomünikasyon şirketi işletmek harika bir kılıf açıkçası. Open Subtitles إنه لغطاء جيد أن تُدير تكتل شركات للإتصالات
    Birisini mülk almak için kullandı ve başka... ...birisinin adına olan diğerini de mekanı işletmek için... ...mal olan yüksek faturaları ödemek için kullandı. TED اعتاد أحد لشراء الممتلكات، وآخر، الذي كان باسم شخص آخر، لدفع فواتير ضخمة هي تكلفة لتشغيل المركز.
    Veterinerim. Bir hayvan barınağı işletmek için buraya taşındım. Open Subtitles أنا طبيبة بيطريّة، انتقلتُ إلى هنا لأدير ملجأ للحيوانات.
    Tıpkı hiç deneyimi olmadan büyük bir psikiyatri tesisini işletmek gibi mi? Open Subtitles مثـل إنعـدام خبـرتـه فـي إدارة مستشفـى للطـب النفسـيّ بهـذا الحجـم ! ؟
    Restoran işletmek konusunda hiçbir şey bilmiyordum. Open Subtitles لذلك لم تكن لدي أي فكرة عن كيفية إدارة مطعم.
    Bir otel veya spa işletmek hakkında ne biliyorsun? Open Subtitles هل تعرف حتى أيّ شيء عن إدارة الفندق، أو الينابيع الساخنة؟
    Bu oteli daha iyi işletmek için kırk fırın ekmek yemen gerektiğini söylemek burayı ne denli gelişigüzel işlettiğin gerçeği yanında hafif kalır. Open Subtitles القول بأن هناك هامشا كبيرا لتحسين إدارة الفندق هو تخفيف لفداحة أسلوبك المتهور في إدارته
    Sizin işiniz politika, benimse salon işletmek. Open Subtitles عملكم هو السياسة وعملي هو إدارة الملهى.
    Sizin işiniz politika, benimse salon işletmek. Open Subtitles عملكم هو السياسة وعملي هو إدارة الملهى.
    Restoran işletmek, kocalık yapmak ve babalık etmek. Open Subtitles وهي إدارة مطعم، وكونك زوجاً وأباً
    Kafanda ne vardı, banka işletmek mi? Open Subtitles ما الذي تريدينه إذن، إدارة بنك؟
    Bu yeri işletmek çok zor bir iş olmalı. Open Subtitles لابد وأنه أمر صعب إدارة هذا المكان
    Evimizi ve meyhaneyi işletmek için yapayalnız olacak. Open Subtitles ستكون بمفردها في إدارة منزلنا .والحانة
    Bar işletmek tam bir dert. Open Subtitles يارجل ، ادارة بار كالالم في المؤخره
    Yeni bir şeye çevirelim. Horace bunu istemiyorum. Bar işletmek istemiyorum. Open Subtitles هوراس انا لااريد هذا لااريد ادارة حانة
    Bir telekomünikasyon şirketi işletmek, harika bir kılıf. Open Subtitles إنه لغطاء جيد أن تُدير تكتل شركات للإتصالات
    CA: Yani aslında Elon'un gelecekte Hyperloop'u işletmek için ne kadar uzunlukta bir tüneli olacağını hayal edebiliyorsun? TED إذن أنت قادر فعلًا على تصوّر مدى طول النفق الذي يحتاجه إيلون مستقبلًا لتشغيل الهايبرلوب؟
    Ben spa işletmek için doğmuşum. Open Subtitles لقد خُلقت لأدير منتجعاً صحياً.
    Yarın yapacak bir işiniz var. Burasını işletmek. Her gün işe geliyorsunuz. Open Subtitles ابتداء من الغد ستبدأ بإدارة الفندق وستأتي إلى هنا كل يوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more