| Her neyse, işte buradayız... daha dezavantajlı bir konumda olsak da, gücümüzden bir şey yitirmedik. | Open Subtitles | على كل حال، ها نحن أولاء إذا كنا في حالة سيئة تكتيكياً نحن بالقوة نفسها التي كنا عليها في السابق |
| İşte buradayız. | Open Subtitles | و ها نحن أولاء. |
| Beni hayal kırıklığına uğratacağını beklemezdim, ama işte buradayız. | Open Subtitles | ما كَانَ عِنْدي شَكُّ بأنَّك ستخْذلُني، لكن هنا نحن. |
| Bunu söyleyip duruyorsun ama işte buradayız, saklanıyoruz gerçekleşmeyecek bir devrim tasarlıyoruz. | Open Subtitles | لا تنفك تقول ذلك، لكن ها نحنُ ذا متوارين كائدين لثورة لن تحدث. |
| İşte buradayız, masamıza oturmuş yemek yiyoruz, hem de tam bir sene önce kızımı doğurduğum aynı gün. | Open Subtitles | لذلك نحن هنا تجلسون على طاولتنا ، و تتناولون طعامنا في اليوم المحدد الذي أنجبت فيه |
| İşte buradayız ve nihayet sizin için elimden geleni yaptım, artık dışarıya çıkıp kendi başınıza uçmak ve ölmek arasında seçim yapmalısınız. | Open Subtitles | ها نحن ذا في النهاية فعلت ما باستطاعتي من أجلكم الآن عليكم أن تذهبوا و تفكروا بأنفسكم حان الوقت للطيران أو الموت |
| İşte buradayız. Sorunun ana kaynağı olduğu düşünülen insanlara giderek, çözümün parçası olmalarını sağladık. | TED | ها نحن هنا .. لقد استخدمنا العامة الذين كان يلقى على عاتقهم حدوث هذه المشكلة فأصبحوا الآن جزءاً من الحل |
| İşte buradayız, dünyanın en yoğun meydanlarından biri ve koca ağabey kesinlikle bizi izleyecek | Open Subtitles | إذاً, هانحن ذا في واحدة من اكثر دول العالم ازدحاما في الساحات والأخ الأكبر سيكون بالتأكيد سيقوم بمراقبيتنا |
| Pekala, işte buradayız. | Open Subtitles | حسناً، ها نحن أولاء. |
| İşte buradayız. | Open Subtitles | لذا ها نحن أولاء. |
| İşte buradayız... Siz buradasınız. | Open Subtitles | ها نحن أولاء... |
| İşte buradayız. Dokuzuncu bölümün sonunda. | Open Subtitles | حسنا، هنا نحن في نهاية الجولة التسعة |
| İşte buradayız, hepimiz iyi ve gitmeye hazırız. | Open Subtitles | هنا نحن كل شيء مُرتب وجاهز للتنفيذ |
| Bahçelerden geçiyoruz ve işte buradayız, tiyatronun üzerinde. | Open Subtitles | تمري عبر الحدائق و... ونحن هنا , نحن على قمة المدرج |
| Birçok kişi Emerald City'i tekrar açamayacağımızı düşünüyordu ama nerdeyse bir sene sonra bir sürü politik numarayla, kendimizi zorlayarak ve Müdürün desteğiyle, işte buradayız. | Open Subtitles | لقد ظَنَ الكثيرون أننا لن نُعيدَ افتتاح مدينة الزُمُرُد و لكن بعدَ قُرابَة العام و الكثير من السياسة و التحايل و بعض المُساندَة من آمر السِجن، ها نحنُ ذا |
| İşte buradayız Jo'burg'un en popüler yanlama mekanlarından konuya uygun isimli "Lastik ve Duman Arena"da | Open Subtitles | حسناً، ها نحنُ ذا "في إحدى أفضل حلبات "جوهانسبورغ للدوران بالسيارة المٍستحق لإسمه بجدارة، عجلاتٌ على حلبة الدُخان |
| İşte buradayız. | Open Subtitles | لذلك نحن هنا |
| İşte buradayız. | Open Subtitles | لذلك نحن هنا. |
| Şimdi... sonunda işte buradayız, yüz yüze. | Open Subtitles | والآن، ها نحن ذا في النهاية نتقابل وجهاً لوجه |
| Sormamam gerekirdi. İşte buradayız. | Open Subtitles | . لن يكون هناك أفضل من ذلك . إذن ها نحن هنا |
| İşte buradayız. | Open Subtitles | هانحن ذا لقد بدأنا المرح للتّو صحيح؟ |
| Ve işte buradayız, 99 yıldan biraz fazla oldu ve hala intikam almadı. | Open Subtitles | وها نحن بعد مرور 99 عاماً ولم يتحقق الانتقام. |
| İşte buradayız. | Open Subtitles | حسناً , ها نحنُ هنا |
| İşte buradayız, başladığımız yerde. | Open Subtitles | حسناً ها نحن عدنا من حيث بدأنا |
| Ve yine de işte buradayız. | Open Subtitles | ومع ذلك هانحن هنا |