| Aday sizseniz işverenin istemesini beklemeyin. | TED | وإذا كنت مرشحا، لا تنتظر من صاحب العمل أن يطلب. |
| İşverenin biri benim için Mercedes'ini gönderiyor. | Open Subtitles | ذات مرة استدعاني صاحب العمل بسيارتهمرسيدس. |
| Gayri resmi olarak, görünüşe göre işverenin seni kurtların önüne atmış. | Open Subtitles | بشكل غير رسمي، يبدو أن رب عملك قد رماك إلى الذئاب |
| İşin özü, işverenin ölümünle ilgilensin istiyorsan, iki bin yaşında olmalısın. | Open Subtitles | المغزى من القصة أنك إذا كنت تريد الموت لجذب اهتمام رب عملك تأكد من أنك أيضابعمر 2،000 سنة |
| İşverenin daha önce nasıl para kazandığını biliyor mu ve şartlı serbest bırakıldığını da? | Open Subtitles | بمناسبة موضوع المعلومات الشخصيّة ، هل يعلم رئيسكِ أنكِ كنت تمارسين الجنس الفموي لكسب الرزق ؟ -و أنكِ دخلتِ السجن ، وأنكِ في اطلاق سراح مشروط ؟ -حسنا ، حسنا ، اصمت |
| İşverenin. | Open Subtitles | بل رئيسكِ |
| İyi bir iş bulmak istiyorsan, işverenin ne istediğini bilmelisin. | Open Subtitles | إذا أردت وظيفة جيدة، عليك معرفة ما يرغب فيه أصحاب العمل |
| Önceki işverenin benim eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | ربة عملك السابقة هي صديقة مقربة مني |
| İşverenin adına, çeşitli rüşvet fonlarına, giriş yetkin olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنك تستطيع الوصول ألى الأموال نيابة عن صاحب العمل الخاص بك. |
| Neden bir işverenin sorgulattığı sabıka kaydımda saldırı suçlaması çıktığını açıklayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تفسير لماذا فحص الخلفية من قبل صاحب العمل المحتمل أظهرت تهمة الاعتداء. |
| Eğer normal işlerini yerini getiremiyorsan işverenin Engelli Ayrımcılığı Yasası'na göre çalışmaya devam edebil diye iş sözleşmene göre uygun ayarlamalar yapmak zorunda. | TED | لذلك لو كنت غير قادر على أداء مهامك اليومية الاعتيادية، صاحب العمل مُلزم بموجب قانون التمييز ضد ذوي الاحتياجات الخاصة لإجراء تعديلات على عملك، بحيث يمكنك مواصلة العمل. |
| Çünkü stajyerlik, işverenin işe alım kararını bir dizi mülakatlar yerine gerçek bir çalışma örneğine dayandırabilmesini sağlıyor ve staj periyodu bitene kadar da kalıcı işe alım kararını vermek zorunda değil. | TED | لأن التدريب يسمح لصاحب العمل لتبني قرار التعيين على عينة عمل حقيقة بدلاَ من سلسلة مقابلات العمل، ولا يتوجب على صاحب العمل جعل قرار التوظيف دائماَ حتى إنتهاء فترة التدريب. |
| Gecenin köründe işverenin ziyaretinden. | Open Subtitles | زيارة من صاحب العمل في جوف الليل |
| Tipik bir işverenin bir özgeçmişi incelerken harcadığı zaman budur. | Open Subtitles | هذا في الحقيقة الوقت الذي يخصصه صاحب العمل لتفحّص سيرتك الذاتية! |
| Eminim ki yer yarılıp da içine gittiğinden beri işverenin seninle konuşabilmek için can atıyordur. | Open Subtitles | منذ تركك لهذه الرسالة أنا متأكدة أن رب عملك متشوق للحديث معك |
| Bundan önceki işverenin hiçbir masraftan kaçınmadı. | Open Subtitles | رب عملك السابق لم يدخر أية تكلفة |
| Çalışanlarının refahını sağlamak işverenin görevidir ve bunu yapmayanlar hapse girmelidir. | Open Subtitles | أنه واجب أصحاب العمل للأعتناء برفاهية موظفيهم , والذين لايجب أن يدخلوا السجن |
| Senin eski işverenin mi? | Open Subtitles | ربة عملك السابقه ؟ |