"ibret-i alem" - Translation from Turkish to Arabic

    • عبرة
        
    Belki sizinle fazla yakınlaşmışımdır belki de birinizi ibret-i alem olsun diye cezalandırmalıyım böylece ilişkimizin sınırlarını yeniden belirlemiş olurum. Ne diyorsunuz? Open Subtitles ربما ينبغي عليّ أن أجعل إحداكنّ عبرة حتى تعرف كل منكنّ حدودها
    Belki sizinle fazla yakınlaşmışımdır belki de birinizi ibret-i alem olsun diye cezalandırmalıyım böylece ilişkimizin sınırlarını yeniden belirlemiş olurum. Ne diyorsunuz? Open Subtitles ربما ينبغي عليّ أن أجعل إحداكنّ عبرة حتى تعرف كل منكنّ حدودها
    Yılanın başını küçükken ezmenin tek yolu Ollie'yi ibret-i alem yapmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لوأد الفتنة هي بجعله عبرة للأخرين
    İkiniz benim malımı çalmak isteyenler için ibret-i alem olacaksınız. Open Subtitles أنتما ألثنان ستكونان عبرة لكل شخص يفكر في سرقة أحد سياراتي
    Onları ibret-i alem yaparak belki kendinin olamayan bir şeyi çalmak isteyen salaklar iki kez düşünür dedim. Open Subtitles يجب أن نجعلهم عبرة حتى في المرة القادمة كل أحمق يريد أن يسرق شيئاً عليه التفكير مرتين
    Ama şu an hepiniz burada olduğunuza göre ortada var olmayan umudu takip ettiğinizi herkese kanıtlamak ve ibret-i alem olsun diye sizi cezalandıracağım. Open Subtitles لكن الآن بما انكم جميعاً هنا ساجعل منكم عبرة تثبت للجميع من يتابعكم أنه لا يوجد أمل
    O kız ibret-i alem oldu, çünkü beni aldattı. Open Subtitles لقد جعلت منها عبرة لأنها خانتني
    Ordu üst kademesi, onu bir duvarın karşısında kurşuna dizmek yerine ibret-i alem olması için Berlin'e geri gönderdi. Open Subtitles وبدلاً من إنزال عقوبة الإعدام عليه قرّر القائد الأعلى إرساله إلى (برلين) ليجعله عبرة
    İbret-i alem için. Open Subtitles وتجعل منه عبرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more