| Şimdi, Dan de kendi icat ettiği bir şeyi gösterecek. | TED | والان سوف يريكم دانيل شيئا قد اخترعه هو |
| İlk insanların icat ettiği bir başka şey de ateş. | TED | الأمر الآخر الذي اخترعه الإنسان البدائي هو النار. |
| Aşk dediğiniz şey, benim gibi adamların çorap satabilmek için icat ettiği bir şey. | Open Subtitles | ما تسمينه الحب , اخترعه رجل مثلي ليبيع ورق النايلون |
| Barbarların icat ettiği bir düelloyla yargılanma talep ettin! | Open Subtitles | أنتَ طلبت المحاكمة بواسطة القتال التي أنشأها المتوحشين |
| Stan Lee'nin icat ettiği tarikatı mı diyorsun? | Open Subtitles | أتعني الطائفة التي أنشأها (ستان لي)؟ |
| Evet, bir dostumun icat ettiği bir şey, ama ben dijital hale getirdim. | Open Subtitles | أجل، غرضٌ اخترعه أحد أصدقائي لكني استحدثته إلكترونيًّا. |
| Benim ailemin icat ettiği tek şey asaydı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي اخترعه والداي |
| Ray'in geçen sene icat ettiği efsane bir teknoloji. | Open Subtitles | ذلك الجهاز التقنيّ الصغير الرائع الذي اخترعه (راي) العام الماضي. |