"idrara" - Translation from Turkish to Arabic

    • التبول
        
    • البول
        
    • بولاً
        
    Eğer karışıma ağrıyı da ekleyecek olursak sık idrara çıkma böbrek sorunu olabilir. Open Subtitles إذا أضفت الألم إلي البقية، الحمي و التبول المستمر قد يعني مرض بالكلي
    Nüfusun yaklaşık olarak çeyreği asparagus yedikten sonra idrara çıktığında belirgin bir koku alır. TED بالنسبة لما يقارب ربع السكان التبول بعد أكل الهليون يؤدي إلى شم رائحة مميزة.
    Ateşle birlikte sık idrara çıkma prostat iltihabı olabilir. Open Subtitles الحمي مع التبول المستمر قد يعني إلتهاب البروستاتا
    İşi kanı süzmek ve atıkları idrara koymaktır. TED وظيفتها هي تصفية الدم وإخراج الفضلات في البول.
    -Doğru.-Köpekler döndüklerinde idrara karşıda duyarlıydılar. Open Subtitles هذا صحيح أتضح أن هذه الكلاب حساسة تجاه البول
    Kusmuk temizlemek ve idrara bulanmış nevresimleri değiştirmekten daha iyi, değil mi? Open Subtitles اعتقد انه يعيق تنظيف القيئ والاغطية الملئية برائحة البول صحيح ؟
    Malformasyon ihtimali için göğüs filmi çekmeliyiz. Kaburga malformasyonu arteryel bükülme yapabilir. Malformasyon kanlı idrara neden olmaz. Open Subtitles علينا التصوير بالأشعة البسيطة بحثاً عن شذوذات الأضلاع التي قد تسبب التفاف الشرايين الشذوذات لا تسبب بولاً مدمّى
    Ancak çok uzun tutarsanız, idrarın hızlı çıkmasını zorlarsanız veya düzgün fiziksel destek olmadan idrara çıkma zamanla bu kası güçsüzleştirebilir veya fazla çalıştırır. TED لكن الاحتفاظ به داخلًا لفترة طويلة جدًا، مجبرا بولك للخروج بسرعة كبيرة، أو التبول دون الدعم الجسماني الصحيح قد يضعف أو يرهق تلك الحمّالة العضلية مع مرور الوقت.
    Mide krampları var, sık idrara çıkıyor. Open Subtitles يحتوي تقلصات في المعدة، وكثرة التبول.
    Ayrıca sık idrara çıkma ve alışılmadık kilo kaybıdır. Open Subtitles كثرة التبول وفقدان للوزن غير معتاد
    Sık idrara çıkmanın yanında birde alışılmadık kilo kaybı. Open Subtitles كثرة التبول وفقدان للوزن غير معتاد
    - İdrara çıkmakta sorun yaşadığını söyledin. Open Subtitles انت قلت لي انك تواجه مشاكل في التبول
    Ayrıca idrara da çıkamıyor. Open Subtitles كما أنها لم تكن تستطع التبول
    Bu sayede gerçekten de günümüzde hâlâ insanların gebe kalmalarına yardımcı olan hormonların ayrıştırılmasını sağlamış. Gerçi şu an bu hormonlar laboratuvarlarda sentezlenebiliyor. Üstelik litrelerce idrara ihtiyaç duymadan. TED وبفعله هذا، فقد عزل فعلًا الهرمونات التي لا تزال تُستخدم لمساعدة النساء على الحمل اليوم، على الرغم أنه حاليًا، يمكن تصنيعها في المختبر، والغالونات من البول ليست ضرورية.
    Ne kadar idrara ihtiyacı varsa hepsini vermek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعطيه كل البول الذي يحتاج
    Bak, benimle, sadece benim için, beraber olmaya hazır olduğunda paraya veya şartlı tahliye memuruna vermek için idrara ihtiyacın olduğunda değil ama burada olacağım. Open Subtitles أنضري ، عندما تكونين مستعدّةً لتكونِ معي لأجلي ...و ليس لأنّك تحتاجين شيئاً كـ المال ، أو البول لضابط الإفراج المشروط
    Biraz idrara ihtiyacım var. Open Subtitles أنا بحاجة إلى بعض البول
    Sinyal böbreklere ulaştığında, böbrekler ilave su kanalları oluşturur, kanın daha fazla suyu emmesini ve tutmasını sağlayan özel kanallar konsantire, koyu renkli idrara sebep olur. TED و عندما تصل للكلية ، تخلق (أكيوابورينس) القنوات الخاصة للدم ليمتص و يحفظ مزيداً من المياه مما يؤدي لتركيز البول فيصبح غامق.
    O kadına verecek temiz bir idrara ihtiyacım var bu yüzden. Open Subtitles أحتاج بولاً نظيفاً للسيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more