"ifade etmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• لا تعني
• لايعني
• لا يعنى
• لا تعنى
• لا يعني
• لم تعني
• لاتعني
• لا يعنون
• تَعْني لا
• يعنيني
• يعنِ
• يخبرك هذا
• لم يعني
• لا يبدو منطقياً
• لا تبدو منطقية

Açıkçası teorin pek bir şey ifade etmiyor Allison. Bunu bir düşün.
صراحة ، نظريتك لا تعني شيء ، أليسون ، فكري في الأمر

Ne kadar oyarsam oyayım bana hiçbir şey ifade etmiyor.
مهما قمتُ بالنقش، فهي لا زالت لا تعني لي شيئًا.

Benim için hiçbir şey ifade etmiyor artık.
لقد اصبحت تلك الاشياء لا تعني لي شيئا الان

Biliyoruz. Bu sadece bizim içindi, bir anlam ifade etmiyor.
نعلم، هذا الإختبار قمنا به لأجلنا .إنه لايعني أيّ شيء

Ailemin yanında kalmaya başladım ki bu pek bir şey ifade etmiyor zira sadece iki sokak ötede oturuyorlardı.
و ذهبت لأقيم فى منزل والدى وذلك لا يعنى أنى إبتعدت كثيرا إنهم يعيشون على بعد شارعيين من منزلنا

Bunlar bana bir şey ifade etmiyor. Bunlar sadece sözler.
هذه الأشياء لا تعنى أى لى شيء إنها مجرد كلمات

Sanki bir çeşit - oyun - oynuyormuşum gibi, ama kurallar benim için birşey ifade etmiyor.
إنه مثل الإنغماس في نوعاً ما من اللعب لكن الوقاحة لا تعني لي أي شئ

Sana ondan bahsetmek zorunda değildim. Benim için hiç bir anlam ifade etmiyor.
لم أكن مضطر لأخبرك عنها إنها لا تعني لي شيئا

Hapiste olmak benim için bir şey ifade etmiyor, neden biliyor musun?
العزلة لا تعني لي شيئًا، هل تعرفين لماذا؟

Samimiydim Kate Bak, bu kadın bana hiçbir şey ifade etmiyor.
كلا أنا جاد , هذه المرأة لا تعني شيئاً لي

Ölmeye hazırlar. Sizin yasalarınız bu insanlar için bir şey ifade etmiyor.
قوانينك الجذابة لا تعني شيئاً لهم قوانيني الجذابة

Hiçbiri bir şey ifade etmiyor. Hepsi önemsiz geliyor.
لا تعني أي شئ علي الإطلاق كلها تبدو تافهة

Ben, Eski Dini yok ettim. Uyarıları benim için artık bir şey ifade etmiyor.
لقد تخطيت الدين القديم تحذيرها لايعني شيئاً لي الآن

Ama sanırım bu zengin mirasımız artık sana bir şey ifade etmiyor.
لكنني أعتقد أن تراثنا الغني لايعني لك شيئاً

Numaralarımdan birkaçını öğrendin. Bir şey ifade etmiyor, değil mi?
تَعلّمَ بعض مِنْ خُدَعِي لا يعنى شيء ، أليس كذلك؟

Nemo'ya, cinayet bile bir şey ifade etmiyor. Bence bu işten keyif alıyor.
القتل لا يعنى شىء بالنسبة لة أعتقد أنة يستمتع بذلك

Yapma. O benim için hiçbir şey ifade etmiyor.
الان , هيا , هذا هراء انها لا تعنى شيئا بالنسبه لى

Bana öyle bakma Helen. Bu, bir şey ifade etmiyor.
لا تنظرو إلي بهذه الطريقة هذا لا يعني أي شيء

Sana da bir şey ifade etmiyor Ben öldüğünü sana söyleyen kadar.
هي لم تعني شيء لك ايضاً حتى اخبرتك بانها ماتت

Aslında kaşarlardan önce kankalar bana duyulduğu gibi bir anlam ifade etmiyor.
وفي الواقع، مثل، من وجد أحبابه نسي أصحابه هي لاتعني ماتبدو عليه.

Bunlar benim için bir şey ifade etmiyor. Hepsini de biliyorum ama bunlar beni mutlu etmeye yetmedi.
لا يعنون شيءَ لقد عَرفتُهم كُلّهم، ولم يجَعلوني سعيد أبداً

Çünkü benim için bir mana ifade etmiyor.
لأن تَعْني لا شيء لي.

Yanlış dükkana geldiniz. Bunların hiçbiri, bana bir şey ifade etmiyor.
لقد قصدت المحل الخطأ، لا شيء من هذا يعنيني

- Üç yıl. - ...ve anlaşılan bu senin için kesinlikle bir şey ifade etmiyor.
-ثلاث سنواتٍ . وعلى ما يبدو، ذلك لمْ يعنِ لكِ شيئاً على الإطلاق.

Kapının menteşelerini az önce sökmüş olması sana hiçbir şey ifade etmiyor mu?
لقد قامت الأن بنزع الباب من مفصلاته ألا يخبرك هذا بشيئ ؟

Bir anlam ifade etmiyor. Asla da etmedi. Aramıza hoş geldin.
لكن لم يعني شيئاً لا يعني أبداً، أهلاً بعودتك

Evet ve ben bunu mahvetmek istemem. Yine de bir anlam ifade etmiyor.
أجل ، لا أريد أن أخرب هذا، و مع ذلك ، مازال هذا لا يبدو منطقياً

Bu birşey ifade etmiyor çünkü inşa edenlerin buraya indikten sonra yapacakları ilk şey arka tarafa hava ve göçükler için ikinci bir şaft...
حسنا , ها هي , إنها لا تبدو منطقية بسبب أن أول شيئ سيفعله البنائين بعد النزول إلى هنا صنع مخرج ثانوي للهواء