"iflasın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإفلاس
        
    • الافلاس
        
    • إفلاس
        
    Bu fedakarlıklarla, Yunanistan iflasın, AB'de çöküşün eşiğinden döndü. TED و مع هذه التضحيات تجنبت اليونان الإفلاس ومنطقة اليورو تجنبت الإنهيار
    8 yıl içince on binlerce insan öldü. Sonuç olarak tek bir karış toprak el değiştirmedi, Irak da iflasın eşiğine geldi. Open Subtitles بعد ثمان سنوات, مات مئات الآف من الناس ولم تتطور البلاد وأصبحت على حافة الإفلاس
    Bu aile ve iflasın arasında duran tek şey o arazideki adamlar. Open Subtitles الشئ الوحيد الذى يفصل هذه العائلة عن الإفلاس هذه المساحات الواسعة فى الحقول الخلفية
    Gerçek defter, fabrikanın yavaşça iflasın eşiğine gelişini gösteriyor,... Catherine tarafından zekice planlanmış. Open Subtitles يظهر السجل الحقيقي أن المصنع يسير ببطء نحو الافلاس
    Şirket bir skandala yakalanır, iflasın eşiğine gelir sonra yeni bir isim altında tekrar yükselir. Open Subtitles شركة وقعت في فضيحة، وملفات إفلاس ثم أعادة الهيكلة بهدوء تحت اسم جديد
    ani bir çöküş içindeydi bu yılın başlarında iflasın eşiğine gelmişlerdi. Open Subtitles وكانت تتجه نحو الإفلاس باكراً لهذا العام.
    Ji Hyun'un arsasını kullanarak iflasın önüne geçebilirsiniz. Open Subtitles بأرض جي هيون يمكنكِ الحصول على قرض يمكنكِ منع الإفلاس
    Ben buraya geldiğimde şehir iflasın eşiğindeydi ve kurtulamayacağımız düşünülüyordu. Open Subtitles عندما أستلمت المدينة كانت على وشك الإفلاس و اعتقد الناس أننا لن نستطيع أن نتعافى
    Muhalafete göre İtalya iflasın eşiğinde, siz ne düşünüyorsunuz? Open Subtitles المعارضون يقولون بأن إيطاليا على حافة الإفلاس بسبب عدم السداد.
    o dünya dostu sayesinde, iflasın eşiğindeyim. Open Subtitles بفضل ذلك الثرثار عشيق الأرض أنا على شفير الإفلاس
    Sadece birimiz iflasın eşiğinde ve o kişi ben değilim. Open Subtitles أحدنا فقط مَن يواجه خطر الإفلاس و هو أنت
    Kaçak içki üretiminden kazandıkları milyonlarla iflasın eşiğindeki firmalara kredi temin etmeye başladılar hem de son derece yüksek faiz oranlarıyla. Open Subtitles باستخدام الملايين الذين حصلوا عليها من التهريب يبدأوا بتقديم القروض للشركات التي على وشك الإفلاس
    Evet ama müşterilerine anaflaktik şok vermek de iflasın anahtarıdır. Open Subtitles أجل، لكن إحداث صدمة تأقية لزبائنك هو مفتاح الإفلاس
    Herkes iflasın eşiğinde olduğumu düşünüyor. Open Subtitles الجميع يظن أني على حافة الإفلاس
    Bir, Kyle günü kurtardı ve biz iflasın eşiğinden döndük. Open Subtitles و لسنا على شفير الإفلاس بعد الآن
    Kabaca söylemek gerekirse Şikago'dan önce şirket iflasın eşiğindeymiş. Open Subtitles لنتحدث بصراحة، قبل "شيكاغو" كانت تلك الشركة على وشك الإفلاس
    Krallık iflasın eşiğinde. Open Subtitles المملكة على شفير الإفلاس.
    Cumhuriyet, savaşın maliyetine bakılırsa iflasın eşiğindedir. Open Subtitles الذي لا نستطيع ان نقدمه ان تكون غير مسئول الجمهورية تقارب على الافلاس لاجل تكلفة هذه الحرب
    Bu ihracattan gelecek para olmadan Gelecek Endüstrileri iflasın eşiğinde. Open Subtitles بدون عائدات تلك الشحنة ستكون "صناعات المستقبل" على حافة الافلاس
    Senin ikinci ellerin Costanza ve Oğlunu iflasın eşiğine getirdi. Open Subtitles بمجهودك الفردي قدت "كوستانزا وابنه" إلى هاوية الافلاس.
    Yani şimdi, üç kişiyi iflasın getirebileceği en kötü felaketten kasten kurtarmakla suçlanıyorsunuz. Open Subtitles لذا الآن أنتِ متهمة بإنقاذ ثلاثة أشخاص عمداً من أسوأ كارثة إفلاس كانت ستحدث.
    Chicago aslında, iflasın eşiğine geldi. Open Subtitles شيكاغو " في الواقع على حافة إفلاس "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more