Ama karnında büyüyen yaratık, bana ve topluluğa bir ihanetti. | Open Subtitles | لكن نَمُو الفضاعةِ في رحمِها كان خيانة لي وللعائلة |
Tamamen haklı. Bu yaptığın tam anlamıyla ihanetti. | Open Subtitles | . إنها محقة تماماً . ما فعلته كان خيانة حقيقية |
O bir bahriyeliydi. Bu büyük bir ihanetti. | Open Subtitles | لقد كان جندي مشاة بحرية تلك كانت خيانة عظمى |
Ve bence bu öyle bir ihanetti ki sen bununla yaşayamazdın. | Open Subtitles | أترين .. أظن أنها فقط كانت خيانة أنك لم تقدري على العيش مع هذا الأمر |
Lancer'a transfer olduğumda bizimkilere tam bir ihanetti. | Open Subtitles | عندما حولت الى لانسر كانت خيانه كبيره لعائلتي |
Grace, güvendiğin ve sevdiğin biri sana ihanet etti bu o kadar kötü bir ihanetti ki onun canını almak zorundaydın. | Open Subtitles | (غرايس)، شخص وثقتِ به وأحببتِه قد خانكِ... خانكِ بشكل سيء للغاية، جعلكِ تضطرّين إلى قتله. |
Eşinizi kendi çocuklarını öldürmekle suçlamak hem ona hem de anısına çok anlamsız bir ihanetti. | Open Subtitles | إلقاء اللوم على زوجتك لقتل أطفالها كانت خيانة بشعة لها ولذكراها |
Kendi öz çocuğunu öldürmek için karınızı suçlamanız ona ve anısına grotesk bir ihanetti. | Open Subtitles | إلقاء اللوم على زوجتك لقتل أطفالها كانت خيانة بشعة لها ولذكراها |
Ailemden tek aldığım şey ihanetti. | Open Subtitles | وكانت الهدية الوحيدة في حياتي حصلت من عائلتي خيانة. |
Düşüncesizceydi, tehlikeliydi, hatta ve hatta bir ihanetti. | Open Subtitles | كان ذلك... كان تهوراً، شيئ خطر, بل حتّى خيانة. |
- Hayır bu dostluğumuza yapılan affedilmez bir ihanetti. | Open Subtitles | .هذه خيانة لا تُغتفرُ لصداقتنا |
Bu da seninki kadar ihanetti. | Open Subtitles | وكانت تلك خيانة مماثلة لما فعلته بي |
Ama rahminde büyüyen iğrenç şey bana ve topluluğa ihanetti! | Open Subtitles | لكن ذلك المقيت الذي كان ينمو ...في رحمها ! كان خيانة لي وللجماعة |
Vatana ihanetti. | Open Subtitles | لقد كانت خيانة. |
Defiance hata değil, ihanetti. | Open Subtitles | ذلك لم يكن خطأً. ذلك خيانة. |
Defiance hata değil, ihanetti. | Open Subtitles | ذلك لم يكن خطأً. ذلك خيانة. |
Bir ihanetti ve adil değildi. | Open Subtitles | كانت خيانة ولم يكن عادلاً |
- Sean ve Claire'in yaptığı şey, ...vatana ihanetti Wes. | Open Subtitles | "كان خيانة يا "ويس |
Bu büyük bir ihanetti. | Open Subtitles | تلك خيانة عظمة |
İhanetti. | Open Subtitles | بل كانت خيانة |
- Bu açıkça vatana ihanetti. | Open Subtitles | - إنها كانت خيانه واضحه . |
Grace, güvendiğin ve sevdiğin biri sana ihanet etti bu o kadar kötü bir ihanetti ki onun canını almak zorundaydın. | Open Subtitles | (غرايس)، شخص وثقتِ به وأحببتِه قد خانكِ... خانكِ بشكل سيء للغاية، جعلكِ تضطرّين إلى قتله. |