Kasabadaki pek çok kişi... ihmal davasında kendilerini temsil etmemi kabul etti. | Open Subtitles | ..العديد من أهل المدينة ..وافقوا على أن أمثلهم في دعوى الإهمال |
Klasik ihmal edilen eş vakası işte. | Open Subtitles | تلك السيدة حالة مثالية من الإهمال هل تسمح ؟ |
Şehrimizde ihmal edilmiş acil ilgimize ihtiyaç duyan bölgeler var. | Open Subtitles | هناك مناطق في مدينتنا تحتاج اهتمامنا الفوري , مناطق إهمال |
Scott ile çok zaman geçirdiğim için Lisa'yı ihmal ettim sanki. | Open Subtitles | أعلم.. لكني أشعر أني أهملت ليزا لقضائي وقتا كثيرا مع سكوت |
Hem moralini boz hem de yarı çıplak sevgilini ihmal et. Bana iki saniye ver. | Open Subtitles | عندك إنهيار عصبي ، تتجاهل صديقتك النصف عارية ِ اعطني ثانيتين |
Ee? Bütün o çilek tohumları dişime yapıştı. Ve sen de diş etlerini ihmal etmemelisin, değil mi? | Open Subtitles | لدي فراوله عالقه و لا يجب علي المرء اهمال اسنانة |
İhmal. Belli ki Leo için hayatımdaki her şeyi beklemeye alıyorum. | Open Subtitles | الإهمال ، يبدوا أنني وضعتُ كل شيء في الإنتظار حتى عودة ليو |
Söylediğiniz gibi bir ihmal görmedim. | Open Subtitles | لم أرى شيئاً من الإهمال الذي تتكلمين عنه |
Her ne kadar ihmal nedeniyle karşı dava açsak kazanacağımızı bilsem de... 10 yıllık emekli maaşlarını ödemeyi kabul ediyoruz. | Open Subtitles | على الرغم من أن اعتقادي هو أننا سنربح القضية المرفوعة ضد موكليكم بسبب الإهمال |
Bu iğrenç bir ihmal ve bir dava açmaya hazırım. | Open Subtitles | هذا إهمال جسيم وأنا على إستعداد تام لرفع دعوى قضائيه |
Yarımekansal ihmal olarak bilinen P.S.in durumu beynin bilgiyi işleme ve bizim bu bilgiyi işleme deneyimimiz arasındaki önemli bir ayrımı açıklar. | TED | إنّ حالة بي.إس، تدعى إهمال حيزي نصفي، والتي تكشف عن فارق هام بين معالجة الدماغ للمعلومات وخبرتنا في هذه المعالجة. |
Ve Carlotta Adams'a 10,000 sterlin önerdiğinizi söylemeyi ihmal ettiniz. | Open Subtitles | وانت قد أهملت ذكر ال 10,000 جنيه التى عرضتها على شارلوتا ادامز |
Maris'in davetiyemi yollamayı ihmal ettiğini varsayarak evsizler için düzenledikleri dansa gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لتو إلى الحفل الراقص من أجل المشريدن مفترضاً ببساطه أن ماريس أهملت إرسال دعوة لي |
Frank, insanlar çocuklarının dişlerini ne kadar ihmal ediyorlar, şaşarsın. | Open Subtitles | "فرانك",ستدهش كيف أن الناس تتجاهل أسنان أطفالهم. "بيسي". |
Ve sen de diş etlerini ihmal etmemelisin, değil mi? Özür dilerim, lütfen devam et. | Open Subtitles | لدي فراوله عالقه و لا يجب علي المرء اهمال اسنانة |
Bu evde olmak, o yıllar boyunca ihmal edilmesinin tersine sürebilir. Evet. | Open Subtitles | يبدو في هذا المنزل قد عكس الامر كل تلك السنوات من الاهمال |
Istırabını gizlemek için anti depresan haplar yutan türden bir kimseysen ve kocalarına sırtını dönen ve çocuklarını ihmal eden insanlardan isen, Hayattaki bütün muhtemel avantajlara sahip olmasına rağmen terakki etmeyi arzu etmeyen biriysen, ölüm bir sürpriz parti değildir. | Open Subtitles | .. و تولى ظهرها لزوجها ,و تهمل أولادها بالرغم من وجود فرص فى الحياة و لكن تختار ألا تستغل أي منهم |
Normalde asla yapmayacağımız şeyleri yaparız, yemin ettiğimiz görevimizi ihmal etmek, düşmanlarımız olan insanlarla kendimizi aynı kefeye koymak gibi. | Open Subtitles | نفعل اشياء لم نكن نفعلها أبدا مثل، اه، تجاهل واجبتنا الدستوريه أو ننحاز مع الناس الذين اعتادوا أن يكون أعدائنا |
- Siz benden fazla hissediyor olmalısınız. İşinizi ihmal ettiniz. | Open Subtitles | ينبغي أن تشعر به أكثر مني فأنت تجاهلت عملك فترة بعد الظهر |
Asla yalnız olmayacak ya da ihmal edilmeyecek, sana söz veriyorum. | Open Subtitles | لن يكون بمفرده أبداً و على الإطلاق, أو يهمل, أعدك بذلك |
Bütün bunları yapmaya o kadar odaklanmıştım ki arkadaşlarımı ve ailemi ihmal ediyordum. | TED | لقد كنت اهتم كثيراً بكل تلك الامور لدرجة انني كنت اهمل اصدقائي وافراد عائلتي |
Victor'un düzene olan merakını kullanmayı ihmal ederek bir hata yaptığımı fark ettim. | Open Subtitles | ينبغي أن لا أهمل ميله الطبيعي إلى التنظيم |
Bir daha ihmal edilmiş hissettiğin zaman... beni boynuzlamayacağını nereden bileyim? | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف أنه في المرة القادمة لن تشعر بانك مهمل او لن تقوم بالابتعاد عني ؟ |
Bence bunun cevabı evet, çünkü insan nesillerini etkileyen sorunlar genellikle büyük ölçüde ihmal ediliyor. | TED | وأعتقد أن الإجابة هي نعم، وذلك لأن المشاكل التي تؤثر على الأجيال المقبلة تكون عادةً مهملة للغاية. |
Herhalde delinin teki, ama kontrol etmezsem ihmal etmiş olurdum. | Open Subtitles | ربما يكون مجنوناً آخر ،لكني سأكون مهملاً إن لم أتأكد |