Evet, ihtimalleri dünyada en çok kullanılan renge indirmeye başardın. | Open Subtitles | أجل، لقد قلصت الإحتمالات إلى اللون الأكثر شعبية في العالم. |
Bu soru, karşılaştığım her şeye rağmen, hayatımı değiştirdi ve bütün ihtimalleri düşünmemi sağladı. | TED | هذا السؤال فى مواجهة كل التحديات التي تواجهني في حياتي غير حياتى بالكامل وجعلنى أفكر فى كل الإحتمالات |
Bunun sebebi, insanların ihtimalleri böyle hesaplamamaları. | TED | السبب هو، ليس هكذا يحسب الناس الإحتمالات. |
Belli bir sahnedeki tüm ihtimalleri düşünmem ve olabilecek her şeyi hayal etmem lazım. | TED | يجب عليّ أن أفكر بكل الاحتمالات المُعطاة في المشهد ومُحاولة تخيل كل ما يمكن حدوثه. |
Hatta öğle yemeğimde bazı ihtimalleri çizdim bile. | Open Subtitles | أنا حتى حلقت بعض الاحتمالات خلال ساعتي تناول طعام الغداء. |
İnsanların ihtimalleri tahmin etme şeklini anlamak öncelikle biraz domuzlar hakkında konuşmamızı gerektiriyor. | TED | الطريقة التي يحسب بها الناس الإحتمالات تتطلب منا الحديث قليلاً عن الخنازير. |
- Ben de bütün ihtimalleri araştırırım. | Open Subtitles | وأنا سوف أبحث عن كل الإحتمالات بما فيها الأشباح |
Buz dağı gibi, ihtimalleri hesaplıyor ve riske girmiyor. | Open Subtitles | الرجل لوح من الثلج. يحسب جميع الإحتمالات. لا يغض طرفه أبدا. |
Özel kuvvetlerden gelen ziyaretçimizin, tüm ihtimalleri tam anlamıyla elden geçirdiğiz konusunda bizimle hemfikir olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكداً من أن ضيف عملياتنا الخاصة موافقاً أننا غطينا جميع الإحتمالات الذهاب والإياب بكعوب عالية |
Geçenlerde Vegas bahisçimden ihtimalleri sordum o da bana bölge yarışmasında siz eziklerin 40-1 verdiğini söyledi. | Open Subtitles | حسنا , راجعت مؤخرا الإحتمالات مع وكيل المراهنات و الذي أخبرني بأن نسبتكم هي 1 من 40 في المحليات |
Ama bütün ihtimalleri hesaba katmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكننا يجب أن نضع كل الإحتمالات فى الحسبان |
Ama bütün ihtimalleri hesaba katmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكننا يجب أن نضع كل الإحتمالات فى الحسبان |
Stanford'a gidersen... İhtimalleri zorlarız. | Open Subtitles | اذهبي لجامعة ستانفورد سنتغلب على جميع الإحتمالات |
Çok düşük bir ihtimaldi ama düşük ihtimalleri şeyler de bazen olabilir bu sefer de maalesef oldu. | Open Subtitles | السقوط؟ ذلك كان الاحتمال الاقل حتى الاحتمالات المنخفضه، تحدث احياناً |
Böyle bir şey gerçekleşebiliyorsa belki diğer ihtimalleri de yenebilirim demektir. | Open Subtitles | وإن حصل شيء كهذا اذن ربما بإمكاني التغلب على الاحتمالات الأخرى أيضاً |
İhtimalleri eşitleyecek bir şey üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نخطط للأمر حتى لو غيرنا الاحتمالات قليلاً |
İhtimalleri düşün. | Open Subtitles | بخصوص الاحتمالات أتعتقدين أنه يمكنكِ قهر |
Soruşturmanın başında tüm ihtimalleri değerlendiririz. | Open Subtitles | نبقي كل الاحتمالات مفتوحة في بداية التحقيق. |
Sihir, dünya ve teknolojiyi bir araya getirme ihtimalleri gerçekten çok fazla. | TED | في احتمالات الربط معا للموسيقى والأرض والتقنية، هناك احتمالات متعددة. |
Tüm ihtimalleri keşfetmek için yeni bir metoda ihtiyaç duyan biri için ordalar. | TED | يحتاج المرء لطريقة جديدة لاستكشاف جميع الإمكانيات الموجودة. |
Bu ihtimalleri beğendim. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، أَحْبُّ تلك الإحتمالاتِ. |
Böyle bir koalisyonu sürdürme ihtimalleri nedir ki? | Open Subtitles | ما هي حظوظهم أن يعقدوا تحالفا كهذا سويًا؟ |
- Biz o ihtimalleri çürütebiliriz. - O ihtimallerin canı cehenneme. | Open Subtitles | بستطاعتنا ان نهزم الخلافات - .الخلافات - |