Onlara bir ev bulabildiğimiz için şanslıydık ama biraz tadilata ihtiyacı vardı. | TED | كنا محظوظين جدا أن وجدنا لهم بيتًا لكنه احتاج القليل من العمل |
Pi ülkesi elbette en huzurlu yer değildi ve bu yüzden krallığın sayılarının, silahşörlere ihtiyacı vardı. | TED | أرض باي لم تكن بالضرورة المكان الأكثر سلمية، ولهذا السبب احتاجت أرقام المملكة للفرسان. |
Ama Lang'ın daha fazla bozukluğa ihtiyacı vardı. Garsonların birinden istedi. | Open Subtitles | ولكن لانج يحتاج الى الكثير من التغيير هو طلب احد الجارسونات |
Ama olay ilk hamleyi yapmaya gelince yardıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | ،لكن عندما جاء الأمر للبدء بالخطوة الأولى كان بحاجة للمساعدة |
Hayaletin kendini kopyalayıp bir bütün olabilmesi için Kriptonlu birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | الشبح إحتاج لجسد كريبتوني من أجل التكرار لكي يصبح كاملاً مرة أخرى |
Onun bu kadar uyumasına izin vermemeliydim, ama ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | كان يجب أن لا أتركها تنام كل هذه المدة ولكنها كانت بحاجة لذلك |
Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط |
Bir oğla ihtiyacı vardı ve senin yaptığın onu hayal kırıklığına uğratmaktan ibaretti. | Open Subtitles | احتاج الى ابن ، وكل ما فعلتهُ انت التسبّب بمزيد من الاحباط له |
Bu nedenle onun da ürün satmak, fiyat biçmek ve online reklamla ilgili ciddi bir eğitim almaya ihtiyacı vardı. | TED | لذا احتاج للالتحاق بمجموعة من الدورات التدريبية ليتعلم كيفية اختيار المنتجات وتسعيرها وكيفية عرضها عبر الإنترنت. |
Çünkü yardıma ihtiyacı vardı, tıpkı bu kadının olduğu gibi. | Open Subtitles | لأنه احتاج ذلك تماماً كما تحتاج تلك السيدة هذا |
O gün yardıma ihtiyacı vardı ve mahkemeye geldi. | TED | في ذلك اليوم احتاجت للمساعدة، فجاءت إلى المحكمة. |
Biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Larry hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | هي فقط احتاجت الذهاب الى الخارج لغرض الحصول على الهواء البارد قليلا |
Thomas Edison'un ampul yapmak için sadece tek bir yola ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | توماس إديسون كان يحتاج إلى طريقة واحدة لينجح في صنع ريشة الضوء |
Ve planının işlemesi için elinde oynatabileceği ve kontrol edebileceği birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | ولكي ينفذ خطته ، كان يحتاج شخصا ما شخص يستطيع التحكم فيه واستغلاله |
Bizim artık ona ihtiyacımız yoktu ama onun bize ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لم نكن نحن بحاجة إليه، لكنه هو من كان بحاجة إلينا |
Beyaz Saray'ın paraya ihtiyacı vardı. Çok ama çok paraya. | Open Subtitles | .لذا، البيت الأبيض كان بحاجة للمال .الكثير جداً من المال |
Bu yüzden belki de biraz gaza gelmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | التي لربّما لمْ يستطع دفعها، لذا لربّما إحتاج لبعض التحفيز. |
Çünkü şirkette işleri yürütecek birine ihtiyacı vardı. Kuklası olacak birine. | Open Subtitles | لأنّه إحتاج شخصاً ذو سلطة في الشركة، شخص يضعه في جيبه. |
Evet, size söylüyorum Microcon buna ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | العام الماضي من قبل ريتشماند نعم مايكروكون كانت بحاجة الى حقنة في الذراع |
Balkan Cephesinde tutunmak için Almanya'nın Bulgaristana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إحتاجت ألمانيا بلغاريا للإحتفاظ بجبهة البلقان |
Emma'nın daha iyi bir hayata ihtiyacı vardı ve bunun, onun fırsatı olduğunu biliyordum. | TED | إيما كانت تحتاج حياة أفضل، و كنت أعلم أن هذه هي فرصتها. |
Michael'a nişanlısının zeka özürlü olabileceği gösterilmişti ama onun kanıta ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | مايكل كَانَ عِنْدَهُ فقط شُوّفَ بأنّ خطيبتَه قَدْ تُتحدّى عقلياً، لَكنَّه إحتاجَ برهاناً. |
Burada kumar operasyonu başlatmıştı ve bir paravana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | كان قد بدأ عملية المقامره واحتاج لشخص ما لكى يكون واجهه له |
Evet, yalan söyledim, yanlıştı ama kocamın yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | ،اجل ، انا كذبت ، وهذه خطيئه لكن زوجي بحاجةٍ للمساعده |
Taşınmak için yardıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد إحتاجتْ للكثير مِنْ المساعدةِ للانتقال. |
Savaştan sonraki şartlar zordu. Ailemin yemeğe ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | الأوقات تكون عصيبة بعد الحروب، عائلتي أحتاجت الطعام. |
Ona ihtiyacı vardı ve bu riske değerdi. | Open Subtitles | انه يحتاجه و هو يستحق المخاطرة |
Bana öyle çok ihtiyacı vardı ki, bazen ona verecek hiçbir şeyim yokmuş gibi hissettim. | Open Subtitles | كانت تحتاجني بشدة، وأحياناً أشعر أنه ليس لدي ما أمنحها إياه |