Bu da 5.000$'a ve yeni fikirlere ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | و هذا يعني أننا بحاجة 5000 دولار بالاضافة إلى حاجتنا لخطة |
Neden yottabyte dolusu verilere ihtiyacımız olduğu konusunda bilgi vereyim. | Open Subtitles | إليك ببعض المعلومات عن سبب حاجتنا لـ يوتابايت من المعلومات. |
Kardeşimiz olan yabancı ihtiyacımız olduğu anda bize yardım etti ve farklılık yarattı. | Open Subtitles | الغريب الذي أصبح أخاَ ساندنا في وقت حاجتنا و أحدث فرقاَ |
Sağlık uzmanları daha iyi teşhisi geliştirmeye, antibiyotiklerde daha hızlı davranmayı ve daha etkili aşılara ihtiyacımız olduğu konusunda hemfikir. | TED | خبراء الرعاية الصحية اتّفَقوا على أننا بحاجة إلى تشخيصات أفضل، ومضادات حيوية أسرع، وعقاقير ولقاحات أكثر فاعلية. |
ABD'de örneğin, bu, 2020 yılında 25,000 önleyici yaklaşıma ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. | TED | في الولايات المتحدة على سبيل المثال هذا يعني بأننا بحاجة إلى 25000 باحث بحلول عام 2020 |
Alanında en iyisine ihtiyacımız olduğu için 5 hafta önce parlak önerilerle onu buraya gönderenin siz olduğunu hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | هل ليّ أن أذكركِ منذ ،خمسة أسابيع فقط إنّكِ أرسلتيها إلى هنا مع توصيات .كبيرة لأننا كنا بحاجة للأفضل |
Onlara en çok ihtiyacımız olduğu zamanda ortaya çıkmaları beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | ما يزعجني أنهم ظهروا فى الوقت الذى بلغت حاجتنا إليهم ذروتها |
Ama mecbur olmadığı hâlde bana güvendi ve bizim ona ihtiyacımız olduğu kadar onun da bize ihtiyacı olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | . ولكنها وثقت بي , عندما لم تكن مضطرة لهذا . و انتابني الشعور , بأنها بحاجة الينا . بقدر حاجتنا لها |
Yemeğe ihtiyacımız olduğu kadar okula da ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لمدارس بقدر حاجتنا للطعام، أرجوك |
Meclis üzerindeki etkiniz, en çok ihtiyacımız olduğu anda dayanışma sağlayabilir. | Open Subtitles | نفوذك على المجلس سيحقّق الوحدة في أمسّ حاجتنا إليها. |
En çok ihtiyacımız olduğu zamanda mı? | Open Subtitles | فى وقتنا متى تكون حاجتنا كبيره؟ |
Yurttaşlık yasasına göre sizi ihtiyacımız olduğu sürece alıkoyabiliriz. | Open Subtitles | بموجب قانون مكافحة الإرهاب يمكننا اعتقالك طالما أننا بحاجة إلى ذلك |
Sana ve soysuzlar grubuna ihtiyacımız olduğu için şükret şimdilik. | Open Subtitles | كن شاكرًا أننا بحاجة لكَ ولجماعتك الضالة. للآن. |
Daha fazla hakime, mahkeme salonuna ve hapishaneye ihtiyacımız olduğu gün gibi ortada. | Open Subtitles | أصبح من الجليّ أننا بحاجة إلى المزيد من القضاة و قاعات المحاكم و السجون |
Fark ettiğim şey ise şimdi burada maneviyata ihtiyacımız olduğu. | Open Subtitles | ... ما أعرفه هو أننا بحاجة لحضور روحي هنا الآن |
- Seni adama ihtiyacımız olduğu için işe almadık ki. | Open Subtitles | لما أوظفك لأننا كنا بحاجة للمساعده |