Belki artık başka ilaca ve de sana ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | .. ربما لن أحتاج لجرعة في المستقبل إطلاقا وأنت كذلك |
Ona çıplak ellerimle boynunu kırabilecek kadar yaklaştıktan sonra sihre ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | لن أحتاج للسحر طالما أستطيع الاقتراب منها كفايةً لأدقّ عنقها بيديّ المجرّدتَين |
Siz ikiniz çevremdeyken, evlilik danışmanına ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | بوجودكما الإثنان, لن أحتاج إلى مستشار زواج |
Doğru. Artık ona ihtiyacım olmayacak çünkü burada elimi yüzümü yıkadım. | Open Subtitles | هذا صحيح، لن أحتاجه لأنه لم يعد لدي ما أفعله هنا |
Oh, şey, şu... sektör geçiş kartlarından birine ihtiyacım olmayacak mı? | Open Subtitles | لن أحتاج لشيء آخر .. كتصريحات المرور مثلاً؟ |
- Paran sende kalsın. İhtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | يمكنك الأحتفاظ بالمال أنا لن أحتاج إلى مكافأه |
Sanırım güzel bir yanı çalar saate ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | حسناً على ما أظن سيكون الجانب الأعلى لن أحتاج إلى ساعة منبه |
"Mala vuracağım. " "Bir daha pornoya ihtiyacım olmayacak. " diye düşünüyordu. | Open Subtitles | فكر في نفسه بأنه في حال حظيت بالمضاجعة فسوف لن أحتاج إلى الأشياء الإباحية مرة أخرى |
Birkaç dakika sonra ölmüş olacaklar ve bir Şeytan Kurt'u öldürmek için bile Ay tutulmasına ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | سيموتون خلال بضع دقائق وحينها لن أحتاج إلى خسوف قمرى حتى أقتل الذئب الشيطان |
Birkaç dakika sonra ölmüş olacaklar ve bir Şeytan Kurt'u öldürmek için bile Ay tutulmasına ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | سيموتون خلال بضع دقائق وحينها لن أحتاج إلى خسوف قمرى، حتى أقتل الذئب الشيطان |
Fareler kolumu yerken cekete ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | لن أحتاج إلى سترة عندما يأكل الفأر زراعي |
Minnettarım ama artık paranıza ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | إنني ممتن , لكنني لن أحتاج مالك بعد الآن. |
Dinle, Eamonn, Ben yokken boşluğu doldurduğun için teşekkür ederim, ama artık sana ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | اسمعني إيمون , أقدر سدك للفراغ عندما كنت غائبا لكني لن أحتاج إليك بعد الان |
İstemiyorum, gerçek ise artık senin asistlanlığına ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | لا أريد , وفي الحقيقة , أنا لن أحتاج لمساعدتك بعد الآن |
Görünen o ki itirafa ihtiyacım olmayacak bile. | Open Subtitles | يبدو أنني لن أحتاج لذلك الإعتراف في النهاية. |
Verdiğim depozit sizde kalabilir. NasıI olsa ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | تستطيعين الإحتفاظ بمبلغ التأمين، لن أحتاجه على أي حال |
Verdiğim depozit sizde kalabilir. NasıI olsa ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | ،تستطيعين الإحتفاظ بمبلغ التأمين لن أحتاجه على أى حال |
Verdiğim depozit sizde kalabilir. Nasıl olsa ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | ،تستطيعين الإحتفاظ بمبلغ التأمين لن أحتاجه على أى حال |
Alas, bugün o mükemmel öğle yemeklerine ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | اخيرا ، سوف لن احتاج الي واحده من وجباتك الشهيه اليوم. |
Teşekkürler, ama o taksiye ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | شكراً لكم، لَكنِّي لَنْ أَحتاجَ تلك الضريبةِ |
Elbiseye ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | أنا لن أكون بحاجة الفستان |
Bu işte ustalaşıyorum. Çok yakında sana ihtiyacım olmayacak hiç. | Open Subtitles | إني أتحسن في هذا، قريباً جداً لن أحتاجك بالمرة |
İhtiyacım olmayacak gizli branşımı hariç tutarsak kesinlikle oyuncu olacağım. | Open Subtitles | ماعدا الخطة البديلة السرية والتي لن أحتاجها لأننا سوف أنجح |