Arkasındaki küçük depo kendisinin, ve bir Nijeryalının asgari ücretinin iki katını kazanıyor. | TED | هذا هو مستودعه المتواضع خلفه وهو يربح ضعف الحد الأدنى للأجور في نيجيريا |
Size ne ödüyorsa iki katını öderim. cevabınız nedir, ha? | Open Subtitles | سوف أدفع لكم ضعف ما يدفعه لكم ما قولكم ؟ |
Son aldığımız arazi yılda en az iki katını vermek zorunda. | Open Subtitles | يجب أن تنتج ضعف المنطقة الأخيرة التي خرجنا منها |
Başlangıç noktası 6 saat. İki katını ödersen 3 saate düşer. | Open Subtitles | ست ساعات هي نقطة البداية أدفع له الضعف وأخرج في ثلاثة |
Biraz ısınmamıza izin ver, ve fazla yemek varsa ederinin iki katını veririz! | Open Subtitles | .... دعنا ندفئ انفسنا ونتزود بالطعام وسندفع لك ضعف التكلفه نظرا للمأزق ... |
Senin yapabileceğini iki katını yapabilirim, bu yüzden kötü bir başlangıç olmasın. | Open Subtitles | أنا أكسب ضعف ما تكسبه وذلك لسبب وجيه لذا لا تبدأ هذه الحثالة معي |
Size ücretin iki katını teklif ediyoruz. Eğer onlardan birini canlı yakalarsanız. | Open Subtitles | سندفع لك ضعف الثمن اذا تمكنت من القبض على احد هذه المخلوقات حيا. |
Basit. Sattığım insanlara iki katını önerdim. | Open Subtitles | سهلة ، لقد عرضت عليهم ان ابيعه لهم ضعف ما عرضته عليهم. |
Kutsal günlerinde, aldığından iki katını ver. | Open Subtitles | أعطى ضعف ما تأخذ ،في أكثر أيامنا تقديساً |
Bana doğruyu söylemen için iki katını vermeye hazırım. | Open Subtitles | لأني مستعدة أن أدفع لك ضعف ما دفعة لك لتقل لي الحقيقة |
Bedelin iki katını ödeyin ve Hıristiyan kurtulsun. | Open Subtitles | ليدفع ضعف ماعليه من دين ولينصرف المسيحي لحال سبيله |
Ve eğer otomobil ve benzeri dayanıklı malları da dahil edecek olursanız bu sayı rahatlıkla iki katını aşacaktır. | TED | وإذا قمت برمي نفايات معمرة أخرى مثل السيارات وغيرها سيزيد هذا الرقم إلى أكثر من الضعف |
Yani bazı tür kazalarda sigortanın iki katını öderler. | Open Subtitles | يقصد بها أنهم يدفعون الضعف و هذا الشئ نادر الحدوث |
Anlaşılan Bay Khasinau istediğimiz fiyatın iki katını vermeye hazırmış. Elmasla. | Open Subtitles | السيد كازانو سيدفع الضعف أو سيدفع بالماس |
Dinle. Ben... çok zengin bir adamım. Ve sana ne ödüyor olurlarsa olsunlar iki katını veririm. | Open Subtitles | اسمع أنا رجل ثري جداً ومهما دفعوا لكَ سأضاعفه |
Bazen her şeyin iki katını yapmak istiyorum ailemin doğurmadığı çocukları olarak. | Open Subtitles | جزء مني يريد مضاعفة جهده والتعويض عن الأشقاء الذين لم ينجبهم أبواي |
Hadi. Sana iki katını geri vereceğim. | Open Subtitles | بالتأكيد تظنينها فكرة سديدة , هيّا سأعيد المبلغ إليكِ مضاعفاً |
Beni kandırmak istiyorsunuz. Bunun iki katını alabilirim. | Open Subtitles | أعرف انك كذاب سأذهب على الركن و احصل ضعفه |
Makyajım bitmeden beni oraya götür ve bende sana taksimetrede yazanın iki katını ödeyeyim. | Open Subtitles | أوصلني الى هناك قبل أن أنتهي من وضع المكياج و سوف أضاعف الأجرة |
- Size ne ödüyorsa iki katını veririm. | Open Subtitles | مهما كان ما تدفعه لك فسوف اضاعف اى شئ تطلبه |
Bu çılgın kadın size ne kadar veriyor bilmiyorum ama ben iki katını veririm. | Open Subtitles | هاى, ياشباب, لا أعرف كم دفعت لكم المرأة المجنونة لكنى سوف أضاعفه لكم |
Onlara ulaşabilmek için sana iki katını ödeyeceğim. | Open Subtitles | سأضاعف أجرتُك لو ساعدتي في إيجادها. بدون طرح أسئلة. |
Bana 50,000 borcu vardı ve iki katını ödeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخذ مني 50 ألف روبية قرضاً وقال لي انه سيعطيني مال مضاعف |
Buradan gidebilmek için bu mesafenin iki katını yürürdüm. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ سَأَمْشي مرّتين ذلك بعيداً للهروب من ذلك الشيء. |
Onun sunduğu kanunlar yüzünden buradakiler yatmaları gereken sürenin iki katını yatıyorlar. | Open Subtitles | تشريعهُ هوَ السبب الرئيسي لإمضاء مُعظَم الرجال هُنا ضِعف المُدة |
Ona katlanmam için iki katını ödemeleri gerek. | Open Subtitles | يجب أن يدفعوا لي ضعفي ذلك لتحمّلها. |
Ne alıyorsan iki katını verebiliriz. | Open Subtitles | وأنا أضمن لك أن نضاعف الثمن الذي ستحصل عليه |