Bu yüzden işte bu yüzden... ikiniz için çok mutluyum. | Open Subtitles | ولهذا فأنا مسرور جداً.. أنا مسرور جداً لكليكما. |
Burada olmak ikiniz için de daha güvenli. | Open Subtitles | صدقني إن سيكون أكثر أماناً لكليكما بوجودك هنا |
Her neyse, ikiniz için taze portakal suyu, o nerede? | Open Subtitles | على أية حال، عصير برتقال لكما انتما الاثنان اين هو؟ |
Bu büyük şemsiyenin altında ikiniz için de yer olduğuna eminim. | Open Subtitles | انا متاكدة بانه يوجد مكان كافي تحت مظلتك الكبيرة , لكما |
Ve eğer bağlanamıyorsan, ikiniz için de en iyisi ayrılmanız. | Open Subtitles | واذا لم تقدر على الارتباط فان من الافضل لكلاكما الانفصال |
Onun için önemli ikiniz için de önemli gelecekleriniz için önemli, tamam mı? | Open Subtitles | إنه مهم لها، وهو مهم لأجلكما معاً من أجل مستقبلكما، إتفقنا؟ |
Ama bahse girerim içinden de olsa ikiniz için de her şeyin en iyisini diliyordur. | Open Subtitles | و لكنى أراهن بشدة أنه يتمنى الأفضل لكليكما |
İkiniz için de çok zor seçimler yapmışsın. Bazen hayatındaki en önemli anlar, sana hiçbir seçenek bırakmadan gerçekleşiverirler. | Open Subtitles | قمت بإتخاذ قرار صعب لكليكما في بعض الأحيان أهم اللحظات التي تحدث في حياتك |
Bu ikiniz için bile fazla. | Open Subtitles | وهذا كثير للإهتمام به حتى بالنسبة لكليكما. |
Yapabilirim. İkiniz için de çalışabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل ذلك أستطيع أن أعمل لكليكما |
Arkadaşlara yardım etmekten bahsetmişken ikiniz için bir tavsiyem var. | Open Subtitles | بالحديث عن مساعدة الاصدقاء نصيحة لكليكما |
Çünkü söz veriyorum, bu ikiniz için de iyi bitmeyecek. | Open Subtitles | لأنني أستطيع أن أعدك ان هذا لن ينتهي بخير لكما |
Onun orada olmasının ikiniz için de ne kadar iyi olacağını bilsin. | Open Subtitles | لأجعلها تعرف كم سيكون ذلك لطيفاً بالنسبة لكما أنْ تكون متواجدة هُناك. |
Hayır, hayır, siz ikiniz için özel bir şeyler ayarlattım. | Open Subtitles | لا، لا، لدي شيء خاص أعددته لكما أنتما الاثنين |
Dinleyin, bunun olması için her ikiniz için de dua ettim. | Open Subtitles | أسمعا ، لقد صليت لكي يحدث هذا الشيء لكما |
Sipariş verirken, ne istediğini öğren, sonra ikiniz için de sipariş ver. | Open Subtitles | عندما تطلبونَ الطعام , إكتشف مالذي تريده. ثمّ أطلب لكلاكما. |
Ve er geç, Mulder da ikiniz için de bunun en iyisi olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | وكلّما تسرّعك ومولدر يجيء إلى إعترف ذلك، المراهن لكلاكما. |
O yüzden eğer onunla görüşürsen sonu ikiniz için de iyi olmaz. | Open Subtitles | ولو رأيتيه سينتهي الامر بطريقة سيئة لكلاكما |
Eskiden ikiniz için iyi adamı oynayıp çenemi kapalı tutuyordum. | Open Subtitles | لقد لعبت دور الشخص اللطيف وابقيت فمي مغلق لأجلكما |
Burada, ikiniz için hayatımı tehlikeye attığıma göre arada bir gönderme yapma hakkına sahip olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | وها أنا أخاطر الآن بحياتي لأجلكما ربما يعرضني ذلك لبعض التلميحات أحيانًا |
Kurallar ikiniz için de geçerliydi. Bu, anlaşmaya uymaz. Güle güle. | Open Subtitles | القوانين تنطبق على كليكما اخشى ان يكون هذا عدم امتثال |
Öyleyse, ikiniz için yemek yapabilirim. Ne pişirirsem kalanlarını da çocuklar için dondurursun. | Open Subtitles | لأنى سأطبخ من أجلكما وما سيتبقى جمديه للأطفال |
İkiniz için canımı seve seve verirdim. | Open Subtitles | اود بكل سرور الموت من اجلكما |
Eminim kardeşin bu işi ikiniz için halleder. | Open Subtitles | متأكد من أختك حصلت التي غطت لكلا منكم. |