Yanılıyor olabilirim ama maalesef o ikisi arasında kötü bir şeyler olmuş. | Open Subtitles | قد أكون مخطئة، لكنني أظن أن الأمور لا تسير بشكل جيد بينهما. |
Bizi burada denizle... ikisi arasında kıstırmak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأملون أن يوقعوا بنا في شرك بينهما هنا إنهم يأملون أن يوقعوا بنا في شرك بينهما هنا قبالة البحر |
Ben de bu ikisi arasında bir arabulucuyum. Açık ki, Beaumont'un vizyonunu paylaşmıyorsunuz. | Open Subtitles | اقوم بالتنسيق بينهما ايضا لا تشاطر بومنت رؤيته |
Seyircinin ağlaması mı yoksa gülmesi mi gerektiği çoğu zaman belirsizdir veya Becket'e göre ikisi arasında fark yoktur. | TED | في كثير من اﻷحيان يصعب على الجمهور معرفة إن كان عليهم الضحك أو البكاء أو إن كان بيكيت يرى أي فرقٍ بين الإثنين. |
- Eğer bu hatalar olmasaydı, yani kasıtlı anormallikler, ...o zaman ikisi arasında bir kod sapması olabilir. | Open Subtitles | إن كانت هذه ليست أخطاءً، بل شواذ متعمدة، فالإختلاف بين الإثنين سيكون رمزه. |
Bir kitap tasarımcısı içeriğe form kazandırır, ama ayrıca ikisi arasında çok dikkatli bir denge kurar. | TED | يعطي مصمم الكتب شكلا للمحتوى، ولكنه أيضا يدير توازنا دقيقا بين الاثنين. |
İkisi arasında bir fark var, değil mi? | Open Subtitles | و أنه هُناك على الأرجح إختلاف بينهما. هل يوجد؟ |
Her iki kapı da tamamlandığı zaman gemiler bu ikisi arasında geçebilecek. | Open Subtitles | ما أن تنتهى البوابتان حتى تتمكن السفن من العبور فورا بينهما |
-Bırakın halletsinler. -Bu ikisi arasında. | Open Subtitles | دعهم وشأنهم فهذا فيما بينهما هما الاثنين |
İkisi arasında bir şeylerin yanlış olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أن هناك شيء غامض بينهما أنت تعرف ذلك |
İkisi arasında kimsenin bağlantı kuramayacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | لقد اعتقدا ان لا أحد يستطيع الربط بينهما |
Bu ikisi arasında tasvir ettiğiniz gibi bir ilişki göremiyorum ancak konuyu ilham verici bir biçimde izah ettiğiniz için müteşekkirim. | Open Subtitles | لا أشعر بالعلاقه بينهما كما تصوريها لنا و لكني شاكر و مقدر لك تنشيط الموضوع بشكل مثير |
Yani sen bana ikisi arasında bir şeyler olabileceği konusunda paranoyakça davrandığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تخبريني بأنني مذعورة زيادة على اللزوم لأنني أفكر بأن الموضوع قد حصل بينهما ؟ |
Kimse ikisi arasında ne geçtiğini bilmiyor. Ve kaydı da yok zaten. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ما جرى من تبادل بينهما وليس هناك اي سجل لهم |
Uyanmak ya da yarı-insan, yarı-Yoma olmak, bu ikisi arasında aslında hiçbir fark yok. | Open Subtitles | نصف "يوما ليس هنالك إختلاف كبير بين الإثنين |
İyi de bu ikisi arasında hiç bir benzerlik emaresi yok. | Open Subtitles | لكن ليس هناك أي اثر للتشابه بين الإثنين |
İkisi arasında bağlantı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا توجد علاقة بين الإثنين |
Aşk geldiğimiz ve varacağimız yer ve ikisi arasında yaşadıklarımızdır. | Open Subtitles | الحب هو من حيث آتينا وحيث نحن ذاهبون وهو ما نعيشه بين الاثنين |
Ama öncelikle, ofiste şu ikisi arasında ufak bir tartışma oldu. | Open Subtitles | لكن أولًا كان هناك نقاش بسيط في المكتب بين الاثنين |
ikisi arasında yapmış olduğunuz beden ve bağlantıları. | Open Subtitles | الجسد والعلاقة التي أجريتيها بين الاثنين. |
Bu ikisi arasında bir bağlantı olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقديـن أن هنالك أي ترابط بين هذين الأمرين؟ |
Öylece gelip, orada tarihi eserlerini çalmak için bulunduğumu söyleyemem, Dennis. Bu ikisi arasında çok büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك a كمية ضخمة مِنْ المنتصفِ أقعدْ بين أولئك الشيئانِ. |