"ikna etmeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • إقناع
        
    • إقناعك
        
    • إقناعهم
        
    • إقناعي
        
    • أن تُقنع
        
    • وحاول
        
    Eşiniz, bu seyahati, doğumdan sonra yapması konusunda ikna etmeyi başarabildiniz mi? Open Subtitles هل حالفكَ في إقناع زوجتكَ بتأجيل السفرِ إلى ما بعد الولادة؟ الد.
    Stalker programlarını kötü olarak işaretlemeye başlamaları için antivirüs şirketlerinden birkaçını ikna etmeyi başardım. TED تمكنت من إقناع بعض شركات برامج مكافحة الفيروسات بتسويق هذه البرامج كبرامج خبيثة.
    Şimdi, bunun için bir planım var, plan, sizlerin de dahil olduğu daha fazla insanın daha büyük ve daha iyi oyunlar oynamaya daha çok zaman ayırmasını ikna etmeyi gerektiriyor. TED الآن، أنا لديَّ خطة لذلك وتقتضي إقناع أناس أكثر بما فيهم جميع الحضور، لإمضاء وقت أكثر للعب ألعاب أكبر وأفضل
    Kanunlara karşı olduğunu biliyorum, ama okulda savaşmaktan ziyade, seni ikna etmeyi seçiyorum. Open Subtitles أعرف ان هذا مخالف للقوانين لكن في المدرسة بدل القتال أختار محاولة إقناعك
    Evet, onları Tamagawa-Doğu konusunda ikna etmeyi başardım. Open Subtitles . أجل، لقد تمكنت من إقناعهم حول شرق تاماجاوا
    Beni WWW için bir Browser yazmam için ikna etmeyi denedi. Çünkü henüz bahsettiği system grafik, font veya mizanpaj gibi hiçbir unsur içermiyordu. Sadece düz text idi. TED وحاول إقناعي بأن أصمم المتصفح الخاص به، لأنه نظامه لم يكن يحتوي على غرافيك أو خطوط أو تصميم أو أي شيئ كان نصا خالصا فقط.
    Ama herhangi bir şekilde birini böyle şeyler yapabileceğime ikna etmeyi başarsan bile sen de ben de biliyoruz ki bir hapishane hücresine asla girmem. Open Subtitles ولكن حتى... حتى لو بطريقةٍ ما استطعتَ أن تُقنع أي أحد... أنني كنتُ قادراً على فعل كل تلك الأمور
    Hatta başka hükûmetleri, onlarla ortak olan sömürgeci sistemleri temel alarak ittifak kurmak adına ikna etmeyi denedi. TED وحاول أيضًا التحالف مع بعض الحكومات بناءً على إرثهم الاستعماري المشترك.
    İmparatorluğun geleceği hakkındaki korkularımın, mantıksız olduğuna kendimi ikna etmeyi denedim ama... korkularım mantıksız değil. Open Subtitles لقد حاولت إقناع نفسى بأن مخاوفى على الإمبراطورية غير معقولة لكن مخاوفى معقولة
    Belki amcam Yassin'i kendisine bir iş bulması için ikna etmeyi başarır... Open Subtitles لربما يستطيع عمي إقناع السيد ياسين بمنح أيوب عملاً.
    Noel'i ailesiyle kutlaması için, kardeşimi de ikna etmeyi deniyorum. Open Subtitles حسناً ، أحاول إقناع أخي للإحتفال بعيد الميلاد مع عائلته هناك أيضاً
    Çocuğun potansiyeli çok fazla. Leydi Ludlow'u buna ikna etmeyi ummuştum. Open Subtitles الصبي لديه إمكانيات كثيرة كنت آمل إقناع السيدة ليدلو بهذا
    Dışarıya çıkıp bahçede oturman için izin verilmesine görevlileri ikna etmeyi başardım. Open Subtitles تمكنت من إقناع المسؤولين أن يسمحوا لك بالخروج والجلوس في الحديقة
    Çünkü şerif, daha önce bir adamı neredeyse ölesiye dövecekken, beni tutuklamıştı ve yargıcı, tüm suçlamaların düşmesi için ikna etmeyi başardım yine de. Open Subtitles لأنّ المأمور اعتقلَتْني لأنّي ضربتُ رجلاً حتّى كاد يموت، و تمكّنتُ مِن إقناع القاضي بإسقاط التهمة.
    Peki ya ben bile emin değilken 12 yabancıyı bana âşık olduğuna ikna etmeyi planlıyorsun? Open Subtitles وكيف تعتزمين إقناع 12 شخصاً غريباً بأنك مغرمة بي في حين أنني لست متأكداً؟
    Bize yardım etmesi için ikna etmeyi nasıI deneyeceğiz? Open Subtitles كيف أنا ستعمل إقناع له في محاولة لمساعدتنا؟
    Hayır aslında tam tersini yapmaya sizi ikna etmeyi umuyordum. Mesela herkes buradan çıksa. Open Subtitles لا، في الواقع، كنت آمل في إقناعك بالعكس، أن تأمر بخروج جميع من هنا
    Çünkü sizi ikna etmeyi başaran kişi, organ nakli ameliyatında yardımcı olacak. Open Subtitles لأنه من سيتمكن منا من إقناعك بفصله من أجهزة الإعاشة والتبرع بقلبه سيساعد في جراحة زرع القلب
    Evet. Sizleri kalmaya ikna etmeyi gerçekten çok isterdim. Open Subtitles أجل، أتمنى بأنه يمكنني إقناعك بالبقاء
    Sizin onları bu konuda ikna etmeyi denemenizi görmeyi gerçekten çok isterdim. Open Subtitles سيدة "لامبـرت" , أود رؤيتك وأنتِ تحاولين إقناعهم بذلك
    Başında kask vardı, bu sayede kafadan sorunlu olduğun konusunda onları ikna etmeyi başardım. Open Subtitles كنت ارتداء خوذة أن لذلك كنت قادرا على إقناعهم ... ... وهذا، كما تعلمون، يمكنك ركوب الحافلة قصيرة.
    Galiba... beni ikna etmeyi becerdin. Open Subtitles أنا أعتقد أنك قد نجحت فى إقناعي
    Beni ikna etmeyi deneyebilirsiniz. Open Subtitles يمكنكِ أن تحاولي إقناعي
    Ama herhangi bir şekilde birini böyle şeyler yapabileceğime ikna etmeyi başarsan bile sen de ben de biliyoruz ki bir hapishane hücresine asla girmem. Open Subtitles ولكن حتى... حتى لو بطريقةٍ ما استطعتَ أن تُقنع أي أحد... أنني كنتُ قادراً على فعل كل تلك الأمور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more