| Her ilçe adalet sarayının önünde gözü bağlı kadın heykeli vardır. | Open Subtitles | خارج كل محكمة في المقاطعة في الأرض هناك السيدة معصوبة العينين |
| Beni ilçe dışına ve il dışına çıkartmaya yetecek kadardı. | Open Subtitles | فقط مايكفي من المال للخروج من البلدة الخروج من المقاطعة |
| O evin parası ilçe sağlık sigortasıyla anlaşmalı iş yaparak ödenmedi. | Open Subtitles | لم تُدفع مستحقات ذلك المنزل بتأدية أعمال العقود لمخطط المقاطعة الصحيّ |
| Mercer ilçe seçmenlerinin ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını düşünüyorlar. | TED | فشعروا حينها أنهم لم يلبوا جميع احتياجات الناخبين في مقاطعة مرسر. |
| Güzel eyalet Georgia için ilçe komisyon üyesi olduğum takdirde siz ikiniz hapiste çürüyeceksiniz. | Open Subtitles | بصفتي انا المفوض في مقاطعة هازارد بجورجيا أمر بذهابكم انتم الاثنين لتتعفنوا في السجن |
| O zaman ilçe hastanesine götürmek zorundayım. Ama burada kalamaz. | Open Subtitles | سيكون عليّ أخذه إلى مشفى المقاطعة لن أدعه يبقى هنا |
| O zaman ilçe makamlarına bildirirsin, olur biter. | Open Subtitles | ثم أخبر مسؤولى المقاطعة إنها قضيتهم، هذا كل شيء |
| İlçe belediyesi geçen ay bu bina için vergi tespit etti. | Open Subtitles | المقاطعة قيمت ضريبة هذه الملكية الشهر الماضي |
| Eyalet İlçe Belediye Suçlu Bilgi Sistemi. | Open Subtitles | نظام بيانات الحكومه للمنتهكين في المقاطعة |
| Üç eyalet bölgesindeki tüm parti üyeleri... şehir, ilçe ve eyalet polisini amatör telsizleriyle dinlesinler. | Open Subtitles | اريد كل اعضاء الحزب في منطقه ترستيت .. ِ لمراقبه المدينه ، المقاطعة و شرطه الولايه |
| İlçe Hastanesi, son durum için burası merkez. Tamam. | Open Subtitles | مقسم المقاطعة للإرسال، لتحديث الحالة، حول. |
| Gördüğünüz gibi, şüpheliler ilçe hapishanesine naklediliyorlar... ve yarınki duruşmaya kadar orada tutulacaklar. | Open Subtitles | تم نقل المشبوهين الى سجن المقاطعة حيث سيحتجزان |
| Belki de Walter ilçe adliyelerinde, hastane dosya odalarında şehir arşivlerinde tapu kayıtlarında bir şeyler bulmuştu. | Open Subtitles | لربما وجد والتر شيئاً هناك في المقاطعة القديمة بدور القضاء، مكاتب سجلات المستشفيات، الأرشفة الحكومية، وثائق الملكية، |
| İlçe polisi bir şey buldu. Bunu görmen gerek. | Open Subtitles | شرطة المقاطعة وجدت الشيء الذي أنت يجب أن تنظر إليه. |
| O ilçe sınırıysa, Chloe'nin evi tam ortasında. | Open Subtitles | إن كانت هذه حدود المقاطعة فمنزل كلوي في الوسط |
| LAPD, ilçe şerifinin... herkesin bu konu üzerine gitmesini istiyorum. | Open Subtitles | شرطة لوس أنجلوس ، شريف المقاطعة الكل يعمل على ذلك، صحيح؟ |
| 90'ların ortasında San Luis Obispo ilçe hapishanesinde uygulanmış meşhur bir pilot programı var. | Open Subtitles | هناك برنامج تجريبي مشهور جدا في سجن مقاطعة سان لويس أوبيسبو فى منتصف التسعينات |
| Tamam. Tamam. Rogue River'daki ilçe hastanesinin yolunu buldum. | Open Subtitles | حسنا أحضرت مسلكا إلى مستشفى مقاطعة نهر روجر |
| Riverside İlçe tarihindeki faili meçhul cinayetle ilgili gizli kalmış bir bilgiyi açığa çıkardığını iddia etti. | Open Subtitles | يدعي بانه اكتشف معلومات جديدة بخصوص جريمة القتل الغامضة في تأريخ مقاطعة الضفة |
| Mitch Wagner'a yaptığı o saldırı yüzünden ilçe hapishanesinde dört ay yatmış. | Open Subtitles | لقد قضي اربعه شهورر في سجن المقاطعه بسبب ذلك الهجوم علي ميتش واجنر. |
| Burası ile birlikte toplam beş ilçe zorunlu tahliye yapıyor. | Open Subtitles | هناك امر اخلاء بخمس مقاطعات متضمنا هذه بالمناسبة |
| Suçlamalar işleme konunca, üç aylığına İlçe'ye gönderilirsin. | Open Subtitles | إن ثبتت التهمة عليك سيعيدونك للمقاطعة لثلاثة أشهر |
| Görüyorsun ki, şuan sevgili çiftliğinizin sahibi benim olmam gerçeğine rağmen yasal olarak sahibi olamam, çünkü ilçe bana izin vermez. | Open Subtitles | في الحقيقة انني لست المالك القانوني لمزرعتكم ولهذا لن تسمح لي البلدية البدأ بعمل بالمنجم اذا عارض احد |
| Bir arabanın arkasında... tabancayla soygun yapıp iki ilçe sonra eş mi olacaksın? | Open Subtitles | ماذا, في المقعد الخلفي في السيارة متبخترة بجلد الغزال مع المسدس زوجة,تبعد مقاطعتين |
| Holden Matthews, 12 yıldır ilçe hastanesinde komadaydı ve bu kaydedilmiş en uzun koma vakalarından biriydi. | Open Subtitles | لـ 12 عامًا هولدن ماثيوز كان راقدًا في مستشفى كاونتي في أحد أطول فترات الغيبوبة في التاريخ |