| Bunu ileteceğim, ancak sizinle aynı fikirde birleşeceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا سأنقل الرسالة لكنى لا أعتقد أنه سيوافق عليها |
| Kararlarını almadan önce, kurula isteklerinizi bizzat ileteceğim. | Open Subtitles | سأنقل ملاحظاتك شخصيا الى مجلس الادارة قبل أن يتخذوا قرارهم |
| Mesajınızı ileteceğim, fakat gösterişli sosyalleşmeler havasında olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأوصل له الرسالة لكن لا أعتقد أن لديه مزاجاً لأي علاقات أجتماعيّة |
| Kovana geri döner dönmez yeni hedefimizin koordinatlarını size ileteceğim. | Open Subtitles | سأرسل إحداثيات هدفنا الجديد فور عودتي إلى الخليّة |
| Ve sadece o da değil, kendi adıma ve departman adına bu kişisel özrü bizzat kendim ileteceğim. | Open Subtitles | وليس هذا فقط سوف أوصل بنفسي اعتذار شخصي باسمي |
| - Evet, generalim, kendisine ileteceğim. | Open Subtitles | - نعم، سأفعل يا جنرال، سأعلمه باﻷمر. |
| Mesajını ileteceğim ama gitme konusunda kararsız kaldığını biliyorum. | Open Subtitles | سأنقل هذه الرسالة بالتأكيد لكنني أعرف أنها تشعر بنقص في الوضوح فيما يتعلق بالذهاب |
| Çatışmadan sonra sözlerinizi onlara ileteceğim. | Open Subtitles | سأنقل كلماتك إليهم بعد المعركة. |
| Muhammad, aradığın için teşekkür ederim. Söylediklerini Joe'ya ileteceğim. | Open Subtitles | محمد" , أشكرك على الإتصال" "سأنقل كلامك لـ"جو |
| Muhammad, aradığın için teşekkür ederim. Söylediklerini Joe'ya ileteceğim. | Open Subtitles | محمد" , أشكرك على الإتصال" "سأنقل كلامك لـ"جو |
| Hiç fikrim yok ama mesajını ileteceğim. | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة، ولكنني سأوصل له الرسالة |
| Kendisine iyi dileklerinizi ve yeni yıl kutlamanızı ileteceğim. | Open Subtitles | سأوصل أليه أمنياتك الطيبة -وعيد ميلاد سعيد |
| Babama iyi dileklerini ileteceğim. | Open Subtitles | سأوصل لوالدي تمنياتك له بالشفاء |
| Bayağı ederi var. Kendisine bir mesaj ileteceğim. Güzel bir ders olacak. | Open Subtitles | قطعة باهظة الثمن، سأرسل إلى الرجل رسالة، وألقنه درساً لطيفاً |
| Bizi tehdit eden grupla ilgili bilgileri size ileteceğim. | Open Subtitles | سأرسل المعلومات التي لدينا حول الجماعات التي تُرسل التهديدات. |
| Hepinizin sevgilerini Mabel'e ileteceğim. | Open Subtitles | و سأرسل تحياتكم لـ "مايبل" من كلّ شخص منكم. |
| Şimdi mühürlenmiş telgrafı Bay Hearst'e ileteceğim. | Open Subtitles | الآن أنا أوصل تحت الختم " هذه الرسالة إلى " هارست |
| Mesajınızı Yoldaş Şefime ileteceğim. | Open Subtitles | سوف أوصل الرسالة إلى رئيس الحزب |
| Güzel. Söylediklerinizi ona ileteceğim. | Open Subtitles | حسناً, سأعلمه بذلك |
| Mesajı ileteceğim. | Open Subtitles | سأبلغها الرسالة |
| Cevabını istediğin bir soruyu bana soracaksın. Ben soruyu Bay Smith'in yanında olan Amerika'daki ajana ileteceğim. | Open Subtitles | ستطرح على السؤال الذي تريد جوابه، وسأحوله إلى عميل بـ"الولايات"، الذي سيكلم السيد (سميث). |
| Hiç tanışmadık ama gördüğümde selamını ileteceğim. | Open Subtitles | لم أقابل الرجل أبداً لكني مستعد لنقل ملاحظاتك عندما يحدث |
| Ama biliyor musun Kraliçe'ye selamını ileteceğim. | Open Subtitles | لكن تعرف ماذا؟ سأرسل تحياتك إلى الملكة |
| Teşekkürler efendim, ileteceğim. | Open Subtitles | شكراً يا سيدي سأوصله له ذلك |