"iletmemi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أوصل
        
    • إيصال
        
    • أبلغك
        
    • أنقل
        
    • أوصّل
        
    • انقل
        
    • اوصل
        
    • أرسل تحياتها
        
    • ارسل لك تحايته
        
    • رسالة إلى
        
    Beth o gece arayıp sana bir mesaj iletmemi istedi. Open Subtitles لقد أنهت الليلة و طلبت مني ان أوصل لك رسالة
    Kendisini anlamanızı ve mesajını sizlere iletmemi istiyor." Open Subtitles إنه يريدكم أن تفهموا إنه يريدني أن أوصل إليكم رسالته
    Yeryüzündeki bir arkadaşınız size bir şey iletmemi istedi. Open Subtitles طُلبَ مني إيصال شيءٍ إلى هنا. من أصدقاء لك على الأرض
    Sana bir mesaj iletmemi istedin, ben de iletiyorum: Open Subtitles لقد طلبت مني أن أبلغك برسالة وأنا سأقولها لك الأن:
    Benden, bugün ona bırakılan mektubun içeriğini konseyin kalanına iletmemi istiyor. Open Subtitles لقد طلب أن أنقل إلى بقية مجلسه محتويات الرسالة الي تركت له اليوم
    Klaus bir mesaj iletmemi istedi. Open Subtitles (كلاوس) أرادني أن أوصّل رسالة:
    Amerika'da öldüğünü duyarsam bunu sana iletmemi istemişti. Open Subtitles هو اراد مني ان انقل هذا لك ان وصلتني معلومة من امريكا انه قد مات
    Bunu Lord Choi'nin oğluna mı iletmemi istiyorsunuz? Open Subtitles تريدني ان اوصل هذه الي بيت ابن النبيل تشوي ؟
    "Benden hepinize en içten dileklerini iletmemi istedi." Open Subtitles "وطلبت مني أن أرسل تحياتها الحارة إليكم جميعًا."
    Bak, herhangi bir şey olursa mesaj iletmemi istediğin biri var mı? Open Subtitles أنظري، إذاما حدثشيء .. هل تريد مني أن أوصل رسالة إلى أيّ أحد ؟ عائلة أو أصدقاء ؟
    Teşekkürlerini iletmemi istedi. Open Subtitles و بعدها ذهب للنوم مباشرةً لقد طلبت مني أن أوصل لك شكرها
    Sana bir mesaj iletmemi istedin, ben de iletiyorum: Open Subtitles لقد طلبت مني أن أوصل لك رسالة فها هي
    Bayan Lockhart, Lisa size bir mesaj iletmemi istedi. Open Subtitles سيدة "لوكهارت" "ليزا" طلبت أن أوصل لكي رسالة
    - Size bir mesaj iletmemi istedi. - Tamam. - Gelin. Open Subtitles لقد قال أنه يجب أن أوصل لك رسالة حسنا - تعال - هذا من غيبز
    Son anlarında benden kızına bir mesaj iletmemi istedi. Open Subtitles وفي لحظاتها الأخيرة طلبت منّي إيصال رسالة لابنتها
    Lin'le Alvarez başsağlığı dileklerini iletmemi ve kahverengilerle sarıların ailende olan bu trajedi ile hiçbir ilgileri olmadığını söylememi istedi. Open Subtitles (لين) و (الفارز) يريدون منّي إيصال تعازيهم الحارّة لك ولأخبرك بأنّه لم يكن لهم علاقة بهذه المأساة التي حلّت بعائلتك
    Sana bu mesajı iletmemi istedi, evet. Open Subtitles يودّ منّي إيصال تلك الرسالة، أجل
    Kendini vurmadan önce, size bir mesaj iletmemi istedi. Open Subtitles طلب منى أن أبلغك برسالة قبل إنتحاره
    Ayrıca benden yeni bir nikah tarihi alacağını iletmemi istedi. Open Subtitles لقدكانتتريدنيأنأخبرك... أرادت مني أن أبلغك رسالة عن موعد جديد لعقد القران
    İngiltere Kraliçesi, Majesteleri İmparatoriçe Hazretleri tebriklerini iletmemi emrettiler. Open Subtitles صاحبة الجلاله فى بريطانيا ... ملكة الإمبراطوريه امرتنى أن أنقل لكم ... كل تهانيها على تتويجك
    Majesteleri, İsrail kralı, size selamlarını iletmemi istedi. Open Subtitles يا صاحبة الجلالة ، إن ملك " إسرائيل" يود أن أنقل تحياته إليك
    Klaus bir mesaj iletmemi istedi. Open Subtitles (كلاوس) أرادني أن أوصّل رسالة:
    Oğlum baş sağlığı dileğini iletmemi istedi. Open Subtitles أبنييريد مني ان انقل لك تعازيه
    Onlardan biri, utangaç olanı bir mesaj iletmemi söyledi. Open Subtitles احدهم رجل خجول، طلب مني أن اوصل رسالة
    Benden iyi dileklerini iletmemi istedi. Open Subtitles طلبت منّي أنّ أرسل تحياتها.
    İyi dileklerini iletmemi istedi. Open Subtitles طلب منى ان ارسل لك تحايته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more